Hz. Ali'nin rivayet ettiğine göre Resûl-i Ekremin (asm) ümmetine en son tavsiyeleri şuydu: "Namaza dikkat ediniz. Emriniz altındakiler hakkında da Allah'tan korkunuz."1
Hz. Enes'in rivayet ettiği hadiste de "kadınlar"ı özellikle tasrih ederek hadiste "kadınlar ve emriniz altındakiler hakkında da Allah'tan korkunuz"2 ifadelerini kullanıyor.
Veda Hutbesinde Allah Resûlü (asm) bir nev'î mü'minlerin görevlerini özetlediği gibi en son tavsiyesinde de özellikle namaza ve kadınlarla emir altında bulunanların haklarına riâyet etmeye dikkat çekmesi oldukça anlamlı değil mi? Demek bunlar ihmal ve sûistimale müsait meseleler. Mü'minin en çok titizlik göstermesi gereken hususların başında bunlar gelmeli.
Bunlardan birincisi olan namaz, mü'minin hayatında dinin temel taşlarından biri olacak kadar önem taşır. Peygamberimiz de (asm) "İslam beş esas üzerine kurulmuştur"3 buyururken bunların başında namazı saymıyor mu?
Namaz, Allah ile kul arasındaki manevî bir bağ. Bu bağ ne kadar kuvvetli olursa insan o ölçüde söz ve davranışlarını kontrol altına almayı başarır, haramı helâli bilir; iyiliklere koşar, kötülüklerden kaçar.
Kadınlarla emir altındakilere yapılacak görevler ise kul haklarıyla ilgilidir. Kul hakkına dikkat eden insan da görevlerini yapmada titiz davranır, hak ve hukuk çiğnemekten kaçınır. Kadın anadır, ailenin belkemiğidir. Aile yuvasının küçük bir Cennet olmasında birinci rol kadına aittir. İlk tesanüd, dayanışma, kaynaşma ise ailede başlar. Kaynaşmış, bütünleşmiş ailelerden meydana gelen bir toplum da birlik ve beraberlik içinde olur.
Sevgi ve merhametin ilk uygulama yerleri de ailedir. Allah'ın, varlık ve birliğine delil olarak birbirlerine ısınmaları, birbirleriyle kaynaşmaları için eşlerin kalblerine sevgi ve merhameti koyduğunu4 biliyoruz.
En güçlü toplumlar güçlü ailelerden meydana gelir. Güçlü aileler ise karşılıklı görevlerin yapıldığı, hak ve hukuka riâyet edildiği ailelerdir. Sevgi, saygı, hoşgörü, karşılıklı anlayış ve yardımlaşmanın hâkim olduğu bir ailede hak ve hukuka uyulur ve orada huzur ve saadet vardır.
Bütün tavsiyeler huzur ve saadeti temin için değil midir? Kur'ân iyi geçimi öğütler: "Onlarla iyi geçinin. Eğer onlardan hoşlanmazsanız, olabilir ki birşey sizin hoşunuza gitmez de Allah onda birçok hayır takdir etmiş olur"5 buyurur.
Hoşgeçimin prensiplerinden birini de Allah Resûlü (asm) şöyle anlatırlar: "Hiçbir mü'min, hanımına kin beslemesin; bir huyundan hoşlanmazsa başka bir huyundan hoşlanır."6
Bu âyet ve hadisler ışığında iyi geçimi esas alan aile fertleri, üzerlerine düşenleri yapmada gereken fedâkârlıkları esirgemezler.
Dipnotlar:
1- İbni Mace, Vesaya: 3. 2- Musannef, 5: 436. 3- Buharî, İman: 1; Müslim, İman: 21; Tirmizî. İman: 3.; 4- Rum Sûresi: 21.
5- Müslim, Rada: 61. 6- Nisa Sûresi: 19.
30.01.2008
E-Posta:
[email protected]
|