"Gerçekten" haber verir 21 Kasım 2008
Anasayfam Yap | Sık Kullanılanlara Ekle | Reklam | Künye | Abone Formu | İletişim
ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET ve ŞÛRÂDIR

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi

adresine bekliyoruz.

 

Şükrü BULUT

Türkiye; AB’yi istemiyor, AB; Türkiye’yi istiyor



Bir önceki yazımızda mevcut hükümetin AB sürecini nasıl bir “maharet”le boşa çıkardığını izaha çalışmıştık. Hadiseye başta Brüksel olmak üzere Avrupa merkezlerinden bakanlar, mevcut hükümetin müttefikleriyle birlikte AB yolunu kapatma çalışmasını net bir şekilde görüyorlar. Askerî vesayetle yürüyenlerin bundan başka da yapacakları birşey yoktu. AB’nin bir barış, adaletli paylaşım ve küresel demokrasi projesi olduğunu bilen neocon ve neoliberallerin de bu yolda Türkiye’ye desteği olmayacaktı. İşin üzücü ve komik ciheti ise, bazı hükümet erkânının yer yer verdikleri müstehzî beyanatlardır. Bu hükümetin AB yolunda yürüme cesaretine sahip olmadığı açık bir vakıa.

Türkiye’nin, AB sürecindeki en önemli engellerin hak ve hürriyetlerle ilgili kısıtlamalar, kanun hakimiyeti ve şeffafiyet eksikliği olduğunu herkes biliyor. Ekonomik, mâlî ve maddî şartlar noktasında AB’ye üye olmuş Bulgaristan, Romanya, Polonya ve hatta Portekiz’in bile bizden ne kadar geri olduğunu, araştıranlar öğrenebilirler. Maddî şartları bizden daha namüsait olduğu halde AB’ye alınan bu ülkelerde demokrasi, insan hakları, adaletli paylaşım ve temel hürriyetler önünde bir engel görülmüyor. Maddî sıkıntıların, düzensizliğin ve cehaletin ise zamanla kalkacağına inanan AB ülkeleri, bu yeni adaylara büyük desteklerde bulunmuşlar.

Türkiye’nin, Kemalizme ait mahremiyetleri var. Türkiye’nin, uluslar arası menfaat gruplarına ait gizli hesapları var. Türkiye’deki Selânikliler hanedanının gizli hesapları ve endişeleri var. Dünya barışının bozulmasında, Avrupa ve Asya’daki terörü tırmandırmada kullanılan unsurlar da Türkiye’de bulunduğundan, Türkiye şu haliyle AB’ye giremiyor. Düne kadar ezilmişleri, mağduriyeti, hürriyetperverliği ve evrensel değerlere bağlılığı oynayan Başbakanın son zamanlarda Kemalist milliyetçileri de geride bırakacak düzeyde Kemalist, ulusalcı ve devletçi kesilmesinin asıl sebepleri Brüksel’den daha iyi görüldüğündendir ki, AB kurmayları Türkiye’ye asılıyorlar. Türkiye’siz bir AB’nin başarılı olamayacağını ilân ediyorlar. Adeta günümüz iktidarına yalvarıyorlar. Onlar dünya barışını tehdit eden unsurların da, barışın anahtarının da Türkiye’de olduğunu gördüklerinden ciddî şekilde Türkiye’nin AB’ye girmesine çabalıyorlar.

Hem Türkiye’nin, AB’ye girmesine çalışıyor görüneceksiniz; hem de bazen Müslüman olduğundan, bazen genç nüfusumuzun çokluğundan ve bazen de bağımsızlığına müdahale edileceğinden dolayı AB ile ilgili endişelerinizi izhar edeceksiniz. Alttan alta ahalide ciddî mânâda bir AB karşıtlığı oluşmasını besleyeceksiniz. Bütün bunları rüşvetle elde ettiğiniz medya vasıtasıyla halktan saklayabileceksiniz.

Halktan sakladıkları bir başarı olabilir onlar için. Fakat bu durum akademisyenlerin, AB uzmanlarının, Avrupa siyasetçilerinin ve ehl-i tahkikin gözünden kaçmıyor. Hükümet, AB karşıtı cephe içinde olduğunu itiraf etmek zorunda kalacaktır. Millete karşı yapılan bu yanlış bilgilendirme er geç sona erecektir.

