Bir hadis-i şeriflerinde Resûl-i Ekrem (asm) buyururlar ki: “İstemeyenler dışında bütün ümmetim Cennete gireceklerdir.”
Sahabe sorar: “Ya Resûlallah istemeyenler kimlerdir?”
“Bana itaat eden Cenneti istiyor demektir. İtaat etmeyen de istemiyor demektir”1
Allah’a olduğu gibi Resûlüne de itaat inancın gereğidir. İnanıp da Allah’a ve Resûlüne itaat etmemek söz konusu olamaz. Zaten Kur’ân da, “Gerçek mü’minlerseniz, Allah’a ve Resûlüne itaat edin”2 buyurmaktadır. Yine Kur’ân’da dikkat çekildiği gibi bazıları vardır ki Kur’ân’ı ve Resulullahı işitip durdukları halde ondan yüz çevirmekte, hakka kulak tıkadıkları halde “İşittik” demektedirler. Kur’ân onlar gibi olmamayı emreder.3
Kur’ân’ın ifadesiyle Allah ve Resûlüne itaat, en büyük kurtuluş yoludur.4 Başka türlü kurtuluş yolu mümkün değildir. Nasıl mümkün olabilir ki? Bir makinenin verimli çalışması ancak kataloğuna uygun çalıştırmakla mümkün olabilirken canlı bir makina olan insanın, kataloğu olan Kur’ân ve onun en büyük müfessiri olan Resûlullahın emirlerine muhalefetle mutlu olması mümkün değildir.
Allah’a ve Resûlüne (asm) itaatsizlik başarısızlık sebebidir. Cenâb-ı Hak buyurur ki: “Allah’a ve Resûlüne itaat edin ve ihtilafa düşmeyin; sonra cesaretiniz kırılır, kuvvetiniz de elden gider. Sabredin, muhakkak ki Allah sabredenlerle beraberdir.”5
Öyleyse çare Resûlullahın emrettiklerine itaat, yasakladıklarından kaçınmaktır. Kur’ân açıkça bunu emreder: “Peygamber size ne emretmişse alın, neyi yasaklamışsa ondan da kaçının. Allah’tan korkun. Muhakkak ki Allah’ın azabı pek şiddetlidir.”6
İşte Sahabenin diğer insanlardan farkı buydu. Onların en bariz vasfı Resûlullaha (asm) her yönüyle itaat etmekti. Resûlullahın (asm) vefatından sonra Hz. Ebû Bekir, Üsame (ra) ordusunun Şam’a gönderilmesi konusunda o kadar kararlıydı ki, “Ebû Bekir’in hayatı kudret elinde olan Allah’a yemin ederim ki, yırtıcı hayvanların beni parçalayacağını bilsem, yine Hz. Peygamberin (asm) yola çıkardığı Üsame ordusunu gönderirim. Benden başka kimse kalmasa bile yine gönderirim” diye Resûlullaha olan bağlılığını göstermişti.
Sahabenin başarılı oluşunun temelinde işte bu duygu vardı. Allah ve Resûlü ne emretmişse ona uymakta son derece titiz idiler.
Dipnotlar:
1- Riyazü’s-Salihîn, 1:198 (Hadis no: 158; Buharî’den.) 2- Enfal Sûresi: 1.
3- A.g.s, 20-21. 4- Ahzab Sûresi: 71.
5- Enfal Sûresi: 46 6- Haşir Sûresi: 7.
04.03.2008
E-Posta:
[email protected]
|