Her ne kadar yeni yıl kutlamalarına terör korkusu damgasını vurmuş olsa da, özellikle Nişantaşı'ndaki "yılbaşı eğlencesi"nden vazgeçilmedi.
Neredeyse bütün kanallar, saat tam 24.00'ten sonra Nişantaşı'na canlı bağlanarak, bir eğlence patlaması arzu etti.
"Arzu etti" diyoruz, çünkü gözle görülür bir eğlence olsun istedi çoğu kanallar.
CNN Türk, NTV, Sky Türk, TV 8 gibi kanallar Nişantaşı'nda eğlenen gençliği ekrana getirdi, söyleşi yaptılar. Gençler de uzatılan mikrofonlara umutlu olduklarını söyledi.
Nişantaşı, yaşanan bunca olumsuzluklara rağmen, niye ısrarla ve inatla eğlence odaklı çıkışlar yapar?
Sahiden orada "beyaz Türkler" mi yaşar? Bunlar nasıl insan? Ne yer, ne içer?
Hani, Avrupa Yakası dizisinde "Burhan" karakteri vardır. Orada sık sık Nişantaşı'ndan bahsedilir ve kendisinin "beyaz Türk" olduğunu ifade eder ya. Aslında bu karikatürize ve hayal edilmiş bir tip değil, gerçeğin tâ kendisidir.
İşte yılbaşı gecesi Nişantaşı'nda çılgınca eğlenenler buna en bariz örnek.
Nişantaşı'nda yaşayanlar bu ülke insanlarından uzaktır dersem yalan olur mu, bilemem.
Bilirsiniz, Nişantaşı'nın yerlilerinden ünlü piyanist Fazıl Say Türkiye'yi terk edeceğini söylemişti. Daha sonraki yıllarda seçilmiş bir vekile, yani Osman Yağmurdereli'ye "Göbeğini kaşıyan adam" diyerek bu ülkeyi niçin terk etmesi gerektiğini söylemişti.
Biz kendisine bu sütunlardan gereken cevabı verirdik. Ama ihtiyaç yok. Çünkü yine "öteki Türkiye"de yaşayan biri olan Cemil İpekçi Say'a ve Nişantaşı'nda yaşayanlara gereken cevabı vermiş.
Aktaralım:
"Fazıl Say'ı tanırım, çok şeker bir insan; ama 'onlar' ne demek? 'Onlar' dediğin çoğunluk, yüzde 70 oy alıyor. Nasıl böyle bir ayrım yaparsın? Bunlar, Türkiye'yi Nişantaşı'ndan ibaret zanneden 40 bin kişilik, içinde benim ailemin de olduğu beyaz Türkler. 65 milyonluk Türkiye'yi görmüyorlar; çünkü belirli bir azınlığın ve dinozorların son çığlıkları bunlar."
İpekçi hızını alamamış:
"Türkiye'de işler belli bir azınlığın isteklerine göre yürüyemez" diyor.
İpekçi yine hızını alamamış ve ekliyor:
"Kıyafet kanunu bir Mao'nun Çin'inde olmuş, bir de bizde. Dünyanın hiçbir yerinde böyle şey yok." "Türban"ın kadını özgürleştirdiğini anlattıktan sonra yakın tarihe atıf yapıyor: "Ben 60 yaşındayım, bizi düne kadar 'komünizm gelecek' diye korkuttular, şimdi 'İran oluruz' diye korkutuyorlar. Kadın olsaydım 'sırf protesto olsun diye' türban takardım." (Zaman)
Nişantaşı'nda yaşayan Türklerle Anadolu'da yaşayan Türkler arasındaki farkın aslında ne kadar derin bir uçurum olduğunu fark edebildiniz mi?
02.01.2008
E-Posta:
[email protected]
|