Bediüzzaman’ın sitayişle bahsettiği, demokratların kökeni Osmanlı Ahrar Fırkası, Prens Sabahaddin’in “teşebbüs-i şahsî, adem-i merkeziyet ve etnik eşitlik” fikirleri çerçevesinde yakın çalışma arkadaşları Nureddin Ferruh ve Ahmed Samim, Ahmet Fazlı, Mahir Sait, Celâleddin Arif, Kıbrıslı Tevfik, Nazım ve Şevket tarafından 14 Eylül 1908 tarihinde kuruldu. Prens Sabahaddin, bu fırkanın başkanlığını kabul etmez, ama desteğini verir. Zaten bu parti, onun savunduğu fikirleri Osmanlı siyasî hayatına taşıyordu.
Böylece, İttihad ve Terakki, tekelciliği ve gizliliği, orduyu siyasete karıştırıp baskı aracı olarak kullanması eleştirilmeye başlanmıştır.1 Fırka, basın sahasında, Bediüzzaman’ın da bazılarında yazılar neşrettiği İkdam, Sabah, Yeni Gazete, Sadây-ı Millet ve Serbestî gazeteleri ile temsil edilir. Servet-i Fünûn dergisi de Ahrar’lara destek verenler arasındaydı. Daha sonra Hürriyet ve İtilâf Fırkası ile birleşen Ahrarlar, kuru bir isim ve resimden ibâret değil, gerçek “hür teşebbüs ve meşrûtiyet-demokrasi” taraftarıdır.
Böylece, İttihad ve Terakki’ye yönelen bütün muhalefetin bir araya geldiği siyasî bir organ oldu. İttihadcıların “milliyetçi” görüntüsüne karşılık, Osmanlı ittihadından yana olan Bulgar, Rum, Arnavud, Ermeni ve Arap meb’usların büyük bir bölümü bu partiye dahil olmuştu.2 Henüz bütün ayrıntıları ortaya çıkmamış; ancak İttihad ve Terakkî Cemiyeti’ne karşı oluşan yoğun tedirginlik havası içerisinde İngilizlerin tahrikiyle3 Otuz Bir Mart Vak’ası (1909) patlak vermiştir. Bunun üzerine II. Abdülhamid tahttan indirildi. Hâdisenin elebaşları hemen yakalanarak idam edildi. Olaya karıştığı tesbit edilen Osmanlı Ahrar Fırkası mensupları yargılanarak sürgüne gönderildi.
***
CHP’den ayrılan Rauf Orbay, Adnan Adıvar, Refet Paşa, İsmail Canbulat gibi isimler, 17 Kasım 1924 yılında Terakkiperver Cumhuriyet Fırkasını kurdular. Bunlar, “Mecliste otorite hâkimiyeti ve oligarşik gayelere hizmet edildiğinden”4 şikâyetçi idiler. Ahrarlar ekolünden sayılabilecek ve Kemalizmin karşısında muhalefet eden liberal Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası da, büyük bir itibara mazhar olmasına rağmen; Şeyh Said hâdisesi bahânesiyle, halkın dinî duygularını istismar etmekle itham edilerek5, 3 Haziran 1925 tarihinde İstiklâl Mahkemesi kararıyla Bakanlar Kurulu tarafından kapatılmış;6 Milli Mücâdele’nin komutanları olan liderlerine de cezalar yağdırılmıştı.
1930’larda M. Kemal, göstermelik bir muhalefet olsun diye muvazaalı olarak Fethi Bey’e kurdurduğu Serbest Fırka; halk tarafından büyük destek alınca, o da kapatılmıştır. 1946 ve 50’lere kadar artık, muhalefetsiz, şiddetli bir istibdat, yâni diktatörlük hükümrandır.7
II. Dünya savaşından sonra demokrasi cephesi kuvvet kazanır. CHP’den ayrılan Celâl Bayar, Adnan Menderes, Fuat Köprülü ve Refik Koraltan, 7 Ocak 1946’da Demokrat Parti’yi kurar.8 (DP’nin, yani Adnan Menderes ve arkadaşlarının kökleri, İttihad ve Terakki’ye (CHF-CHP) değil, Ahrar’lara dayanır. Terakkiper Hürriyet Fırkası ve Serbest Fırka kapatıldığı, muhalefet olmadığı, tek parti hükümran olduğu için CHP’nin çeşitli kanatlarını teşkil ediyorlardı.)
DP’nin 1946’larda başlattığı demokratik mücâdele, 14 Mayıs 1950’de zaferle neticelenmiş; hükûmet olmuştu. Tarihten beri dinî olduğu kadar millî sembol olan Ezân-ı Muhammedî (asm) aslî (orijinal) lisanıyla okunmaya başlanmış, din görevlilerinin camilerde daha rahat görev yapmaları sağlanmış, Kur’ân kursları daha yaygın hâle getirilmiş, ilkokulların 4 ve 5’inci sınıflarında din bilgisi dersleri okutulmaya başlanmış, 17 Ekim 1951’de 7 ilde imam-hatip okulu açılmış, bunu radyoda yayınlanan Kur’ân ve Mevlid programları takip etmişti. Bütün bu uygulamalar, yurtta büyük bir ferahlık meydana getirmiş, millet rahat bir nefes almıştı.9 Buna mümasil bir dizi müsbet icraat yapılmıştı. Maddî-mânevî kalkınmanın temelleri de bu devrede atılmıştı.
Dipnotlar: 1- Doğuştan Günümüze Büyük İslâm Tarihi, c.12, s. 252.; 2- age, s. 77.; 3- İhsan Kasım Salihî, İslâm Önderlerinden Bediüzzaman Said Nursî ve Eseri, s. 20.; 4-. age.; 5- Prof. Dr. Ali Fuat Başgil, 27 Mayıs İhtilâli ve Sebepleri, (Terc Av. M. Ali Sebük, Av. İ. Hakkı Akın), İst., 1966, s. 33.; 6- Başgil, age.; 7- Yakın Tarih Ansiklopedisi, Yeni Nesil, İst., 1988, c. 2, s. 160.; 8- Prof. Dr. Hakkı Dursun Yıldız vd., Doğuştan Günümüze Büyük İslâm Tarihi, c. 1, s. 288.; 9- Yakup Üstün, Her Yönüyle Tevfik İleri, Türkiye Diyanet Vakfı, Ank., 1995, s. 85.
09.06.2007
E-Posta:
[email protected] [email protected]
|