Her şeyin bir bedeli, karşılığı, gerekleri ve sonuçları vardır. İman gibi dünyanın en büyük nimetine ermenin bedeli, karşılığı, gerekleri ve sonuçları ise hiçbir şeyle karşılaştırılamayacak kadar büyük ve önemlidir. Dünyada da bir nev'î cennet hayatı yaşatan ve sonuçta cennet gibi paha biçilmez bir mükâfatı netice veren bir nimetin bedeli ve gerekleri de az olmasa gerek.
Bu gerekleri görevler olarak özetlemek mümkün. Kısaca inanan insan Allah ve Resûlünün emirleri çerçevesinde bir hayat sürecek ki bu büyük nimetlere kavuşabilsin.
Ülkemizin son zamanlarda barışa hasret kaldığını düşününce hemen arka bahçemizdeki bu zenginlikler hatırımıza geliyor, bunlardan gerektiği gibi istifade edemeyişimize üzülüyoruz. Ortada bir yangın var, itfaiye de hemen yanıbaşımızda. Ama itfaiyeden istifade edemiyoruz da sağda solda su arıyoruz.
Anarşinin, terörün ilâcı hiç şüphesiz barışı ve hoşca geçinmeyi sağlayacak esaslardır. İşte onlardan bir tanesi: Sevgili Peygamberimiz (a.s.m.) buyururlar ki: "İman etmedikçe cennete giremezsiniz. Birbirinizi sevmedikçe de tam iman etmiş olamazsınız."
Demek iman cennete girmenin, birbirimizi sevme de imanın gereği.
Böylesine bir hazineden niye istifade etmeyiz? İnsanlar birbirini severlerse neler olur?
Kardeşlik, kaynaşma, dayanışma, yardımlaşma olur. Tekvücut oluruz. Tekyürek olarak atar, sevgimizi, acımızı paylaşmasını biliriz. Bunu kim istemez?
Peki, insanlar birbirini sevmezlerse neler olur? Sevginin olmadığı yerde kin vardır, düşmanlık vardır, kargaşa vardır, karışıklık vardır, huzursuzluk vardır. Bunca rezalet, kötülük akıllı insanların arzu edebileceği şeyler midir?
İşte terörden canı yanmış Türkiye'nin ilâcı: Sevgi. Peygamberimiz de (a.s.m.) sevgiyi imanın gereği olarak görüyor. "Ben Allah'a, peygambere, ahirete inandım" diyen insan mü'min kardeşini sevmek zorunda.
Yunus Emre'nin "Yaratılanı severiz Yaratan'dan ötürü" dediği gibi sadece insanı değil, dağı, taşı, bitkiyi, hayvanı dahi Yaratıcısının harika bir san'at eseri olarak sevecek.
Ne dersiniz, ya hastalığı teşhis edemiyoruz, ya da teşhiş ediyor, ilâcı yanlış yerde arıyoruz.
Bütün dünya zenginliklerimizden istifade için can atarken biz niçin bu hazinelerimizin kıymetini bilemeyiz, ilâçlarımızı kullanamayız?
21.01.2008
E-Posta:
[email protected]
|