Click Here!
      "Gerçekten" haber verir 19 Haziran 2007

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Mustafa ÖZCAN

Mahkûmların kapışması



Gazze’nin ele geçirilmesiyle alâkalı Fetih-Hamas arasındaki mücadelenin mahiyetini en iyi analiz edenlerden birisi Filistinli bağımsız siyasetçi Mustafa Barguti: “Yaşanan, mahkûmların kapışmasıdır. Hapishanede zindan veya koğuş kapma mücadelesi yapıyorlar...”

Star gazetesinin sorularını cevaplandıran Barguti konuya şöyle yaklaşıyor: “(Gazze Hamas’ın mı olacak?) Gazze hiçbir zaman Filistinlilerin olmadı. Orası dünyanın en büyük hapishanesidir. Giriş çıkışı, sınırları, suyu ve elektriği İsrail kontrol ediyor. Her hapishanede mahkûmlar hangi koğuşun hangi mahkûmun olacağına dair güç savaşı yapar. Gazze’de olan da budur...”

Gazze ve Batı Şeria’da kozlarını paylaşan iki grup hakkındaki tesbiti de en azından diğerleri kadar çarpıcı. Bu meyanda, kavganın arkaplanını da şöyle aktarıyor: “Bakın, Hamas halkın oyları ile başa geldi, ama El Fetih, Hamas’a görevi hiçbir zaman devretmedi. Ne El Fetih, ne de Hamas demokrasi ile uzaktan yakından alâkası olmayan partiler. Arada halk eziliyor ve bu delilikten bir tek İsrail kârlı çıkıyor. Arafat, Camp David’de İsrail‘in istediği anlaşmayı imzalamayınca ABD ve İsrail’in Filistin yönetimini güçsüzleştirme kampanyası yüzünden bu noktaya gelindi...”

Bu gün ellerine kına yakanlar uluslararası ablukanın da aktörleridir. Barguti’nin de temas ettiği gibi uluslararası abluka Gazze’yi karaltı şehir haline getirdiği gibi Filistin yönetimini de başarısız devletlerden birisi haline getirmiştir. Siad Barre’den sonra Somali’de yaşanan yağma olaylarının bir benzeri, ABD’nin işgalinden sonra Irak’ta da yaşanmaya başlanmıştı. Ve en son bu görüntüler Gazze ve Batı Şeria’da ortaya çıktı. Siad Barre’nin başkanlık sarayının yağmalanması gibi Arafat’ın Gazze’deki evi talan edildi. Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas’ın Başkanlık Sarayı’nı yağmalayanlar pencereleri bile alıp götürdüler. 1994 yılında Mogadişu’ya gittiğimizde Siad Barre’nin başkanlık sarayından geriye kalan alafranga tuvaletlerin de el arabaları içinde taşındığını görmüştük.

***

Peki Filistin’e abluka uygulayanlar şimdi Fetih için yardım seferberliğine çıkarken Gazze’nin akibeti ne olacak? İsrail can düşmanı Hamas’la yaşamaya alışacak mı? Yoksa Hamas yaşamak için İsrail’e sataşmaktan vaz mı geçecek? Burada birkaç ihtimâl var. Bunlardan birisi Fetih’e karşı mevzi bir mücadeleyi kazansa da Hamas’ın uluslararası konjonktürde güç mücadelesini kaybetmesidir. Bundan böyle İsrail şehirlerine karşı atılacak Kassam füzeleri karşılığında Hamas, Fetih sütresini ve zırhını da kaybetmiştir. Doğrudan İsrail ile karşı karşıyadır. Yoğun bakımdaki bir hastayı andırmaktadır. Hayatî fonksiyonlarını kesmek için İsrail’in şalteri indirmesi kâfidir. Su veya elektrik de giderse Gazze tamamen ölü bir şehri andıracaktır. Mısır hem teknik, hem de ideolojik olarak Hamas’a yardım eli uzatmak istemeyecektir. Faruk’dan beri bu Mısır’ın Filistinliler karşısında değişmez karakteridir. Teknik olarak İsrail’i ve ABD’yi kırarak Hamas’a yardım etmek istemez. Onun dışında İhvan’la aynı ideolojik zemini paylaştıklarından dolayı Hamas, Mısır’ın baş düşmanıdır. Dolayısıyla Hamas’ın tutunabilecek bir tek dalı bulunmuyor. Geriye İsrail’in hesapları kalıyor.

