Herkes yeni yıldan bir şeyler bekler. Yeni yıl mesajlarında sağlık, mutluluk, başarı ve bol şans gibi dilek ve beklentiler dile getirilir. İşsizler yeni yılda iyi bir işe girmeyi beklerken, hastalar şifa bulmayı, hasretlik çekenler kavuşmayı bekler. Bazıları da aldıkları piyango biletine büyük ikramiye isabet etmesini bekler. Müslümanlar yeni yılın hayırlar ve güzellikler getirmesini beklerken, Hıristiyanlar Noel Baba'nın kendilerine hediye getirmesini bekler.
İnsanlar yeni yıldan bir şeyler bekler ama, "Acaba yeni yıl bizden ne bekler?" diye soran hiç olmaz. "Ey insanoğlu, benim de sizlerden bazı beklentilerim var, lütfen siz de bunları karşılayın" dese, haksız mı yani? Öyle ya, yeni ve taze bir yıl, ayağımıza kadar gelmiş, ömür defterimize yeni bir sayfa açmış. Bu sayfaya anlamlı yazılar yazıp, güzel resimler çizmemizi beklemek, onun da hakkı değil mi?
Yeni yılın dili olsa da beklentilerini dile getirseydi, her halde en başta bizden zamana saygı göstermemizi isterdi. Hemcinsleri olan eski yılları nasıl hor kullanıp çarçur ettiğimizi hatırlatır, "Sakın beni de öyle hor kullanıp israf etmeyin" derdi. "Vakit nakittir diyordunuz, her gün 24 saatlik sermayem sizin 24 altınınızdan daha değerlidir, bunun kıymetini bilin" derdi.
Yeni yıl da bir yıl sonra kendine ayrılan süreyi tamamlayacak ve maziye doğru yolcu edilecek. Onun da arkasından bir bilânço çıkartılacak. Meydana gelen olaylar, yaşanan acı ve tatlı hatıralar bir bir sayılıp dökülecek. Yine menfî olaylar daha fazla hatırlanarak "Bu yıl da zarar ettik" denilecek. Halbu ki, yıllar da insanlar gibidir. Mazi mezarlığına uğurlanırken, güzellikleri ile hatırlanıp, iyilikleri ile yâd edilmek isterler. Onun için de kendi zaman dilimlerinde hep güzel olayların yaşanmasını arzu ederler. Hiçbir eski yıl, "lânetli yıl" olarak anılmak istemez.
İnsanlığa acı ve ıztırap yaşatanlar yine insanlardır. Savaşları insanlar çıkartır, terörü insanlar yapar, başkalarının acı çekip gözyaşı dökmesine yine insanlar sebebiyet verir. 2007 yılına dönüp baktığımızda, aklımızda kalan en önemli olaylar, savaşlar, terör olayları, yangınlar, havada, karada ve denizlerde meydana gelen ve "facia" olarak anılan büyük kazalardır. Hepsinde de çok sayıda can kaybı meydana gelmiş ve insanlar büyük acılar yaşamışlardır.
Yaşanan bu acı olaylar ve çekilen büyük acıların sebebi, yine insanlardır. Son yıllarda en çok şikâyet ettiğimiz ve sonuçlarından en çok korkulan küresel ısınmada bile insanların büyük bir sorumluluğu vardır.
Bu kadar sorumluluk taşıyan insan, yıl sonu bilânçosu çıkarırken her şeyi geçen yılın üzerine yıkar ve "Geçen yıl bize bu acıları yaşattı" derse, büyük bir haksızlık yapmış olur. Onun için yeni yıl yeni ümitlerle gelirken, insanlardan bazı şeyleri bekleme hakkına sahiptir.
Yeni yıl bizden barış bekler, hoşgörü bekler, insan ve tabiat haklarına saygılı olmamızı bekler. Savaşları ortadan kaldıracak, kin ve nefreti kalplerden silecek, zamanın değerini bilecek bir şuurla yaşamamızı bekler.
Bir yıl sonra kendisini uğurlarken, arkasında güzel sözler söylememizi bekler. "Güzel bir yıl geçirdik, en kötü yılımız böyle olsun" dememizi bekler.
Yeni yılın bu güzel beklentilerini boşa çıkarmamayı ümit ediyor, herkesin yeni yılının hayırlara vesile olmasını diliyorum.
02.01.2008
E-Posta:
[email protected]
|