"Gerçekten" haber verir 06 Mart 2009
Anasayfam Yap | Sık Kullanılanlara Ekle | Reklam | Künye | Abone Formuİletişim
ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET ve ŞÛRÂDIR

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi

adresine bekliyoruz.

 

Ali FERŞADOĞLU

Nur hareketi siyasî değil, uhrevîdir



Aytunç Altındal ve zihindaşları, yani Kemalist, müstebit, seküler, dayatmacı rejimi destekleyenler, karşıt bütün hareketleri, kendileri için tehlike olarak görürler. Bunu da, kendilerine değil, devlete, cumhuriyete yönelik diye lanse ederler! İnanç, fikir hürriyeti ve demokrasiyi de benimsemedikleri için, başka düşüncelere hayat hakkı tanımazlar. Herkes, hatta, inançsız için de inanç ve fikir hürriyeti isteyen Risâle-i Nur Hareketini, yani Nurculuğu da dünyevî ve siyasî bir hareket olarak karalamaya çalışırlar. Oysa:

Risâle-i Nur’un mesleğinde hizmet; maddî güç, siyaset, iktidar yoluyla değil, Kur’ân nurları, iman yolu ve ihlâsla yapılır. Yani, Kur’ân ve hadîsçe haber verilen, her tarafı kasıp kavuran “deccalizm, süfyanizm ve ifsat komitelerinin” fitnelerinin siyasetle değil, ancak imân ve Kur’ân nurlarıyla durdurulabileceğinin şuuruyla hareket etmektir.1

Nur mesleğinin esası ihlâs sırrına dayandığından2 îman ve Kur’ân hizmeti, maddî ve manevî hiçbir makama basamak yapılamaz.3 Zira, Nur hareketinde hedef dünyayı değil, ahireti kazanmaktır.4

İman, herkesin malıdır. Müslüman grup ve taifelerinin herbirinde muhtaçları ve sahipleri vardır. Tarafgirlik giremez. Yalnız küfre, zındıkaya, dalâlete karşı cephe alınır.

Nur hizmetkârlığı, yani iman hizmeti gizlenmez. İhfa (gizleme) ve havf (korku); riyâdandır. Farzda riyâ yoktur.5 Yani, farz ibadet ve emirler açıktan ifa edilir, yerine getirilir. Bundan dolayıdır ki, Nur hareketinin bütün faaliyetleri göz önündedir. Bediüzzaman Said Nursî’nin özel hayatı da 35 sene boyunca resmî memurların ve halkın gözü önündeydi. Hiçbir menfî olay ve siyasî emel gütmediği ve hareketi içine girmediği apaçık görülmüştür.

Şahısların değil, hakkın hatırını yüksek tutmak; hiçbir hatıra fedâ etmemek gerekir.6 Yani, ister iman, ister ibadet, ister ictimaî-siyasî mevzular olsun; şahıslar kırılır, darılır, hoş karşılamaz diye anlatmazlık etmemek; hakikati olduğu gibi ve dosdoğru anlatmak, yansıtmaktır. Ki, Bediüzzaman, “Bir nefer nöbette iken, başkumandan da gelse, silâhını bırakmayacak. Ben Kur’ân’ın bir hizmetkârı ve bir neferiyim. Vazife başında iken karşıma kim çıkarsa çıksın, ‘Hak budur’ derim, başımı eğmem” der.7

Risâle-i Nur mesleği şevk, merhamet, şefkat, feragat ve fedakârâne isâr hasletiyle (başkalarını kendi nefsine tercih etme) hizmeti gerektirir. Hizmet ise, “Dine meylettirmek ve iltizama (taraftar olup yapışmaya) teşvik etmek ve dini vazifelerini hatırlatmaktan”8 ibarettir. Yoksa, sonuç almak değil! Yani, dini hizmetlerde bile, illâ sonuç almak ve inanılan değerleri maddî güç ve siyasî yolla iktidara taşımak değildir…

Risâle-i Nur mesleği, “Hubb-u cah (makam, mevkî sevgisi), havf (korku) damarı, tama (aşırı açgözlülük, geçim noktasında hırs), asabiyet/milliyetçilik damarı, enaniyet, tenperverlik” gibi şeytanî desiselerden uzak durmayı gerektirir. Tıpkı Peygamberimizin (asm), kendisine yapılan mal, mülk, mevki makam tekliflerini ve varisi Bediüzzaman’ın, yine kendisine teklif edilen milletvekilliği, maaş, köşk, genel vaizliği reddetmesi gibi. Nur meslek ve meşrebi, onları örnek almayı gerektirir.

