Çanakkale Savaşlarının meydana geldiği yerleri ziyaret edenlerin duraklarından biri de Yahya Çavuş şehitliğidir. Burası destanlık kahramanların bulunduğu bir yer. 18 Mart Deniz Zaferinin yenilgisini içlerine sindiremeyen İngilizler, 24-25 Nisan 1915’te buradan, yani Ertuğrul Koyundan çıkarma yapmaya yelteniyorlar. 26. alay ve 3. tabura bağlı 67 kişilik bir takım kahraman asker, onca düşmana göğüs geriyor, öylesine cengâverlik gösteriyorlar ki, İngilizler burada bir tümen bulunduğunu sanıyorlar. Tabur komutanı Mahmut Beyle asteğmen Hüseyin burada şehit düşüyorlar.
Ömrünün önemli bir bölümü savaşlarda geçen Galiçya ve Balkan Savaşlarına katılan Ezineli Yahya Çavuş’un burada gösterdiği kahramanlık dillere destan. 28 yaşındaki bu cesur insan bacağı koptuğu halde silâhını bağlayıp savaşa devam ediyor, kanlarının son damlasına ve son ere varıncaya kadar arkadaşlarıyla birlikte çarpışıyor. 48 saat süren yoğun mermi yağmuruna göğüs gerip binlerce İngiliz askerini öldürdükten sonra 27 Nisan’da şehitliğe kavuşuyorlar. 3000 kişilik koca bir İngiliz tümeni burada çok büyük zâyiatlar veriyor.
Bir şâir Yahya Çavuş’un destanlaşan bu kahramanlığını âbideye nakşedilen mermerde şöyle kıtalaştırmış: “Bir kahraman takım ve de Yahya Çavuştular / Tam üç alayla burada gönülden vuruştular. / Düşman tümen sandı bu şaheser erleri, / Allah’ı arzu ettiler, akşama kavuştular.” Çanakkale daha nice olağanüstü olayların sergilendiği bir meydan. İngiliz Kraliyet Alayının bulunduğu Mestan tepesi hiç de unutulacak cinsten değil. Çanakkale’de Anzak Suvla Koyunda 267 kişilik İngiliz Kraliyet Norfolk Alayının komple, garip soluk renkte bir bulutla ortadan kaldırılıp âdetâ yutuluşu, uygun adım yürüyüşle içine girdikleri buluttan sonra çıkarma yapacakları 60. tepeye hiçbir askerin geçmediği, bizzat Yeni Zelandalı görgü şahitlerinin beyanlarıyla sabit. Bu alaydan ölü diri hiçbir ize rastlanmamış, onları alıp götüren bulutun Trakya tarafına doğru ilerlediği görülmüş. Bu da Allah’ın bu masum milleti tamamen bir inayeti.
Diğer bir can alıcı nokta da şu: İtilâf devletleri Gelibolu yarımadasına en kestirme ve kolay yoldan çıkarma yapmayı plânlamış, bunun için de şamandıranın bulunduğu Kabatepe’yi nirengi noktası olarak tayin etmişlerdi. Ne var ki bu kuvvetlerin çıkarma günü rüzgârla veya askerlerin gayretleri sonucu ilerdeki koylara doğru kaydırılması başka bir inayet. Sarp dik tepelerin bulunduğu, bizim için savunmaya daha elverişli tepelerden çıkarma yapmak zorunda kalan düşman tabiî ki ciddî ölçüde de zayiat vermiş, muradlarına erememişler.
Evet, Çanakkale hep böyle inayetlerle dolu bir zafer.
19.03.2009
E-Posta:
[email protected]
|