Birinci ve İkinci Dünya Savaşlarının doğurduğu şartların Türkiye’nin başına sardığı Kemalist diktatörlüğü Birleşmiş Milletler ve NATO yardımıyla nisbeten aşan Türk milleti, AB’nin desteğiyle de dûçar olduğu bütün komite istibdatlarını ve elini kolunu bağlayan başka istibdatları İnşaallah bertaraf edecektir.

Unutulmasın ki, AB ülkelerinin kaderi ile Türkiye’nin kaderi, dünya barışı, adaletli dağıtım, terör ve cehaletle savaş gibi noktalardan yüzde yüz keşisi-yor. AKP hükümeti ile Kemalistler AB sürecini geciktirebilirler, fakat hürriyet, demokrasi ve bağımsızlık yollarını asla kapatamazlar. Türkiye AB’ye, Avrupa’ya yardımcı, problem çözücü ve global teröre karşı bir kalkan olarak dahil olacaktır. Çünkü insanlık Türkiye’den bunu âcilen istiyor.

21.11.2008

E-Posta: [email protected]


 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Önceki Yazıları

  (17.11.2008) - Doğru oturup eğri konuşmak

  (14.11.2008) - Ehl-i kitap, ehl-i mektep

  (10.11.2008) - Eski Doğu bloku komünizmden kurtulur mu?

  (07.11.2008) - Doğu Avrupa komünizmden kurtuldu mu?

  (03.11.2008) - Bir medeniyetin çöküşü

  (31.10.2008) - AKP'yi Kemalizm kurtarabilir mi?

  (27.10.2008) - Yerle bir olmuş putları...

  (24.10.2008) - NATO, misyonuna ihanet eder mi?

  (20.10.2008) - Nurbahar

  (17.10.2008) - Yeni Asya karşıtlığı ve Risale-i Nur

 
Ufo ısıtıcılar, infrared ısıtıcı, kumtel ısıtıcılar.
GAZETE 1.SAYFA

Bütün yazılar

YAZARLAR

  Abdil YILDIRIM

  Ahmet ARICAN

  Ahmet DURSUN

  Ahmet ÖZDEMİR

  Ali FERŞADOĞLU

  Ali OKTAY

  Atike ÖZER

  Cevat ÇAKIR

  Cevher İLHAN

  Davut ŞAHİN

  Elmira AKHMETOVA

  Fahri UTKAN

  Faruk ÇAKIR

  Fatma Nur ZENGİN

  H. Hüseyin KEMAL

  Habib FİDAN

  Hakan YALMAN

  Halil USLU

  Hasan GÜNEŞ

  Hasan YÜKSELTEN

  Hüseyin EREN

  Hüseyin GÜLTEKİN

  Kadir AKBAŞ

  Kazım GÜLEÇYÜZ

  Kemal BENEK

  M. Ali KAYA

  M. Latif SALİHOĞLU

  Mehmet C. GÖKÇE

  Mehmet KAPLAN

  Mehmet KARA

  Meryem TORTUK

  Mikail YAPRAK

  Murat ÇETİN

  Mustafa ÖZCAN

  Nejat EREN

  Nimetullah AKAY

  Osman GÖKMEN

  Raşit YÜCEL

  Rifat OKYAY

  Robert MİRANDA

  Ruhan ASYA

  S. Bahattin YAŞAR

  Saadet BAYRİ

  Saadet TOPUZ

  Sami CEBECİ

  Selim GÜNDÜZALP

  Semra ULAŞ

  Suna DURMAZ

  Süleyman KÖSMENE

  Vehbi HORASANLI

  Yasemin GÜLEÇYÜZ

  Yeni Asyadan Size

  Zafer AKGÜL

  Ümit KIZILTEPE

  İslam YAŞAR

  İsmail BERK

  İsmail TEZER

  Şaban DÖĞEN

  Şükrü BULUT

Sitemizle ilgili görüş ve önerileriniz için adresimiz:
Yeni Asya Gazetesi Gülbahar Cd. Günay Sk. No.4 Güneşli-İSTANBUL T:0212 655 88 59 F:0212 515 67 62 | © Copyright YeniAsya 2008.Tüm hakları Saklıdır