Nur mesleğinde deccal ve yandaşlarına karşı asla muhabbet beslenemez, besletilemez. Bilâkis mahiyeti ortaya konur ve bunun için mücadele edilir. Ki, Bediüzzaman, “Mânevî âlemde İslâm Deccalını gördüğünü”9 ifade ederek başta 5. Şuâ olmak üzere Risâle-i Nur’un muhtelif yerlerinde açıkça ismini de verir. Keza, bütün mekteplerde, dairelerde ve halkta, o ölmüş dehşetli adamın sevgisinin telkin edildiğini; oysa onun mahiyetinin ne olduğunu anlatmak uğruna binler adam hapse girse, hattâ idam olsalar, din-i İslâm cihetiyle yine ucuz düşeceğini belirtir.10 Demek deccalı övenler ve muhabbet besletenler; Risâle-i Nur meslek ve meşrebiyle temelden ters düşerler. Zira, İslâma, maneviyâta, dine, dindarlara baskı, hücum, getirilen yasak ve engeller deccal adına ve geliştirdiği sisteme dayandırılıyor!

Dipnotlar:

1- Tarihçe-i Hayatı, s. 131.;

2- Kastamonu Lâhikası, s. 183.;

3- Hizmet Rehberi, s. 86.;

4- Emirdağ Lâhikası, s.455.;

5- Hutbe-i Şamiye, s. 131.;

6- Münâzarât, s. 49;

7- Sözler, s. 716.;

8- Sünûhat, s. 67.

9- Şuâlar, s. 514.;

10-Şualar, s. 298-299.

06.03.2009

E-Posta: [email protected] [email protected]


 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Önceki Yazıları

  (04.03.2009) - Altındal’ın hangi yanlışını düzeltelim?

  (02.03.2009) - Bediüzzaman, İlm-i Ledün ve Risâle-i Nur

  (28.02.2009) - İlmin türleri ve Bediüzzaman

  (27.02.2009) - Medresetüzzehra ve Risâle-i Nur

  (26.02.2009) - Ahirete iman, çocukları dahi mutlu eder

  (25.02.2009) - Basının görevi ve ahlâkî ilkeleri

  (23.02.2009) - Çok partili hayatta darbe heveslisi ve alkışçısı medya

  (22.02.2009) - Yeni Asya ekolü, 40 yıla neler sığdırdı?

  (21.02.2009) - Risâle-i Nur’un naşir-i efkârı

  (20.02.2009) - Batının ifsat silâhı: Basın-yayın (2)

 

Bütün yazılar

YAZARLAR

  Abdil YILDIRIM

  Ahmet ARICAN

  Ahmet DURSUN

  Ahmet ÖZDEMİR

  Ali FERŞADOĞLU

  Ali OKTAY

  Atike ÖZER

  Cevat ÇAKIR

  Cevher İLHAN

  Elmira AKHMETOVA

  Fahri UTKAN

  Faruk ÇAKIR

  Fatma Nur ZENGİN

  Gökçe OK

  H. Hüseyin KEMAL

  Habib FİDAN

  Hakan YALMAN

  Halil USLU

  Hasan GÜNEŞ

  Hasan YÜKSELTEN

  Hüseyin EREN

  Hüseyin GÜLTEKİN

  Kadir AKBAŞ

  Kazım GÜLEÇYÜZ

  M. Ali KAYA

  M. Latif SALİHOĞLU

  Mehmet C. GÖKÇE

  Mehmet KAPLAN

  Mehmet KARA

  Meryem TORTUK

  Mikail YAPRAK

  Murat ÇETİN

  Nejat EREN

  Nimetullah AKAY

  Osman GÖKMEN

  Raşit YÜCEL

  Recep TAŞCI

  Rifat OKYAY

  Robert MİRANDA

  Ruhan ASYA

  S. Bahattin YAŞAR

  Saadet BAYRİ

  Saadet TOPUZ

  Sami CEBECİ

  Selim GÜNDÜZALP

  Semra ULAŞ

  Suna DURMAZ

  Süleyman KÖSMENE

  Umut YAVUZ

  Vehbi HORASANLI

  Yasemin GÜLEÇYÜZ

  Yeni Asyadan Size

  Zafer AKGÜL

  Ümit KIZILTEPE

  İslam YAŞAR

  İsmail BERK

  İsmail TEZER

  Şaban DÖĞEN

  Şükrü BULUT

Sitemizle ilgili görüş ve önerileriniz için adresimiz:
Yeni Asya Gazetesi Gülbahar Cd. Günay Sk. No.4 Güneşli-İSTANBUL T:0212 655 88 59 F:0212 515 67 62 | © Copyright YeniAsya 2008.Tüm hakları Saklıdır

Kurumsal Linkler:
Bediüzzaman Haftası - Risale-i Nur Enstitüsü - Yeni Asya Vakfı - Demokrasi100 - Yeni Asya Gazetesi - YASEM - Bizim Radyo
Sentez Haber - Yeni Asya Neşriyat - Yeni Asya Takvim - Köprü Dergisi - Bizim Aile - Can Kardeş - Genç Yaklaşım - Yeni Asya 40. Yıl

Reklam Linkleri:
Risale Yorum- Risale Çocuk- Oktay Usta - Euro Nur - Fıkıh İnfo- Ahmet Maranki- Cevşen - Yeni Asya Barla