"Gerçekten" haber verir 20 Mart 2009
Anasayfam Yap | Sık Kullanılanlara Ekle | Reklam | Künye | Abone Formuİletişim
ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET ve ŞÛRÂDIR

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi

adresine bekliyoruz.

 

Ali FERŞADOĞLU

Ayakkabının bedeli 3 yıl, ya demokrasinin?



ABD’nin eski başkanı George Bush’a Bağdat’taki basın toplantısı sırasında ayakkabı fırlatan Iraklı gazeteci Muntazar El Zeydi 3 yıl hapis cezasına mahkûm edildi. Ağabey Uday el Zeydi duruşmadan sonra yaptığı açıklamada, mahkemenin âdil ve dürüst olmadığını, adalete güvenlerini yitirdiklerini, kararın önceden hazırlanmış olduğunu düşündüklerini söyledi.1

Hepimiz, bilhassa Arap âlemi, Zeydi’yi alkışladı, hatta onu millî kahraman ilân etti. Aslında bu, basit bir tepki olarak görülebilir. Ancak, nice olumlu olayları tetiklediğini kestiremeyiz. 3 yıl hapis cezası bunu göstermiyor mu?

Evet, her şeyin bir bedeli vardır. Bediüzzaman, insanın, tabiatı itibariyle medenî olduğundan, hem kendi hakkını, hem de başkalarının hakkını aramakla mükellef olduğunu belirtir Münâzarât isimli eserinde. Bediüzzaman’ın, fikirlerini pervasızca söylemesi, o günün idârecilerini telâşa düşürtür. Tımarhâne ve hapishaneye gönderilerek bir bedel öder! Fizan, Trablus veya Taif’e sürgün edilmesi tekliflerine beş para kıymet vermez, bedel ödemeye devam eder. Nihayet tımarhanede tutamazlar, o zamanın Emniyet Genel Müdürü Şefik Paşa:

“Padişah sana selâm etmiş, bin kuruş da maaş bağlamış, memleketine döndüğünde o maaşı 30 lira yapacak. Ve bu seksen altını da ihsan-ı şahâne olarak sana göndermiş.”

“Maaş dilencisi değilim; bin lira da olsa kabul edemem. Kendim için gelmedim. Hem de bu suspayı rüşvetidir.”

“İrade reddolunmaz.”

“Reddediyorum, tâ ki Padişah darılsın, beni çağırsın, ben de doğrusunu söyleyeyim.”

“Neticesi vahimdir.”

“Neticesi deniz olsa, geniş bir kabirdir. İdam olunsam, bir milletin kalbinde yatacağım; ne ederseniz ediniz. Ben maaşın kabulünden mazurum.”

“Senin istediğin eğitim meselesi, Bakanlar Kurulunda görüşülmektedir.”

“Maârifi tehir, maaşı tacil etmeniz acaba ne kaide iledir? Neden menfaat-ı şahsiyemi, menfaat-ı umûmiye-i millete tercih ediyorsunuz?”

Şefik Paşa’nın hiddeti üzerine, Bediüzzaman sözlerini şöyle sürdürür:

“Hürriyet-i mutlakanın meydanı olan Anadolu’nun dağlarında büyümüşüm, bana hiddet fayda vermez. Nafile yorulmayınız…”2

O, en zor şartlarda bile Asr-ı Saadet İslâmını, Sünnet-i Seniyye’yi bizzat yaşayarak günümüz insanına fiilen rehber olmuştur. Ömrünün ilk devresini ilmî sohbetlerde, münâzarâlarda, harp meydanlarında; son 35 senesini hapis-nezaret, sürgün ve işkence altında geçirir. 23 Mart 1960’ta, Ramazan’ın 25’inde, saat 03:00 sularında Hakka yürüdüğünde dünyevî serveti iki kalem, kırık bir gözlük, seccade, yatak, çay takımını taşıdığı sepeti idi. “Ekmeksiz yaşarım, hürriyetsiz yaşayamam” diyen Bediüzzaman, bütün imkânsızlıklara rağmen ömrünü ilim, imân yolunda harcamış; başta Müslüman olarak ferdin, âilenin, toplumun ve insanlığın bütün hastalıklarını teşhis etmiş; çareler üretmiştir. Kur’ân’dan sonra en çok okunan, en çok satılan eserin adı Risâle-i Nur olmasının sebebi, onun ödediği bu bedellerdir. Adnan Menderes, Fatin Rüştü Zorlu, Hasan Polatkan ve demokratlar, Kur’ân ve ezana hizmet etmenin bedelini ödediler…

Bugünkü siyasetçiler bedel mi ödüyor, parsa mı topluyor? “Bedel ödemeye hazır değiliz!” diyen iktidardakilere bir bakın, ne ile meşguller?

