“O şefkatli valide, çocuğunu hayat-ı dünyeviyede tehlikeye girmemesi, istifade ve fayda görmesi için her fedâkârlığı nazara alır, onu öyle terbiye eder. ‘Oğlum paşa olsun’ diye bütün malını verir, hafız mektebinden alır, Avrupa’ya gönderir. Fakat o çocuğunun hayat-ı ebediyesi tehlikeye girdiğini düşünmüyor. Ve dünya hapsinden kurtarmaya çalışıyor; Cehennem hapsine düşmesini nazara almıyor. Fıtrî şefkatin tam zıddı olarak, o masum çocuğunu, âhirette şefaatçi olmak lâzım gelirken dâvâcı ediyor. O çocuk, ‘Niçin benim îmanımı takviye etmeden bu helâketime sebebiyet verdin?’ diye şekva edecek. Dünyada da terbiye-i İslâmiyeyi tam almadığı için, validesinin harika şefkatinin hakkına karşı lâyıkıyla mukabele edemez, belki de çok kusur eder.
“Eğer hakikî şefkat sûistimal edilmeyerek, biçare veledini haps-i ebedî olan Cehennemden ve idam-ı ebedî olan dalâlet içinde ölmekten kurtarmaya o şefkat sırrı ile çalışsa, o veledin bütün ettiği hasenatının bir misli, validesinin defter-i âmâline geçeceğinden, validesinin vefatından sonra her vakit hasenatları ile ruhuna nurlar yetiştirdiği gibi; âhirette de, değil dâvâcı olmak, bütün ruh-u canı ile şefaatçi olup ebedî hayatta ona mübarek bir evlât olur.”1
Bu satırlar bize annedeki şefkatin sûistimal edilmemesi gerektiğinin önemini anlatıyor. Anne-baba çocuklarının dünyevî mutlulukları için elbette gerekli her şeyi yapacak, ama ondan çok daha önemli olan ebedî mutlulukları için gerekli olan iman hakikatlerini kalplerine nakşetmeyi de ihmal etmeyecekler. O zaman her bakımdan kazançlı olurlar. Aksi halde kendileri de, evlatları da hem dünyada, hem de âhirette nice sıkıntı çekmek zorunda kalırlar.
Çocuk eğitimiyle ilgili bu önemli hakikati Rusya Kaliningradlı Resul Amin, hem bir milletvekili, hem de Mimarlık Kolejinde öğretmen Vladimir Semenoviç’in görev yaptığı kolejde 40 kadar öğrenciyle yaptığı dinî bir sohbette, hem de bir öğrencinin ağzından Rusça olarak duyduğunda hayretini gizleyemiyor. Meğer öğrenci bunları internet kanalıyla öğrenmiş.
Resul Amin onlara aralıksız 2 saat ders yapar. Öğretmen ve öğrencilerin o kadar hoşlarına gider ki kolej müdüründen devamını isterler.
Dikkat buyurun, bunlar bir İslâm ülkesinde değil Rusya’da gerçekleşiyor. Dinin hayatın hayatı, nuru ve esası olduğunu çok iyi anlamışlar.
Rus hükümeti ilk, orta, lise ve üniversitelere din dersleri konulması için emir çıkarmış. Herkes dinî inancını okulda öğrenmekte ve devlet de buna yardımcı olmakta.
Kaderin cilvesine bakın, dini, hayattan bütünüyle kaldırmaya çalışan Rusya bugün dinsiz hayatın olamayacağını kabulleniyor ve okullarda din öğrenimi için emir çıkarıyor.
Dipnotlar:
1- Lem’alar, s. 201-202.
09.06.2007
E-Posta:
[email protected]
|