“Gençliği anlamadığımız an, dünyadaki işimiz bitmiş demektir” der George Mc Donald.
Azgın akan sel gibidir gençlik. Bir barajla o sel kanalize edilirse, faydalı hâle gelir.
Bu demektir ki enerji yüklü gençliğin yetenek ve duyguları iyiye, güzele, faydalıya kanalize edilmeli. Aslında bu, bütün insanlığı iyiliğe yöneltmek kadar önemli bir iştir. Alman düşünür Leibniz, “Gençliği iyiye yönelten, insanlığı iyiye yöneltir” derken bu gerçeğe parmak basar.
Bundan sadece genç değil; aile, toplum ve insanlık fayda görür.
Asıl olan gencin bunun bilincinde olup adımlarını ona göre atmasıdır.
Geçmişini, geleceğini bilerek adımlarını atan genç toplumun sigortasıdır, en büyük güven unsurudur, yükselişin teminatıdır.
Sonsuz mutluluğu yakalamaya kendini endeksleyen genç bu sırrı keşfetmiş demektir.
Başarılı, erdemli, hedefini, gayesini bilen gençler göğsümüzü kabartırken gençlik gibi paha biçilmez bir sermayenin değerini bilmeyip onu hoyratça harcayan gençler de bizi üzüntüye boğar.
İşte gençliği geleceğe hazırlamak, onları çalışkan, küçüğünü, büyüğünü bilen; inanç, sevgi, saygı ve ideal dolu olarak yetiştirmek onlara yapılabilecek en büyük iyilik; gencin, ailenin, toplumun ve milletin geleceğini kurtarmak demektir.
Yıkıcı, anarşi ve terörün kucağına düşmüş, insaniyet nedir bilmeyen, hem kendine, hem çevresine zararlı felâket yüklü gençler hiç şüphesiz günümüzü ve geleceğimizi karartıyor.
Gençlerin bu duruma düşmemeleri için gerekli çalışmaları yapmak, çabaları harcamak noktasında neler yapıyoruz?
Cumartesi günü Oğuz kardeşimizin dâveti üzerine gittiğimiz Kırklareli’nde idealist gençleri görünce göğsümüz kabardı. En önemli yatırımın gençliğe yapılan yatırım olduğunu bir kere daha anladık. Asıl ve temel hizmetlerden biri bu.
Demek gençlik hiç ihmale gelmiyor.
Gençliği anladığımız gün daha iyi günlere lâyıkız demektir.
13.01.2009
E-Posta:
[email protected]
|