Önce Aralık sonunda açıklanacak denildi, açıklanmadı. Sonra Ocak ayının başında açıklanacak denildi, açıklanmadı. Ocak ayının da sonuna da geldik. AKP, Bilim Kurulu'nun hazırladığı metin üzerinde aylardır çalışıyor, fakat tasarıdan hâlâ ses seda yok.
Hükümetin hazırladığı yeni anayasa Meclis'e gelmezken, sivil toplum kuruluşları kendilerinin hazırladığı yeni anayasa tekliflerini Meclis'e sunuyorlar. TBMM Başkanı Köksal Toptan'la görüşen Eğitim-Bir-Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu ve sendika yetkilileri "Yeni anayasadan beklentileri"ni içeren bir raporu sundu. Sendika bir süreden beri yeni anayasa ile ilgili Türkiye'nin dört bir tarafında paneller, konferanslar düzenliyor. Buralarda oluşan fikirlerden yola çıkılarak hazırlanan metinler kitapçık halinde de yayınlanıyor.
Kendi sahaları olan "eğitim"le ili ilgili beklentilerinin sıralandığı raporda, YÖK'ün anayasal bir kurum olma özelliğine son verilmesini ve yetkileri yüksek öğretim kurumları arasında koordinasyon sağlamak ile sınırlanan Yüksek Öğretim Koordinasyon Kurulu'nun oluşturulması istendi. Başörtüsü yasağına da temas edilen metinde, bu yasağın eğitim ve çalışma özgürlüğünün kullanılmasında engel oluşturduğu belirtilirken, bir de teklif sunuldu. Yeni anayasada, "Hiç kimse, kılık ve kıyafetinden dolayı eğitim, öğretim ve çalışma hürriyetinden yoksun bırakılamaz'' hükmüne yer verilmesi talep edildi. Metinde, yüksek öğretime geçişte uygulanan katsayı düzenlemesine son verilmesi de belirtildi.
Daha birçok STK'nın daha özgür, daha sivil bir anayasa olması için hazırladıkları çalışmalar da ortada duruyor. Değişik platformlarda bu değişiklikler dile getiriliyor. Yeni anayasa daha fazla geciktirilmeden, Meclis'e getirilmelidir. Geciktikçe arkasında bir "Bit yeniği mi?" var soruları akıllara takılıyor. Diğer yandan da milletin beklentilerine cevap verecek nitelikte olmaması gerekiyor. Yani, özgürlükçü, sivil, temel hakları gözeten, demokratik yeni bir anayasa.
* * *
301'i yargıçların inisiyatifine bırakmak
Aylardır "ha geldi, ha gelecek" diyerek geçiştirilen ve düşüncenin önünde engel olduğu artık herkes tarafından kabul edilen TCK'nin 301. maddesi hükümet tasarısı olarak değil, "kanun teklifi" olarak geliyor-son anda bir değişiklik olmazsa tabiî.
Adalet Bakanı Mehmet Ali Şahin, 301'le ilgili sorulara artık kızsa da, her ortamda kendisine 301'le ilgili sorular yöneltiliyor. Salı günü grup toplantısından sonra sorulan sorulara "Değişiklik tasarı olarak değil, teklif olarak geleceği için teklifi verecek olan arkadaşlarımızla görüşürseniz, hangi gün ve saatte verileceğini onlar size açıklar" diyerek halet-i ruhiyesini ortaya koydu.
AKP'nin Grup Başkanvekili Bekir Bozdağ, değişiklik teklifini anlatırken, maddede öngörülen üç yıllık ceza üst sınırının iki yıla indirildiğini, böylece, 301. maddeden dolayı alınan cezaların ertelenmesine de imkân sağlandığını açıklıyor. Değişiklikle yasa koyucunun, yargıçlara, "hürriyetten yana tercih hakkı" sağladığını, kovuşturma açılması için "Adalet Bakanının izni" şartının getirileceğini bildiriyor. Bununla da Bakana Türkiye'nin yararına bir siyasî tercih hakkı tanındığını ileri sürüyor.
Ancak kökten kaldırılmadıkça sorunun çözülmeyeceği ortada. Bu yüzden Meclis'e gelecek teklif ya komisyonlarda, ya da genel kurulda değişiklik yapılarak madde toptan kaldırılmalıdır.
Görülen o ki, "yasa koyucunun, yargıçlara, 'hürriyetten yana tercih hakkı sağlaması" çözüm olmayacaktır. Yargıçların inisiyatifine bırakmanın çözüm olmadığı da ortadadır.
* * *
Anketlerin dili
Üniversitede türban yasağı kalkmalı mı? "Evet"
Türban bir siyasî simge midir? "Hayır"
Siyasî simge olsa bile türban üniversitede serbest bırakılmalı mı? "Evet"
Siz veya bir yakınınız türbanlı mı? "Evet"
Sizce üniversiteli kızların taktığı örtünün adı ne? "İkisi de aynı şey"
Sizce yasak kalkarsa ne olur? "Hiçbir şey olmaz"
Sizce yasak kalkarsa laiklik tehlikeye girer mi? "Hayır"
Sizce yasak kalkarsa laiklik tehlikeye girer mi? "Hayır"
Türban yasağı kalkarsa. "Türbanlı sayısı artar." (Not: Yasak dolayısıyla bazı öğrenciler başlarını açmak zorunda kalmışlardı, bunlar yasak kalkınca başlarını kapatacaktır. Peruk takanlar peruklarını çıkaracaklardır. Bu sonuçta bunu gösteriyor.)
Önümüzdeki 3 yıl içinde türban yasağının kalkacağına inanıyor musunuz? "Evet"
Türban yasağını kim kaldırabilir? (Not: Bu soruyla ilgili seçenekler arasında AKP, MHP, CHP, ordu, medya, AB, yargı, YÖK vardı. Bu seçenekler arasında bu konuyu gündeme getiren AKP ve MHP önde çıktı.)
İnternethaber.com sitesinin yaptığı ankete göre de "Siyasî simge olsa dahi yasak kalkmalı mı?" sorusuna ankete katılanların yüzde 73'ü "evet kalkmalı" cevabını vermiş.
Başbakan Tayyip Erdoğan'ın İspanya'da başlattığı tartışmadan sonra internet sitelerinde anketler yayınlanmaya başlamıştı. www.habertürk.com'un yaptığı ankete 2 milyonun üzerinde oy kullanıldı. Bu sonuçlara bakıldığında halkın tercihleri net şekilde ortaya çıkıyor. Halk böyle düşündüğüne göre Meclis ne yapmalı? Halkın dediğini tabiî ki.
Anketler fazla söze gerek bırakmıyor.
26.01.2008
E-Posta:
[email protected]
|