Boğaz’ın Boğası Sinan Şamil Sam’ı izledik. Amerikalı rakibi Oliver MacCall’le yaptığı dövüş bol kanlıydı (Fox TV). Hoş, bu dövüş, Reha Muhtar ve Nazlı Ilıcak’ın Çapraz Ateşi’ni aratmadı...
MacCalle Oscar’lı oyuncu gibiydi. Maç başlamadan önce rakibinin suratına öyle bir bakışı vardı ki... Değme, çocuklar görse gece rüyalarına girer...
Görünen o ki, bu boks turnuvası, hem “bütün izleyicide” hem de “AB grubu”nda gecenin en çok izlenen programı olmuş.
Atatürk Spor Salonu’nda yapılan ve 12 raund süren müsabakanın ilk iki raundu boksörlerin birbirilerini “taktik”sel olarak denemeleriyle geçti.
Ama ne olduysa, Sinan Şamil 3. raundda aldığı bir sol direkle göz altında açılma meydana geldi… İyi giden Sam, bu raunddan sonra zor anlar yaşamaya başladı.
Sol gözünün altında sık sık kanama meydana geldi. 42 yaşındaki rakibi karşısında genellikle savunma yapmak zorunda kaldı. Boksun aslında kanlı bir spor olduğunu bir kez daha gördük.
Müsabakanın 6. raundunda gözündeki kanama devam eden Sam’ı doktor kontrolüne gönderen İngiliz orta hakem, daha sonra maçın devamına karar verdi.
Şamil Sam, zor anlar yaşamasına rağmen, birçok pozisyonda sayı alan vuruşlar gerçekleştirmesine rağmen, galip ayrılan taraf Amerikalı Boksör MacCall oldu.
Bu müsabakada asıl anlatmak istediğimiz konu: maçın spikeri...
Maçı öyle bir anlatımı vardı ki, hani tabir yerindeyse “spikerin nazarı değdi” denilebilir.
Şu abartılı cümleleri dinleyen “o kadar da değil” demekten edemedi.
“Kâinatın maçı... Şamil üstüste öyle darbe vuruyor ki, rakibi tavuk gibi kaçıyor.”
Son olarak, “İşte bu, Amerikalı boksörün Türk’ün gücünü gördüğü anlardan biri” demesi ise, hayli ilginçti. Zira, oynanan maçta Sam yenilmişti. Ya spiker Bilgehan Demir Amerikalı boksörden aldığı darbeyle göremiyordu, ya biz yanlış gördük.
Hâsılı; kulaklarımız bu maç anlatımında usta spiker Orhan Ayhan’ı aradı.
KOMPLO ve ÖZÜR BORCU
Bağcılar Lisesi’nde çekilen görüntülerin Show TV’de yayınlandıktan sonra “komplo” olduğunu ilk söyleyenlerdeniz.
İstanbul Millî Eğitim Müdürlüğü’nün görevlendirdiği müfettişler sonunda raporu hazırlamış ve bu lisede “suç unsuruna” rastlamadıklarını, hatta bu olayın bir “komplo” olduğu kanaatine varıldı.
Yani komplo “resmen” tescillendi.
Bunu önemsemek lâzım. O gün çarşaf çarşaf “lisede namaz” haberini yayınlayan mevkuteler, bu günkü sütunlarında müfettiş raporundan tek bir satır bile yayınlamadı...
Söz konusu görüntülerde yer alan öğrenciler, görüntüleri cep telefonuyla çeken Ç.’nin annesi ile halasının ısrarı üzerine o gün namaz kıldıklarını anlatmış.
Raporda, “Teneffüslerde bazı öğrencilerin kapıyı tutarak gizlice tek tek namaz kıldıkları görülmüştür. Ancak görüntüleri kaydeden velinin, öğrencileri namaz kılmaya ısrar ve teşvik etmesi, velinin ifade vermek istememesi, ikametgâh adresini terk etmesi ve öğrenciyi okula göndermemesi nedeniyle olayın komplo ve kurumu yıpratmak amaçlı olduğu kanaatindeyiz” denildi.
Hatırlatayım:
“Komplo” haberi yayınlayan Show TV ve yayını hazırlayan “Haber Özel”in bu millete “özür” borçları var!
19.06.2007
E-Posta:
[email protected]
|