MHP ve AKP'nin üniversitelerde başörtüsü yasağını sona erdirme girişimleri bu hafta netleşecek. İki parti çözüm önerisi sunacak. Çözüm kadar önemli bir konu da siyasetin inisiyatif almasıdır.
Türkiye'yi yöneten kurum, milletten onay alan TBMM'dir. En azından bu işin teorisi, kâğıt üzerindeki bilgi böyle. Meclis teoriyi uyguladığı oranda çözüm kaynağı olmuştur. Meclis dışı çözümler sıkıntıları daha da arttırmıştır. Geçmiş, bunun örnekleriyle doludur.
Yıllardır sakız gibi çiğnenen, somut adım atılmayan problemlerin bu kadar uzamasının en büyük sebebi Meclisin gerçek iradeyi göstermemesidir. Milletin vekilleri problemleri ne kadar görmezlikten geldiyse bürokrasi o kadar söz sahibi oldu, Meclis'i de yönetmeye kalktı.
Bu çerçevede MHP ve AKP'nin "velevki siyaseten bile olsa" kangren haline gelmiş başörtüsü yasağını kaldırmak için işbirliği yapması millet iradesinin tecellisi anlamında güzel bir gelişmedir. İki partinin inisiyatif alması bir lütuf değil, olması gereken, üzerlerine vazife olan, beklenen bir tutumdur. Bu konuda geç kalınmış olsa da zaman daha geçmemiştir.
Millet adına hareket eden bütün partilerden beklenen; en kısa, en hayırlı çözümün bulunmasıdır. Siyaset korkmadan inisiyatif alma, çare ve çözüm üretme, san'atıdır.
"Ergenekon"a daha erken konmalıydı
Ümraniye'de bir gecekonduda el bombaları bulundu. Ardından -resmî kayıtlara göre- "Ergenekon terör örgütüne" yönelik operasyon başlatıldı.
Çetelerin çökertilmesine yönelik kamuoyunun beklentileri yüksek. Türkiye'nin bağırsaklarının tertemiz olması en birinci şart. Buna karşılık "akıbeti Şemdinli'ye benzer mi?" korkusu da yok değil.
Operasyonda öne çıkan isimler kamuoyu tarafından çok iyi biliniyor. Bu kişiler hakkında bir çok iddia da var. İddiaların doğru olup olmadığı yargılama neticesinde ortaya çıkacak. Keşke Ergenekon operasyonu daha erken olsaydı. Belki bugün duyduğumuz iddialar olmayacaktı. Ama zararın neresinden dönülse kârdır.
Sakarya 124, Ankara 103, Van 74, Kocaeli 144
Başlıktaki iller ve rakamlar ekonomik istatistiklerin yer aldığı sıralama ölçüsü değil. Başörtüsü yasağını protesto etmek için kurulan özgürlük platformlarının "yeter artık" çağrılarının yapıldığı toplantıların sayısı. Kanayan yara başörtüsü yasağının sayısız mağduru var. Mağdurlar demokratik tepkilerini haftalık toplantılarla irade sahiplerine duyurmaya çalışıyor.
Umarız bu sayılar burada kalır, daha artmaz.
Dumansız tuvalet
Sigara Yasası Meclis'ten geçeli çok oldu. İlk günlerde Meclis kulislerinde içilmeye devam edilen sigaralar gittikçe azalmaya başladı. Sigara içilmez levhaları kulislerin bir çok yerine konuldu. Sigara içmek isteyenler kendilerine ayrılan mekânlara istedikleri an gidebiliyorlar. Sigara içme özgürlüklerini sınırsız kullanabiliyorlar.
Ancak sigara yasağını delme girişimleri de olmuyor değil. Özellikle tuvaletler bunların başında geliyor. TBMM Başkanı Köksal Toptan farkında mı bilmiyoruz, ama Meclis tuvaletlerinde nefes almak çok güç. Dumandan göz gözü görmez oluyor. Her ne kadar tuvalet bile olsa buralarda da sigara içme yasağı geçerli olmalı. Zira buralar da kapalı mekânlar. Tuvaletler de, sigara içilenler ve içilmeyenler diye ayrılsın.
Önce al, sonra döv!
CHP Ardahan Milletvekili Ensar Öğüt, ilinde meydana gelen bir olayla ilgili Devlet Bakanı M. Sait Yazıcıoğlu'na soruyor: "Ardahan'da herkes tarafından sevilen ve sayılan 25 yıllık imam Ahmet Ballı, niçin önce dövülüp sonra görevden alındı?"
Yani? Görevden alındıktan sonra mı dövülsün?
Saçmalardan seçmeler
"Saçmalardan seçmeler" köşesinin bu haftaki şampiyonu Tunceli Bağımsız Milletvekili Kamer Genç: "Türkiye Cumhuriyeti devletinin şanına, şöhretine uygun gelenekleri vardır. Türkiye Cumhuriyeti devletinin belli makam ve mevkilerine geldiğiniz zaman, o makam ve mevkilerin gerektirdiği kılık ve kıyafetleri giymek zorundasınız. Bugün, Çankaya'da, Türkiye Cumhuriyeti devletinin şanına, şöhretine uygun bir giyim kuşam var mıdır? Böyle bir şey olmaz."
28.01.2008
E-Posta:
[email protected]
|