Hamas’ın seçimleri kazanmasının ardından ‘üç kuşatma’ ile karşı karşıya olduğunu ve kendisine iktidar fırsatı verilmeyeceğini ve akibetinin de Refahyol gibi olacağını yazmıştım. Aslında, bu tespitler bir kehanet değildi. Zira seçenekler belliydi ve ben onları yazmıştım. Gerçekten de Hamas, 2007 ortalarında bir darbe ile karşılaştı. Bu darbe Hamas hükümetinin tasfiyesini amaçlıyordu. Başında da Bush’un ‘bizim adamımız’ dediği Dahlan vardı. Zaten nedense bütün darbeciler Amerikalıların adamı oluyor. Ona gelmeden önce Refahyol’un akibetiyle alakalı olarak isterseniz yaşanılanları bir kez daha hatırlayalım. Bu hususta süreci kitaplarıyla da analiz eden ve peşini bırakmayan ve dedektif gibi iz süren Şevket Kazan, arkadaşımız Hasan Hüseyin Kemal’e şöyle özetliyor: ”Talat Halman 30 Nisan 1997’de yazdığı makalede ‘RP kapatılmalıdır, bölünmelidir ya da paralel bir parti kurulmalıdır’ diyor. Bunun yanında 18 Temmuz 1996’da Washington Enstitü’de panel düzenleniyor ve Yahudi lobisinin ileri gelenlerinden ve TSK’nın danışmanlarından Alan Makovski, Erbakan’a uluslararası ambargo koyulmasını, bunun karşısında Tansu Çiller’in hükümetten istifa edeceğini söylüyor. Tansu Çiller Hanım ise kaya gibi duruyor...” Ama bu direnmeye rağmen Refahyol hükümetinin akibetini biliyoruz. Gelelim buradaki en çarpıcı tespite. Refahyol hükümetine ambargo koyarak hükümetin kanatlarını ayrıştırmak istiyorlar. İşte aynı şeyler Filistin’de de tekerrür ediyor. Her ne surette olursa olsun Fetih’e bir devlet darbesi yaptırmak ve Hamas hükümetini yıktırmak istiyorlar. Bunun için de Hamas hükümetine çok yönlü ve çok katmanlı bir ambargo uygulanıyor. Halkı da bezdirerek Hamas’ı tabanından koparmak ve sonunda tasfiyesini kolaylaştırmak istiyorlar. Böylece Alan Makovski’nin planı Filistinde de işlemeye başlıyor ama icrası başka aktörler tarafındanyapılıyor. Bu komployu, meşhur Amerikan Vanity Fair dergisi son sayısında ifşa ediyor. Aslında buna, 'malumu i’lam’ demek lazım.
***
Ocak 2006 seçimlerini sürpriz bir biçimde Hamas kazanıyor. Ve akabinde Fetih parayla ve yeni ve modern silahlarla techiz edilerek, donatılarak Hamas’ın üzerine salınıyor. Bazı kaynaklara göre bu, ‘İran-Contra Skandalı 2’ sayılmalıdır. Hamas’ı devirme işleminin Amerikan tarafından takipçileri, Dışişleri Bakanı Condoleezza Rice ile Siyonist eğilimleriyle bilinen Ulusal Güvenlik Danışmanı Eliott Abrams’dır. .Bu işin Filistin cenahında icrasını da Muhammed Dahlan yapacaktır. Bu işin koordinasyonunundan da Amerikalı General Keith Dayton sorumluydu. Ancak Dahlan işi kotaramadı. Devlet veya Fetih darbesi akim kaldı ve Hamas istemeden de olsa darbecileri tasfiye edince Gazze’yi elinde buldu. Fetih muharipleri dikkatsiz bir şekile Hamas’ı provoke edince Hamas topyekün olarak Gazze’nin kontrolünü eline aldı. Aslında, Hamas bunu istemiyordu ama Gazze’yi elinde buldu. Hamas’ın darbeyi tersine çevirmesinden bir ay sonra Cheney’in Ortkadoğu danışmanılğından istifa eden Neocon ekipten David Wurmster aslında Fetih zorlamadıkça Hamas’ın Gazze Şeridi’nin kontrolünü istemediğini ama buna mecbur bırakıldığını itiraf etmiştir.
