"Anti-aging uzmanı Hong Kong asıllı ABD'li 59 yaşındaki Dr. Edmund Chein, hormon tedavisiyle yaşlanmanın durdurulabileceğini ve hatta giderek gençleşmenin mümkün olduğunu iddiâ etti. Chein'e göre, bu terapiyle insanlar yakında 200 yaşına kadar yaşayacak.
"Chein, 'Örneğin genetik olarak 90 yaşına kadar yaşaması mümkün olan birini ele alalım. Bu süreci 120, 150 hatta 180 yaşına kadar çekebiliriz. Yani ölümü erteleyebiliriz' dedi. Hastalarına büyüme hormonu veren Chein, Allah'ın insanlara doğuştan verdiği hormonları kendisinin hap olarak sunduğunu söyledi." (Akşam, 31.12.2007 )
Ölümsüzlük duygusu, insanın içinde bir tutku. Bediüzzaman bu tutkuyu "İnsanın fıtratında bekaya karşı gayet şedit bir aşk var" şeklinde ifade eder.
İnsanoğlunun yaşlanmayı geciktirici çareler araması da bu duygudan olsa gerek.
Aslında Kur'ân, insanlığın bu arayışına ve buna ilişkin bulacağı bir takım çarelere, mucizâne bir şekilde işaret etmiştir. Bediüzzaman Hazretleri, Kur'ân'ın bu mucizevî yönünü, 20. Söz'ün 2. Makamında pek çok örnekle mükemmel bir şekilde izah etmiştir.
"Yaş ve kuru ne varsa, ap açık bir kitapta yazılmıştır" (En'âm Sûresi: 59) âyetinden yola çıkarak Kur'ân'da herşeyin bulunduğunu; bunun, ya açıkça, ya işaret yoluyla, ya da başka şekillerde gerçekleştiğini ifade eden Bediüzzaman, insanlığın kıyamete kadar bilim ve teknoloji sahasında kaydedeceği mesafeye ve varacağı noktalara, hatta çok daha ilerisine, Kur'ân'ın, zikrettiği peygamber mucizeleriyle ya da tarihî hadiselerle işaret ettiğini söyler.
İşte bunlardan biri de, Hz. İsa'ya (as) ait mucizedir. Ölüme 'geçici bir hayat rengi' vermeye işaret eden ilgili âyet ve yorum şu şekilde:
"'(İsa diyecektir:) Allah'ın izniyle anadan doğma körleri ve alaca hastalığına tutulanları iyileştirir ve ölüleri diriltirim.' (Âl-i İmrân Sûresi: 49.)
"Kur'ân, Hazret-i İsâ Aleyhisselâmın nasıl ahlâk-ı ulviyesine ittibâa beşeri sarîhan teşvik eder. Öyle de, şu elindeki san'at-ı âliyeye ve tıbb-ı Rabbânîye remzen terğib ediyor. İşte şu âyet işaret ediyor ki: 'En müzmin dertlere dahi derman bulunabilir. Öyle ise, ey insan ve musîbetzede benîâdem! Me'yus olmayınız. Her dert, ne olursa olsun, dermânı mümkündür; arayınız, bulunuz. Hattâ, ölüme de muvakkat bir hayat rengi vermek mümkündür.'" (Sözler, 21. Söz, s. 232)
Âl-i İmrân Sûresi'nin 49. âyetinin tefsiri ışığında "ölüme de muvakkat bir hayat rengi vermek mümkün" olduğuna göre, Dr. Edmund Chein'in "200 yıl yaşayabiliriz" iddiâsını yabana atamayız belki, ama asıl yabana atmamamız gereken kesin gerçek ve nihaî sonuç, aynı sûrenin 185. âyetinin verdiği açık mesaj olsa gerek:
"Her nefis ölümü tadıcıdır."
02.01.2008
E-Posta:
[email protected]
|