"Gerçekten" haber verir 05 Mart 2009
Anasayfam Yap | Sık Kullanılanlara Ekle | Reklam | Künye | Abone Formuİletişim
ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET ve ŞÛRÂDIR

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi

adresine bekliyoruz.

 

Cevher İLHAN

Türkiye’nin en büyük problemi…



Plânı, programı, projesi olmayan siyasetin, ülkenin gerçek gündemini bırakarak kendi kalabalıklarına karşı siyasî rakiplerini “külhanbeyi üslûbu”yla ve “saygısızlık”la suçlaması, siyasetteki seviye düşüklüğünün göstergesi.

Demokrasinin resmen rafa kaldırıldığı 28 Şubat’ın yıldönümünde, işsizliğin yüzde 100 artıp ve ihracatın geçen yıl aynı döneme göre yüzde 35’e düştüğünün ilân edildiği günde de demagojiler devam etmekte. Popülist politik polemikler, medyanın da desteğiyle “çarşaf açılımı” ve “her mahalleye Kur’ân kursu” vaadinden “fes açılımı”na ve “rap”lı magazine kaydırılmakta…

Başbakan, Türkiye’nin içinde bulunduğu ekonomik krizin hesabını vermek yerine muhalefeti hedef alan siyasî salvolarla seçmenin desteğini tutma taktiğinde. Baykal’ın medyalardaki “maganda” nitelemesine karşı yüz milyarlık mânevî tazminat açması, baştan beri siyasî iktidara övgüler dizen lâkin son demde salınan ağır vergilerle arası açılan malum medya yazarlarını “köpekleriyle yatıp kalkmak”la târif etmesi bunun bir nümûnesi.

Bu tür provokatif söylemlerle siyaset, gerilim tuzağına düşüyor; proje üretmek yerine karşılıklı atışmalarla devam ediyor. Krizin Türkiye’ye mâliyeti gündem dışı. Bu gürültü ortasında 28 Şubat ve 12 Eylül gibi darbeler ve darbecilerin yargılanması güme gidiyor. Ne dokunulmazlıklar, ne de siyasî kavganın güya sebebi olan “dosyalar” gündemde. Hiçbiri konuşulmuyor.

Demokratikleşme, “yeni anayasa”, temel hak ve hürriyetler, din eğitimi ve öğretimi, düşünceyi ifade özgürlüğü, siyasî partiler ve seçim kanunu gibi AB’ye söz verilen reformlar da siyasetin gündeminde yok…

DEMOKRATİK REFORMLAR

GÜNDEMDE YOK…

Şu hale bakın; Yargıtay Başkanı açık açık ekonomik krizle Türkiye’nin tehlikeli bir sosyal çalkantı içine itildiğini haber veriyor. Toplumun hızla suç bataklığına sürüklendiğinden yakınıyor. Toplumun güvencesi yargının toplumdaki kargaşa ve suç kabarıklığının altında kaldığından yakınıyor.

Soygunculuğun, hırsızlığın, gasbın arttığını, toplum değerlerinin aşındığını ve suç oranının vâhim boyutlara vardığını bildiriyor. Örnek olarak bir tek kaçak elektrikten 70 bin dosyanın yargıçların masasında olduğunu belirtiyor. Kısacası “Yargıda yangın var; dosyalar arşivlere, arşivler dosyalara sığmıyor” diye felâketi haber veriyor.

Ne var ki buna mukabil siyasetin gündeminde hâlâ yargı reformu yok. Hâlâ Ankara’nın AB’ye taahhüd ettiği “yargının işlevselliği ve verimliliği” hususunda hiçbir gayret gözükmüyor. Türkiye’nin AB Müktesebatının Üstlenmesine İlişkin Ulusal Programda söz verdiği, demokratik devletin temel niteliklerinin başında gelen evrensel hukuk değerlerine uygun demokratikleşme sürecinin esasını oluşturan yargı reformu için en ufak bir çaba gösterilmiyor.

