“Cemaatten ayrılmayın. Fırkalaşmaktan şiddetle kaçının. Kim Cennetin tam ortasını isterse cemaatten ayrılmasın!”1
Kim Cennetin tam ortasını istemez ki?
Cemaat İslâm cemaatidir. İslâmın içinde kalan bütün hak cemaatler de İslâm cemaatine dahildir.
Her hususta İslâma uymayı esas alan, her hâlükârda o ruhu canlı tutmaya çalışan kişinin gideceği yer Cennettir.
‘Allah ne buyurmuş, Peygamber ne buyurmuş?’ düşünce ve anlayışıyla hayatını anlamlandıran, şekillendiren ve renklendiren insan Allah’ın rızası yolundadır. Allah da razı olduğu kullarını Cennetine koyar.
Demek Cennete girmek için cemaat hâlinde hareket etmek, tekvücut olmak, fırkalaşmamak, gruplaşmamak, kutuplaşmamak gerekiyor. Hangi renk, ırk ve coğrafî bölgeden olursa olsun inananlar kardeştir. Bir vücudun organları içerisinde ayrılık gayrılık olmadığı gibi yekvücut olmayı dininin gereği olarak gören mü’minler de bir vücudun organları gibi birbirlerine destek vermek, bir binanın taşları gibi kenetleşmekle yükümlüdür.
Bu kenetleşme, dayanışma ve yardımlaşmayı engelleyen her tutum ve davranışı da yasaklamıştır Peygamberimiz (asm). Meselâ, “İnsanlar arasına bozgunculuk ve kötülük sokmaktan sakınınız. Çünkü böyle davranmak dini yok eder”2 buyururken, aradaki sevgiyi azaltan, bağları koparan kıskançlığı da yasaklamıştır. “Birbirinizi kıskanmayın… Birbirinize sırt çevirmeyin”3 diye emreder.
Birlik ve beraberliği, kardeşlik ve dayanışmayı, sevgi ve saygıyı zedeleyecek, ayrılık ve gayrılıkları netice verecek, düşmanlıkları doğuracak her türlü davranışı da bunlar içerisine katmak gerekir. İşte bu hadis-i şeriflerden biri daha:
“Ey Allah’ın kulları! Kardeş olunuz! Müslüman Müslümanın kardeşidir. Ona haksızlık yapmaz, onu yardımsız bırakmaz, ona hakaret etmez. (Üç defa kalbine işaret ederek) işte takva buradadır. Din kardeşine hakaret etmek, kötülük olarak Müslümana yeter. Müslümanın başka bir Müslümanın kanını dökmesi, malına el uzatması ve namusunu çiğnemesi haramdır.”4
Demek dinin emirlerine uyulduğunda tekvücut olunuyor, kenetleşme ve dayanışmaya engel hiçbir nokta kalmıyor.
Dipnotlar:
1- Tirmizî, Fiten: 7; Müsned, 5:270, 271.
2- Ebû Davud, Edeb: 50.
3- Buharî, Edeb: 57; Müslim, Birr: 32; Tirmizî, Birr: 24.
4- Buharî, Edep: 57; Müslim, Birr: 32.
16.06.2007
E-Posta:
[email protected]
|