Hangi iyi, güzel, mükemmel iş vardır ki kolayca elde edilmiş olsun! Kimbilir ona ulaşabilmek için ne kadar didinildi, çırpınıldı, diş sıkılıp yılmadan, bıkmadan, usanmadan çalışıldı.
Eğer o güzellik bir zaferse şüphesiz kolay ulaşılmamıştır.
Hayatın inişiyle çıkışını, gülüyle dikenini, zorluğuyla kolaylığını birlikte düşünmeyen zaferi elde eldemez.
Büyük zaferler elbette büyük gayretler ister.
Hedefin büyüklüğü bütün bunları zevkle üstlendirir insana.
Akıllı insan, baştan sonucu gören, zorlukları baştan üstlenen, peşinen kabullendiği için zorlanmayan, zorlansa da ahlayıp pohlamayan, aşmayı başaran insandır. Hz. Ali (ra), “Akıllı çok zahmet çeker” diyor. “Küçük hâdiselerle uğraşmasını bilmeyen büyük hadiselerle hiç mücâdele edemez” ifadesi de ona ait.
Bu zorluk, sıkıntı ve meşakkatlere karşı âyet-i kerime ve hadis-i şeriflerde hep sabır tavsiye edilir. Sabredenler müjdelenir.
Sabır Allah’a itaat, haramlardan kaçınma ve musibetlere tahammül için verilmemiş midir? Ne güzel buyurmuş Kâinatın Efendisi (asm): “İnsanoğluna sabırdan daha geniş bir nimet verilmemiştir. Kim sabır isterse Allah verir” diye. Hz. Ali (ra) de, “Sabır ve tahammül öyle bir hazinedir ki ömrü tüketir, kendi tükenmez” der.
Büyük insanların, büyük işler başaranların hayatlarına bakın. Hepsi de sabırlı, tahammüllü insanlar. Kâinatın Efendisi (asm), 23 sene içerisinde kendisine gönül vermiş 140 bin kişi yetiştirmişti. Ama bunun için az çile çekmemiş, az zorluklara, sıkıntılara katlanmamıştı.
Yaptığımız iş, ulaşacağımız hedef ne kadar önemli ve büyükse, o ölçüde sabırlı ve tahammüllü olmamız gerekiyor. Hem, “Amellerin en efdali, en zor olanı” değil mi?
Diyelim ki İslâmın yüce hakikatlerini gönüllere nakşedeceksiniz. Bir-iki değil, belki birçok kereler ziyaretler, sohbetler, görüşmeler yapacaksınız. Farklı metod, tarz ve yollarla yaklaşacaksınız onlara. Bıkmayacak ve usanmayacaksınız. Tebliğ bizden, hidayet Allah’tan. Sonra insanın kıymeti himmeti nisbetinde.
Tebliğ gönüllülerinin işi zor şüphesiz. Ama onlar o zoru aşmak, başarmak için varlar. Sevgi, saygı, hoşgörü, kısacası insanlık meyveleri verecek bir bahçeyi yetiştirmek emelindeler. Tabiî ki o hakikat suyunun geçeceği kanalları açacak, yolları temizleyeceklerdir.
09.12.2007
E-Posta:
[email protected]
|