ABD’de yayın yapan ve 8 yıldır yayınlanan popüler mafya dizisi The Sopranos’un final bölümü Amerikan izleyici tarafından tepkiyle karşılanmış...
Sebebine gelince:
Ana karakter Tony Soprano’nun “öldürülmeme”si... Yanlış okumadınız “öldürülmeme”si sevenlerini hayal kırıklığına uğratmış.
İzliyeciler bu “belirsiz son”a isyan etmiş güya. Dizinin fanatikleri, son bölümde Soprano’nun acı bir sonla havaya uçurulmasını beklediklerini söylerken, New York Post gazetesi, “Mafya hayranlarını usandırdı” diye yazmış.
Gazetenin yazarı eklemiş:
“Bunca aldatmacaya rağmen dizi bir patlamayla son bulmadı.”
Bilindiği gibi bu dizi ülkemizde CBNC-e ekranlarında. Fırsat bulduğumda izliyorum... “Kurtlar Vadisi”nden çok daha şiddet yüklü sahneler olduğunu görmek mümkün.
Herhalde Amerikalılar kötülerin sonu muhakkak ölüm olsun istiyor... Acaba iki yıl üstüste seçilen “Başkan Bush” hakkında ne düşünüyorlar?
Aslında Amerikalılar “şiddet”e bayılır. Bir internet sitesi “sinema tarihinin en vahşi 10 filmini” seçmiş. Hepsi Amerikan patentli.
Listenin ilk sırasında ise Teksas’ın kırsal bölgesinde bir yamyam klanının eline düşen 5 gencin korku dolu macerasını anlatan “Teksas Katliâmı” adlı film yer alıyor.
İşte korku sineması sevenleri bile dehşete düşüren 10 film: Teksas Katliâmı (1974), Otel (2006), Yüksek Tansiyon (2003), Soldaki Ev (1972), Mezarına Tüküreceğim (1978), Otomatik Portakal (1971), Testere (2003), Yamyamlar Cehennemi (1980), İki bin Manyak (1964), Tepenin Gözleri (2006).
Daha listeye giremeyen birçok filmi saymak mümkün.
Amerikalılar aslında dünyaya “şiddet pazarlıyor.”
Önce “bilinçaltı” hazırlanıyor, daha sonra bizzat kendileri uyguluyor. Nasıl mı? Ülkeleri işgal ederek... İnsanlara öldürerek... Sonra da bunun filmlerini çekip pazarlayarak.
Amerikan dizi ve filmlerine bir de bu gözle bakın.
16.06.2007
E-Posta:
[email protected]
|