Hikem-i Ataiye, hikmetli sözlerinden birinde, “Cenâb-ı Hakkı bulan neyi kaybeder? O'nu kaybeden neyi kazanır?” der. Bediüzzaman da buna, “O'nu bulan her şeyi bulur. O'nu bulmayan hiçbir şey bulmaz. Bulsa da başına belâ bulur” şeklinde bir açıklama getirir.1
Her şeyin sahibi Allah olduğuna göre insan O'nu bulduğunda, yani O'na bütün gönlüyle inandığında her şey emrine âmâde ve onun olur, ihtiyaçlarına cevap bulur. O'nu bulamadığında—O'nun olmayan hiçbir şey olmadığı için—hiçbirşeyi bulamaz. Bulsa da başına belâ bulur.
Yirminci Mektub’da ise şöyle der Bediüzzaman: “Allah birdir. Başka şeylere müracaat edip yorulma, onlara tezellül edip minnet çekme, onlara temellûk edip [köleleşip] boyun eğme, onların arkasına düşüp zahmet çekme, onlardan korkup titreme. Çünkü Sultan-ı Kâinat birdir, her şeyin anahtarı O'nun yanında, her şeyin dizgini O'nun elindedir, her şey O'nun emriyle halledilir. O'nu bulsan her matlubunu buldun, hadsiz minnetlerden, korkulardan kurtuldun.”2
Kul, namazında “Eşhedü en lâ ilâhe illallah” derken demek ister ki: “Hàlık ve Rezzak, O'ndan başka yoktur. Zarar ve menfaat, O'nun elindedir. O hem Hakim’dir, abes iş yapmaz. Hem Rahim’dir, ihsanı, merhameti çoktur.”3
Zerreden kürelere kadar küçük-büyük her şeyin sahibinin O olduğunu, Onun emrinde ve izniyle hareket ettiğini, O isteyince olmazların olduğunu, istemeyince hiçbir şeyin olmayacağını, verdiğini kimsenin alamayacağını, vermediğini de kimsenin veremeyeceğini bilen, inanan insan Allah’a tevekkül edip, O'na güvenip dayanmadan başka hangi yolları arar? O'nun yolundan başka bütün yollar, O'nun kapısından başka bütün kapılar kapalıdır.
Bunu bilen insan aklında, fikrinde, kalbinde, işinde aslâ O'nu unutmaz. Allah Resûlünün (a.s.m.) duâlarından birisi de şuydu: “Allah’ım, Senin verdiğini engelleyebilecek, Senin vermediğini de verebilecek hiçbir kimse yoktur.”4
Birgün de ümmetine, her günün sabahı, her gecenin akşamında okunduğunda hiçbir şeyin zarar veremeyeceği şu meâldeki duâyı öğretmişti: “İsmiyle birlikte hareket ettikçe yerde ve gökte hiçbir şeyin zarar veremeyeceği Allah’ın adıyla (sabaha erdim, akşama ulaştım.) O her şeyi işiten ve bilendir.””5
Demek bütün mesele O'nu bulmak, O'na dayanmak.
Dipnotlar: 1- Mektûbât, s. 30. 2- A.g.e., s. 219. 3- Sözler, s. 25. 4- Buharî, Ezan: 155. 5- İbni Mace, Duâ: 14.
05.11.2007
E-Posta:
[email protected]
|