Ankara’nın, “Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi içtihadlarrı konusunda yüksek mahkeme üyeleri dahil bütün yargıda eğitim programlarının yaygınlaştırılması” vaadi de unutulmuş. Siyaset bunların hiçbirini ele almıyor.

Keza ekonomi can çekişiyor. Sert siyaset üslûbuyla birlikte ihracatta sert düşüşler yaşanıyor. Binlerce fabrika, büyüklü-küçüklü işletmenin kapısına kilit vuruluyor. İşten çıkarmaların ardı arkası kesilmiyor. Milyonlarca işsize hergün binler, onbinler ekleniyor. Hükûmet ekonomik krize “tedbir paketi”ni hâlâ çıkarmış değil. 2001 krizindeki bir esnafın Ecevit’e karşı yazar kasasını fırlatması gibi, dört hafta sonra toplanan Bakanlar Kurulu öncesinde Başbakanlığın önü yeniden protesto eylemlerine sahne oluyor. Emekli bir polisin borçlarından ve geçinemediğinden yakınarak çift tabanca ile intihar teşebbüsünde bulunması sadece bir örnek. Bunun gibi ülkenin değişik bölgelerinde “kriz bunalımları” ve eylemleri açığa çıkıyor. Ancak siyaset başka şeylerle meşgul; bunları ciddî bir biçimde tartışmıyor…

MANİPÜLASYONLARLA OY AVCILIĞI

Siyasî kulislerde Kemal Derviş döneminde Türkiye’deki atamalara, batırılacak bankalara karışan IMF’nin, Gelir İdaresinin özerkleştirmesini ve hükümetin belediyelere aktarılan paranın kontrol altına alınmasını şart koştuğundan bahsediliyor.

Bundandır ki mahallî seçim öncesi bunun gündeme getirilmesinden çekinen hükûmet, bizzat ekonomiden sorumlu bakanın ifadesiyle IMF ile yaptığı kredi anlaşmasının açıklanmasını seçim sonrasına bırakıyor. İktidar partisi ve hükûmet sözcüleri, kapalı kapılar arkasındaki görüşmelerdeki “pürüzleri” ve “dayatmaları” bir türlü açıklamıyorlar…

İşin ilginci, meydanlarda AB’ye rest çeken, “Almıyorlarsa biz de ‘Ankara kriterleri’yle devam ederiz” diye meydan okuyan başbakan, bu dayatmalara karşı çıkıp, Türkiye’nin kendi bütçesini nasıl kullanacağının, parasını nasıl harcayacağının bir hükümranlık hakkı olduğunu, IMF’nin buna karışamayacağını söylemiyor, söyleyemiyor... Ekonomistler sağlıksız ekonominin dibe vurduğunu uyarıyorlar. Küresel ekonomik krizde dış dinamiklerin etkisi büyük. Ancak içte de hiçbir tedbir alınmıyor. Türkiye’nin kaynakları harcıâlem harcanmış, israf edilmiş. GAP’a yıllardır bir çivi çakılmamış. İç ve dış borcu karşılayacak yatırımlar yapılmamış. Plânsızla yurtdışından alınan krediler lükse, plazalara, adım başı bir işe yaramayan dev alışveriş merkezlerine harcanmış.

Verimsiz ekonomik politikalardan türeyen enflasyon yeniden tırmanışta ve çarşı pazardaki gerçek enflasyon resmi rakamların dört-beş katı üzerinde. Üretim ve istihdamdan yoksun ekonomik politikalarla Türkiye’de hâlâ Brezilya’dan sonra en yüksek faiz uygulanıyor. Dalgalı döviz kuru her türlü şoka teşne kaypaklıkla yükseliyor, yalpalıyor…

Ve ne yazık ki bunların hiçbiri siyasetin gündeminde yok. Tıkanan ve Türkiye’nin hayatî meseleleri hakkında hiçbir sözü olmayan “seviyesiz siyaset”, çözüme değil, karşılıklı gerilimi arttırıcı manipülasyonlarla, hakarete varan suçlamalarla oy avcılığında, seçmenin oyunu kapma peşinde…