***
Wurmser bu kirli savaş veya darbeyle birlikte Bush’un yolsuzlukların kralı olan Mahmut Abbas’ı zafere götürmek istediğini ve bunun bir hipokrasi ve riyakarlık olduğunu söylüyor. Demokrasiyi isteyen Bush’un sonuçlarına katlanamadığını ve bundan dolayı da darbeye tevessül ettiğini söylüyor. Bu ona göre, tamamen tezad bir durumdur. Demokrasiyi araçsallaştırmaktır. Bu işte Dahlan’ın kullanılmasını değerlendiren John Bolton, ”Kesinlikle bu bir kurumsal ve stratejik başarısılıktır’ diyor ve Rice’ı suçluyor. “Seçimlerin yapılmaması noktasında herkesin uyarılar gönderdiği bir sırada bunları dikkate almayıp sonuçlarını darbe ile izale etmeye kalkıştılar” diyor. Aynı suçlamayı himayegerde Muhammed Dahlan da patronu Bush için söylüyor: ”Bush seçimler yapılmasın şeklindeki bütün uyarıları kulak ardı etti. Sonuçlar da böyle oldu...” Hemen hemen herkes, “Bush ve Rice seçimleri istedi ama sonuçlarını da darbeyle gidermeye çalıştılar” yorumunu yapıyor.
***
Kudüs’teki Amerikan Umumi Konsolosu Jake Walles kendi aracılığıyla Bush yönetiminin Hamas hükümetini azletmesi için Mahmut Abbas’a mesaj gönderdiklerini söylüyor. Ondan Hamas hükümetini bertaraf etmek için hızlı ve kararlı davranmasını istemişler. Hamas hükümetini görevden almasını ve bunu takiben olağanüstü hal ilan etmesini ve olağanüstü bir hükümet atamasını istiyorlar. Gerçekten de Mahmut Abbas bilahare (iş işten geçtikten ve Gazze’de kontrolü yitirdikten sonra) bunu yapıyor ve Fayyaz hükümetini atıyordu. Ve ayrıca bunun karşılığında ‘seni mali ve siyasi olarak destekleyeceğiz’ diye söz veriyorlar. En geç Hamas’ın işinin 2007 sonunda bitirilmesi için söz kesiyorlar. Ondan birlik hükümetini yıkmasını ve gerekirse Hamas’ı devirmek için silah ve mühimmat için Arap ülkelerine başvurmasını salık veriyorlar. Ve Mısır’dan bu iş için yeni silahlar alıyorlar ve bazı Fetih güçlerini Mısır üzerinden Gazze’ye sokuyorlar. Amerikalılar Hamas’ın devrilmesi için Fetih tarafına üç memo gönderiyorlar. Ama Dahlan bu işi yüzüne gözüne bulaştırıyor. Darbe ellerinde patlıyor. Şimdi Dahlan’ın yapamadığını İsrail ordusu Gazze’yi işgal ederek yapmak istiyor. Saldırılardan amaç İsrail ordusunun Hamas’ı devirmesidir (Army aims ‘to topple Hamas regime/ Jerusalem Post, 3 Mart 2008). Livni de gerektiğinde Gazze Şeridi’ni yeniden işgal edebileceklerini söylüyor zaten. Bundan sonraki aşama ne? Bundan sonraki aşama ta Arafat’tan beri yapmak istedikleri Gazze ve Batı Şeria’nın geri kalan yerlerini bandustan modeline çevirerek Gazze’yi Mısır’ın ve Batı Şeria’yı da Ürdün’ün kontrolüne vermek. Zaten şimdi Gazze’nin elektrik ihtiyacını ve benzeri ihtiyaçlarını Mısır karşılıyor. Ve Ürdün de 6 gün savaşlarından beri ilk defa Batı Şeria’nın Eriha şehrine elektrik ikmali yaptı...Demek ki mesele sadece bir kaç Kassam füzesi değil...
06.03.2008
E-Posta:
[email protected]
|