Çiçeği burnundaki İsrail Savunma Bakanı Ehud Barak, Hamas’ı ezmeye hazır olduğu sinyalini gönderirken Hamas için geriye tek bir çıkış yolu kalıyor. İsrail’i rahatsız etmeden Fetih’i dengelemek. Gazze’de uslu durmak ve İsrail’in stratejisine dolaylı da olsa hizmet etmek. Bu şu anlama geliyor: İsrail, Fetih karşısında diri bir Hamas’ı yeğleyebilir. Tek şartla: Buna mukabil İsrail karşısında en zayıf pozisyonda kalmasıdır. Binaenaleyh stratejik olarak yok etmek istediği Hamas’a belki de geçici bir süre taktik olarak katlanabilir. Ama fırsat bu fırsat diyerek, Somali’deki İslâmî Mahkemeler Birliğine karşı yapıldığı gibi Hamas’ı da iyice bastırmak için harekete de geçebilir. Bu da İsrail’in kâr zarar hesabına bağlıdır. Hepsi masada.

***

Esasen Arap dünyasında Hamas’ın dostu yoktur. Suriye yönetimi taktik açıdan Fetih’e karşı olduğundan taktik açıdan Hamas’a taraftardır. Elbette ilâveten Suriye’nin elini güçlendiren kart olma özelliği de vardır. Ama bu aralarındaki ideolojik tezatı yok etmez. Sonuçta, Hamas, Gazze hapishanesini ele geçirmiştir. Fetih ise İsrail’in işbirlikçisi konumuna düşmüştür.

Filistin dâvâsına yazık olmuştur.

19.06.2007

E-Posta: [email protected]


 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Önceki Yazıları

  (18.06.2007) - Darbe rüşveti

  (17.06.2007) - Filistin: Üç devlet

  (15.06.2007) - Lübnan ve Irak bataklığı

  (14.06.2007) - Hamasland ve Fetihland

  (13.06.2007) - Türkiye'yi gözetleyenler

  (12.06.2007) - Geleceğin fotoğrafı

  (11.06.2007) - Tehlikeli çığır

  (10.06.2007) - Toplumsal refleks

  (09.06.2007) - Wolfowitz'den Zoellick'e

  (08.06.2007) - Üç nakba

 

Bütün yazılar

YAZARLAR

  Abdil YILDIRIM

  Abdurrahman ŞEN

  Ali FERŞADOĞLU

  Ali OKTAY

  Cevat ÇAKIR

  Cevher İLHAN

  Davut ŞAHİN

  Faruk ÇAKIR

  Gökçe OK

  Habib FİDAN

  Hakan YALMAN

  Halil USLU

  Hasan GÜNEŞ

  Hasan YÜKSELTEN

  Hülya KARTAL

  Hüseyin EREN

  Hüseyin GÜLTEKİN

  Hüseyin YILMAZ

  Kazım GÜLEÇYÜZ

  M. Ali KAYA

  M. Latif SALİHOĞLU

  Mahmut NEDİM

  Mehmet KARA

  Meryem TORTUK

  Mikail YAPRAK

  Murat ÇETİN

  Murat ÇİFTKAYA

  Mustafa ÖZCAN

  Nejat EREN

  Nimetullah AKAY

  Raşit YÜCEL

  S. Bahattin YAŞAR

  Saadet Bayri FİDAN

  Sami CEBECİ

  Sena DEMİR

  Serdar MURAT

  Suna DURMAZ

  Süleyman KÖSMENE

  Vehbi HORASANLI

  Yasemin GÜLEÇYÜZ

  Yasemin Uçal ABDULLAH

  Yeni Asyadan Size

  Zafer AKGÜL

  Zeynep GÜVENÇ

  İslam YAŞAR

  İsmail BERK

  Şaban DÖĞEN


 Son Dakika Haberleri
Kadın ve Aile Dergisi Çocuk Dergisi Gençlik Dergisi Fikir Dergisi
Ana Sayfa | Dünya | Haberler | Görüş | Lahika | Basından Seçmeler | Yazarlar
Copyright YeniAsya 2004