“Merhamet etmeyene merhamet edilmez” buyurur sevgili Peygamberimiz (asm). Yine “Siz yerdekilere merhamet edin ki göktekiler de size merhamet etsin” buyurur.
Merhametin olmadığı yerde zulüm vardır, insanlık dışı her şey vardır. Toplumlar, milletler ancak merhametle ayakta kalabilir, kabul görür, şeref ve itibarlarını koruyabilirler. Zulümle âbâd olan hiçbir toplum yoktur. “Küfür devam eder, ama zulüm devam etmez.”
Çevremizde, dünyamızda yaşanan olaylara baktığımızda merhametsizliğin nelere sebep olduğunu, ne kadar içler acısı manzaralar meydana getirdiğini görmekte gecikmiyoruz.
Evet, bütün zulümlerin temelinde merhametsizlik vardır. Allah’tan korkan, içinde azıcık bir acıma duygusu bulunan bir insan karıncayı dahi incitmekten sakınır. Peki, sivil, çoluk çocuk, kadın, yaşlı demeden savaşla zerre kadar ilgisi olmayan nice masum insanı göz kırpmadan öldüren İsrail’e ne diyeceksiniz? İnsanlığın en güzel vasfı olan, insanı insan yapan özelliklerin başında yer alan merhametin nesnesi bunlarda yok mu? Ancak canavarların yapabileceği bu acımasızlığa nerden fetva buluyorlar? Zalimin hasmının Allah olduğunu hiçbir İlâhî kitaptan ve hikmetten okumamışlar mı? Sadece kendini insan, kendilerinin dışındakileri de insan görmüyorlar mı?
Bunların yaptığı ne insanlık, ne vicdan, ne de kitapla bağdaşıyor. Ya inandıklarını söyledikleri Tevrat’la?
Tevrat bile masum insanların canlarına kıymayı kesinlikle yasaklıyor. Çıkış 20. Bab 13. âyetinde, “Katletmeyeceksin!” emrini veriyor.
Tevrat’ın Tesniye kısmının 19. Babının 19 âyeti şöyle: “Allah’ın Rabbin miras olarak sana vermekte olduğu memleketinin içinde suçsuz kan dökülmesin ve senin üzerine kan olmasın.”
Bu âyete ne diyorlar?
Levililer’in 19. Babının 15-18. âyetlerinde ise şöyle deniliyor: “Hükümde haksızlık etmeyeceksin… Kudretinin hatırına itibar etmeyeceksin ve komşuna adaletle hükmedeceksin… Komşunun kanına karşı ayağa kalkmayacaksın.”
Bir millet şefkat, merhamet nedir bilmiyor, kendi kitabını bile takmıyor, masumların kanına girmekte, hem de dünyanın gözüne baka baka tereddüt göstermiyorsa işi Allah’a kalmış demektir.
İş Allah’a kalıyorsa o millet iflâh olmaz. Sadece zulmedenler değil, ona taraftar olan ve seyirci kalanlar da bundan paylarını alırlar.
19.01.2009
E-Posta:
[email protected]
|