Dipnotlar: 1- Bağdat / aa 13.03.2009.; 2- İki Mekteb-i Musîbetin Şehâdetnâmesi, 44.

20.03.2009

E-Posta: [email protected] [email protected]


 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Önceki Yazıları

  (18.03.2009) - Sünnet-i Seniyyeye uy!

  (17.03.2009) - Az yiyen daha zekî oluyor

  (14.03.2009) - İslâm devleti, bahtiyar Alman milletinden mi doğacak?

  (12.03.2009) - Bediüzzaman ve müspet hareket

  (11.03.2009) - Nur Talebelerinin özellikleri - 2

  (10.03.2009) - Nur Talebelerinin özellikleri - 1

  (09.03.2009) - Nur talebesinin birinci vazifesi

  (07.03.2009) - Nur hareketi siyasî değil, uhrevîdir - 2

  (06.03.2009) - Nur hareketi siyasî değil, uhrevîdir

  (04.03.2009) - Altındal’ın hangi yanlışını düzeltelim?

 

Bütün yazılar

YAZARLAR

  Abdil YILDIRIM

  Ahmet ARICAN

  Ahmet DURSUN

  Ahmet ÖZDEMİR

  Ali FERŞADOĞLU

  Ali OKTAY

  Atike ÖZER

  Cevat ÇAKIR

  Cevher İLHAN

  Elmira AKHMETOVA

  Fahri UTKAN

  Faruk ÇAKIR

  Fatma Nur ZENGİN

  Gökçe OK

  H. Hüseyin KEMAL

  H. İbrahim CAN

  Habib FİDAN

  Hakan YALMAN

  Halil USLU

  Hasan GÜNEŞ

  Hasan YÜKSELTEN

  Hüseyin EREN

  Hüseyin GÜLTEKİN

  Kadir AKBAŞ

  Kazım GÜLEÇYÜZ

  M. Ali KAYA

  M. Latif SALİHOĞLU

  Mehmet C. GÖKÇE

  Mehmet KAPLAN

  Mehmet KARA

  Meryem TORTUK

  Mikail YAPRAK

  Murat ÇETİN

  Nejat EREN

  Nimetullah AKAY

  Osman GÖKMEN

  Raşit YÜCEL

  Recep TAŞCI

  Rifat OKYAY

  Robert MİRANDA

  Ruhan ASYA

  S. Bahattin YAŞAR

  Saadet BAYRİ

  Saadet TOPUZ

  Sami CEBECİ

  Selim GÜNDÜZALP

  Semra ULAŞ

  Suna DURMAZ

  Süleyman KÖSMENE

  Umut YAVUZ

  Vehbi HORASANLI

  Yasemin GÜLEÇYÜZ

  Yeni Asyadan Size

  Zafer AKGÜL

  Ümit KIZILTEPE

  İbrahim KAYGUSUZ

  İslam YAŞAR

  İsmail BERK

  İsmail TEZER

  Şaban DÖĞEN

  Şükrü BULUT

Sitemizle ilgili görüş ve önerileriniz için adresimiz:
Yeni Asya Gazetesi Gülbahar Cd. Günay Sk. No.4 Güneşli-İSTANBUL T:0212 655 88 59 F:0212 515 67 62 | © Copyright YeniAsya 2008.Tüm hakları Saklıdır

Kurumsal Linkler:
Bediüzzaman Haftası - Risale-i Nur Enstitüsü - Yeni Asya Vakfı - Demokrasi100 - Yeni Asya Gazetesi - YASEM - Bizim Radyo
Sentez Haber - Yeni Asya Neşriyat - Yeni Asya Takvim - Köprü Dergisi - Bizim Aile - Can Kardeş - Genç Yaklaşım - Yeni Asya 40. Yıl

Reklam Linkleri:
Risale Yorum- Risale Çocuk- Oktay Usta - Euro Nur - Fıkıh İnfo- Ahmet Maranki- Cevşen - Yeni Asya Barla - Makdis