Başlıktaki ifade “Haberiniz olsun ki, kalbler ancak Allah’ın zikriyle huzura kavuşur”1 meâlindeki âyetten muktebes.
Huzur ve mutluluk arayan insan için işte hazır bir reçete! Hem de insanı yaratan Yaratıcı tarafından. Yaratan yarattığını bilmez mi?
Maddeten büyük gelişmeler gerçekleştiren insanoğlunun bir türlü huzuru, bunun için uzman bir tabip bulamayışı, çareyi yanlış yerde aramasından başka neyle izah edilebilir?
Yüzyıllar öncesinde mevlid yazarı Süleyman Çelebi, “Bir kez Allah dese aşk ile lisan / Dökülür cümle günah misl ü hazan” derken bu teşhisi yine Kur’ân eczanesinden sunmuş. Sonbaharda yaprakların dökülüşü gibi aşkla Allah denildiğinde elbette insan sadece günahlardan arınmakla kalmaz her türlü dert, problem ve sıkıntılardan da kurtulur.
Çünkü yegâne huzur kaynağı Allah’ı zikretmektir. Gelişen modern ilmin de sonunda bu gerçekte karar kılması Kur’ân’ın eşsiz bir mû'cize olduğunu bir kere daha ortaya koydu. Hollandalı bilim adamı Prof. Dr. Fander Hofen, Allah ismini vird edinmenin sinirleri yatıştırdığını, nefes alıp vermeyi dengelediğini, en ağır psikolojik hastalıkları dahi tedavi ettiğini ortaya koydu. Prof. Fander Hofen, günde 100 ile 1000 arasında Allah lâfzını zikretmenin psikoljik rahatsızlıklar içerisinde bulunan hastalara bir şifa ve ilâç olduğunu, onları sakinleştirdiğini tesbit etti.
Prof. Hofen’in yaptığı deney ve araştırmaya göre Allah demenin tahminlerin ötesinde insanı rahatlattığı görülmüş. Allah kelimesindeki ilk harf olan ve göğsün üst kısmından çıkan “elif” harfi, nefesi düzenlemek için sadece bir başlangıçtır. Sonra dilin ucuna değdirerek söylenen “lâm” harfi hızlı tekrarlandığında saniyeden daha az bir zamanda nefes durdurarak insanı rahatlatmaktadır. Sonra da Hollandacadaki “h” harfine benzeyen “ha” akciğeri kalbe bağlayarak kalp atışlarını düzenlemektedir.
İnsan fizyonomisini, bu ve bunun gibi kudsî kelimeleri zikretmekten başka birşeyle huzur ve sükûna erdirmek mümkün değildir. Gözü güzel manzara, kulağı güzel ses, burnu güzel koku ve mideyi leziz yiyecek ve içeceklerle doyurarak sükûna erdiren Allah, dilin gıdası olan zikirle de vücudu ruhen, kalben rahatlatmakla kalmamakta, fizikî yönden de teskin etmektedir.
“Haberiniz olsun ki, kalbler ancak Allah’ın zikriyle huzura kavuşur” 1 âyeti ne kadar da mû'cizevî bir gerçek olarak önümüzde duruyor.
Dipnotlar:
1- Ra’d Sûresi: 28.
09.03.2009
E-Posta:
[email protected]
|