Türkiye’nin en büyük problemi bu…

05.03.2009

E-Posta: [email protected]


 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Önceki Yazıları

  (03.03.2009) - Ekonomik tufandan siyasî tsunamiye

  (02.03.2009) - Siyasetin zehirlenmesi

  (01.03.2009) - “28 Şubat” sürüyor... (2)

  (28.02.2009) - “28 Şubat” sürüyor... (1)

  (26.02.2009) - Gerçek gündem devre dışı…

  (25.02.2009) - Siyasette gündem kayması…

  (24.02.2009) - “Yamalı bohça”yı yamamakla olmaz

  (23.02.2009) - AKP’nin “yeni anayasa” irâdesizliği

  (21.02.2009) - Bediüzzaman’ın “matbuat lisânı” ve Yeni Asya…

  (19.02.2009) - İsrail’in “soykırım şantajı”

 

Bütün yazılar

YAZARLAR

  Abdil YILDIRIM

  Ahmet ARICAN

  Ahmet DURSUN

  Ahmet ÖZDEMİR

  Ali FERŞADOĞLU

  Ali OKTAY

  Atike ÖZER

  Cevat ÇAKIR

  Cevher İLHAN

  Elmira AKHMETOVA

  Fahri UTKAN

  Faruk ÇAKIR

  Fatma Nur ZENGİN

  Gökçe OK

  H. Hüseyin KEMAL

  Habib FİDAN

  Hakan YALMAN

  Halil USLU

  Hasan GÜNEŞ

  Hasan YÜKSELTEN

  Hüseyin EREN

  Hüseyin GÜLTEKİN

  Kadir AKBAŞ

  Kazım GÜLEÇYÜZ

  M. Ali KAYA

  M. Latif SALİHOĞLU

  Mehmet C. GÖKÇE

  Mehmet KAPLAN

  Mehmet KARA

  Meryem TORTUK

  Mikail YAPRAK

  Murat ÇETİN

  Nejat EREN

  Nimetullah AKAY

  Osman GÖKMEN

  Raşit YÜCEL

  Recep TAŞCI

  Rifat OKYAY

  Robert MİRANDA

  Ruhan ASYA

  S. Bahattin YAŞAR

  Saadet BAYRİ

  Saadet TOPUZ

  Sami CEBECİ

  Selim GÜNDÜZALP

  Semra ULAŞ

  Suna DURMAZ

  Süleyman KÖSMENE

  Umut YAVUZ

  Vehbi HORASANLI

  Yasemin GÜLEÇYÜZ

  Yeni Asyadan Size

  Zafer AKGÜL

  Ümit KIZILTEPE

  İslam YAŞAR

  İsmail BERK

  İsmail TEZER

  Şaban DÖĞEN

  Şükrü BULUT

Sitemizle ilgili görüş ve önerileriniz için adresimiz:
Yeni Asya Gazetesi Gülbahar Cd. Günay Sk. No.4 Güneşli-İSTANBUL T:0212 655 88 59 F:0212 515 67 62 | © Copyright YeniAsya 2008.Tüm hakları Saklıdır

Kurumsal Linkler:
Bediüzzaman Haftası - Risale-i Nur Enstitüsü - Yeni Asya Vakfı - Demokrasi100 - Yeni Asya Gazetesi - YASEM - Bizim Radyo
Sentez Haber - Yeni Asya Neşriyat - Yeni Asya Takvim - Köprü Dergisi - Bizim Aile - Can Kardeş - Genç Yaklaşım - Yeni Asya 40. Yıl

Reklam Linkleri:
Risale Yorum- Risale Çocuk- Oktay Usta - Euro Nur - Fıkıh İnfo- Ahmet Maranki- Cevşen - Yeni Asya Barla