Tiyatrocu Erol Günaydın’ı Ata Demirer’in sunduğu Hokkabaz’da, daha sonra Beyaz’ın programında (Kanal D) izledik. Güleryüzlü, ama eskisi gibi dinamik değil. Yaşından dolayı sürekli yorgun görünüyor.
Anadolu Ajansı’na verdiği son demecinde, politik ve sosyal hiciv yapılamadığını söylüyor.
Diyor ki:
“Mizah bizde birinciydi ama şimdi herkes ‘mahkemeye veriyorlar’ diye korktu. Sen de mahkemelik yapma. Birini eleştirmek illa mahkemelik olmak demek değildir” diyor.
Günümüzde politik ve sosyal hiciv yapılamadığından dert yanıyor.
Ekliyor: “Politik ve sosyal hiciv yapamayanlara komedyen demem.”
Çünkü, “politik hicvin her dönemde olması gerektiğine” inananlardan… Aynı zamanda topluma bir fayda sağlayacağına da…
Günaydın:
“Mizah zekâ gerektirir. Komedyenler işin kolayına kaçıyor, magazin olayları ile insanları güldürmeye çalışıyor…”
Usta komedyen doğru söylüyor. Politik mizah ve taşlama neredeyse tarih oldu. Alay ile mizah birbirine karıştırıldı. Bu yüzden yerli yersiz hakaret dâvâları açılıyor olmalı. İşin daha da zoru, bu mizah gücüne artık kimsenin tahammül edememesi.
DALGALI KANALLAR
Özel kanallar dalgalı kur gibi. Son gelen bilgilere göre: Atv Genel Yayın Yönetmenliğine Adem Gürses getirilmiş. Atv Haber’in üst düzey takımı, istifalarını verdi ve bir başka kanala transfer atağına geçti. Ali Kırca ekibiyle birlikte külliyen Show TV’de işe başlayacak.
Ya Defne Samyeli? O da bu transferden sonra Fox TV’yle flörte başladı. Ancak olumsuz bir cevap geldiği söyleniyor. Bakalım kur ne zaman durulacak?
VAR MISIN, YOK MUSUN?
Acun Ilıcalı’ının hazırladığı yarışma programı “reytingleri sildi süpürdü” deniyor haberde.
Birkaç kez izleme imkânı buldum.
Sevinç ve üzüntü bir arada. Umut ve umutsuzluk, heyecan ve çöküş… Bu programı, ancak böyle tarif etmek mümkün.
İşin şansa kaldığı bir yarışma programından hayır gelir mi?
Gelmez… İnsanlar kendi kaderini bir sandığa gömülmüş rakamlara göre mi belirleyecek?
Benzer programlar hemen diğer kanallarda boy gösterdi. Meselâ Fox TV’de eski hakem ve spor yorumcusu Ahmet Çakar’ın sunduğu program Şansa Bak (Fox)… Bir diğeri de Şoray Uzun’un sunduğu bir yarışma programı (Star)… Hatta benzeri dense yeridir.
Bu tür yarışma programları insanları kolay para kazandırmaya yönlendiriyor. Hiç çalışmadan, kısa yoldan para kazanma hırsını körüklüyor.
Derler ya; ne kazandığınla övün, ne kaybettiğinle üzül… Bu yarışma programlarında neredeyse 500 bin YTL’yi bulan bedava para sunuluyor. Seviniyor. Gıdım gıdım kaybedince de perişan oluyor. İnsan izlerken onların adına sıkılıyor, üzülüyor. Bu ekran işkencesi değil de nedir?
25.12.2007
E-Posta:
[email protected]
|