Click Here!
      "Gerçekten" haber verir 27 Eylül 2007

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

İsmail BERK

Uçak mescidinde Medine’ye



(Umre günlüğü- 5)

“Seyyar mescit” uçakta ikindi namazı kılıyoruz. Seyyar dershane, okul, mescit, ev fonksiyonlarında bir uçak yolculuğu.

Bütün ikramlar kalbe, ruha, gidilecek mukaddes mekânlara uygun programlanmış.

Kur’ân meâlinde tarama yaparken, fikrî yolculuk kısa sohbetler ve bölünmeler dışında devam etti. İftar paketinin kapalı şekilde önümüzde ezanı beklediğimiz anda, iftara hazırlanan midenin emir bekleyen psikolojisine girmeye de fazla fırsat oluşmadı.

Dikkatim Bakara Sûresi 177. âyete odaklanmayı başardı. İndekste “Kur’ân’ın özeti sayılan âyet” olarak geçiyor:

“İyilik, yüzlerinizi doğu ve batı tarafına çevirmeniz değildir. Asıl iyilik, o kimsenin yaptığıdır ki, Allah’a, ahiret gününe, meleklere, kitaplara, peygamberlere inanır. (Allah’ın rızasını gözeterek) yakınlara, yetimlere, yoksullara, yolda kalmışlara, dilenenlere ve kölelere sevdiği maldan harcar, namaz kılar, zekât verir. Antlaşma yaptığı zaman sözlerini yerine getirir. Sıkıntı, hastalık ve savaş zamanlarında sabreder. İşte doğru olanlar, bu vasıfları taşıyanlardır. Muttakiler ancak onlardır.”

İftar açıyoruz. (18:40) Hızlıca, takdim edilen menüden besleniyoruz, şükür. Midenin bile fizyolojik ihtiyacına rağmen, yemekle fazla meşgul olmadığını fark ediyorum.

Mütevazı ve doyurucu bir ikramdı. Ardından uçağın “mescidi”ne gidiyorum. Çoğu yolcu iftar “sofrası”nda hâlâ.

Suudlu kabin amiri Abdullah imamlığa geçiyor. Arkasında iki kişi cemaat oluyoruz. Suudi hassasiyetin vaktinde namaz kılma alışkanlığına bir daha şahit olduk.

Beraberce ifa ettiğimiz namazın, hafif sallanmalarla gökyüzünde olduğunuzu hissettiren psikolojisi, imamın feyizli hali ile perçinleniyordu. Tam da Medine civarında Medine’ye inmeye hazırlanırken…

Abdullah, “Mağrip halas” dedikten sonra, sünnet kılma teşebbüsümüze “seferî” diyerek noktayı koydu. Tekrar “mağrip halas, işa Medine” diyor. Böylece yatsının Medine’de kılınmasını da hatırlatıyor. Namaz konusunda çok hassaslar. Huşu ile kılışı ayrı bir hususiyetti.

Medine Muhammed Abdülaziz Havaalanına (19:05) iniyoruz. 40 derece sıcaklık olduğunu hostes duyuruyor.

40 derece üstü sıcaklıklara aşina biri olarak, doğrusu o denli bunaltıcı bir ısı hissetmedim.

Buna mukabil insan sıcaklığına, ensar ruhuna ve rahat iklime geldiğimizi hemen hissettim. Taksi ile otele doğru yol aldığımız İsmail Ağabeyimizle birlikte ilâhî söylemekten de geri durmadık.

Her şeyden önemlisi, teravihe yetişmiştik.

27.09.2007

E-Posta: [email protected]


 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Önceki Yazıları

  (26.09.2007) - Vüs’at ve ihata

  (25.09.2007) - Umre günlüğü - 3

  (24.09.2007) - Umre günlüğü – 2

  (23.09.2007) - Umre günlüğü -1

  (20.09.2007) - Kavramlarla yaşamak -2

  (19.09.2007) - Kavramlarla yaşamak -1

  (13.09.2007) - Bugün Ramazan

  (12.09.2007) - Eylül’ün iki günü

  (11.09.2007) - Sivil anayasa

  (09.09.2007) - Gençliğin geleceği

 

Bütün yazılar

YAZARLAR

  Abdil YILDIRIM

  Abdurrahman ŞEN

  Ali FERŞADOĞLU

  Ali OKTAY

  Cevat ÇAKIR

  Cevher İLHAN

  Davut ŞAHİN

  Faruk ÇAKIR

  Gökçe OK

  Habib FİDAN

  Hakan YALMAN

  Halil USLU

  Hasan GÜNEŞ

  Hasan YÜKSELTEN

  Hülya KARTAL

  Hüseyin EREN

  Hüseyin GÜLTEKİN

  Hüseyin YILMAZ

  Kazım GÜLEÇYÜZ

  Kemal BENEK

  M. Ali KAYA

  M. Latif SALİHOĞLU

  Mahmut NEDİM

  Mehmet KAPLAN

  Mehmet KARA

  Meryem TORTUK

  Mikail YAPRAK

  Murat ÇETİN

  Murat ÇİFTKAYA

  Mustafa ÖZCAN

  Nejat EREN

  Nimetullah AKAY

  Raşit YÜCEL

  S. Bahattin YAŞAR

  Saadet Bayri FİDAN

  Sami CEBECİ

  Sena DEMİR

  Serdar MURAT

  Suna DURMAZ

  Süleyman KÖSMENE

  Vehbi HORASANLI

  Yasemin GÜLEÇYÜZ

  Yasemin Uçal ABDULLAH

  Yeni Asyadan Size

  Zafer AKGÜL

  Zeynep GÜVENÇ

  İslam YAŞAR

  İsmail BERK

  Şaban DÖĞEN

  Şükrü BULUT


 Son Dakika Haberleri