‘Savaş’ı geçim kaynağı ve varlık sebebi hâline getiren bazı ülkeler, keyfî uygulamalarıyla dünyayı ateşe vermeye devam ediyor. En başta Amerika olmak üzere, onun yolundan giden ‘yardımcı ülkeler’ de bu yangına ‘barut’ taşıyor.
Sadece, insanlığın itirazlarını dikkate almayarak gerçekleştirilen Irak işgalinin 3 trilyon dolara mal olduğu ifade ediliyor ki, bu tesbit karşısında ‘şok’ olmamak mümkün değil. Nobel ödüllü ekonomist Josep Stiglitz ile Harvard Profesörü Linda J. Bilmes’in yazdıkları kitapta, Irak işgalinin gerçek faturasının en az 3 trilyon dolar olduğunu belirtilmiş. Fortune Türkiye ile görüşen Stiglitz’e göre, ABD yönetiminin başlangıçta ilân ettiği ‘savaşın düşük maliyetli olacağı’ tahmini yanlış çıkmış. (Radikal, 2 Mart 2008)
Zamanında Bill Clinton’ın ekonomi danışmanlığını da yapan, Dünya Bankası Eski Başekonomisti Joseph Stiglitz, “Üç Trilyon Dolarlık Savaş: Irak Savaşı’nın Gerçek Maliyeti” (The Three Trillion Dollar War: The True Cost of the Iraq Conflict) isimli yeni kitabında ABD’nin savaşa harcadığı parayı hesaplamış. Kitabın altında imzası olan Joseph Stiglitz ve Harvard Profesörü Linda J. Bilmes, hesaplamalarında bütün kalemleri asgarî düzeyde tutmuş. Buna rağmen, onlara göre Irak’ın işgalinin faturası minimum 3 trilyon dolar.
Kitabının ABD’de yapılacak olan başkanlık seçimleri öncesi ‘demokratlar’a yarayacağını kabul eden Joseph Stiglitz, eğer açıkça “Biz Irak’tan çıkmak istiyoruz” mesajını verirlerse—demokratların çoğu bu mesajı veriyor—seçimi onların kazanacağı kanaatinde. Ekonomi ders kitaplarında yer alan ve halkın silâh ve ekonomi arasında seçim yaptığı ‘guns and butter’ modelini örnek gösteren Stiglitz, Bush hükümetinin halkı savaşın maliyetinin az olacağı konusunda kandırdığını da söylüyor. Stigliz’e göre savaşın maliyetiyle ilgili önceki tahmin olan 200 milyar ile üç trilyon dolar arasındaki devasa farkın ana sebebi savaşın çabuk biteceği ve düşük maliyetli olacağı tahminiydi. Diğer sebepler ise sosyal maliyet, gazilere gelecekte ödenecek paralar, petrol fiyatlarındaki yükselme, savunma harcamalarındaki artış ve makroekonomik maliyet gibi ayakların düşünülmemesi.
Amerika’nın, savaş yoluyla ekonomiyi canlandırma programı uyguladığı anlamı çıkan tavrını da eleştiren Stiglitz’in, ekonomik krizlerin ortadan kaldırılması için başka teklifleri de var. Stiglitz, şöyle demiş: “Savaşa milyarlarca dolar para aktarıyoruz. Ar-Ge, teknoloji, altyapı, eğitim gibi alanlarda yatırımlar yapılması için ek vergiler konması lâzım. Bunu da kimse yapmak istemiyor. Dünyanın en zengin ülkesinde (ABD’de) 50 milyon insanın sağlık sigortası yok.”
Nobel ödüllü ekonomist Stiglitz, Türkiye’nin IMF ile olan ilişkisini anlamakta güçlük çektiğini de belirtiyor. Ona göre, Türkiye IMF ile çalışmıyor, IMF’yi destekliyor. Türkiye’nin kendisi ve birçok insan için büyük bir ‘puzzle’ olduğunu söylüyor Stiglitz. Türkiye ile Brezilya’yı karşılaştırıyor ve şunları söylüyor: “Brezilya ticaret açısından çok iyi işler yapıyor. İhracatı iyi. Türkiye’nin durumu ise bu açıdan kötü. Türkiye örneğinde büyük soru, büyümenin sürdürülebilir olup olmayacağı. Dış ticaret açığı nedeniyle önemli miktarda borçlanma yapılıyor. Küresel malî piyasalar da kırılgan. Bu önemli bir endişe kaynağı.”
Amerika’nın öncülük ettiği ‘savaş yolu ile ekonomik kalkınma’nın ağır maliyeti artık görülsün. İnsanlar ‘barış’ içinde de ‘zengin’ olabilir. ‘Birileri’ni yutarak beslenenler, neticede ağır faturalar öder. Unutmayalım, ‘küfür’ devam eder, ‘zulüm’ asla...
06.03.2008
E-Posta:
[email protected]
|