Click Here!
      "Gerçekten" haber verir 25 Mayıs 2007

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Ali FERŞADOĞLU

İman gücünün tezahürü



Enaniyet, egoizm, yani benlikten beslenen bir takım düşüncelerin iddia ettiği gibi insan, içinde bir dev veya sınırsız güç taşımıyor. Yalnızca kendisine istidat (potansiyel yetenek) olarak verilen ve sınırlandırılmayan “akıl, gadap ve şehvet” gibi üç temel yeteneği, duyguyu, fevkalâde yükseltebilir, yönlendirebilir veya dumura da uğratabilir. Kabiliyetlerimizi bir tarla gibi düşünebiliriz. Bu tarladan, kim Allah’ın koymuş olduğu sebeplere, sünnetullah denilen tabiat veya fıtrat kanunlarına uyarsa, mahsulünü alır. İnançlı veya inançsız için bu durum aynıdır. Çünkü, âyette de belirtildiği gibi, “İnsan için ancak çalıştığının karşılığı vardır.”

Son derece aciz ve fakir olan mü’min; iman ile sonsuz rahmet hazinesi ve tükenmez bir kuvvet kaynağına şuurlu olarak ulaşır. Kendi aczinin sınırsız, Kadir-i Mutlakın gücünün sonsuzluğunu bilir. Kabiliyetlerini geliştirmede, yalnızca bir istek, arzu, meyilden başka herhangi bir müdahalesinin olmadığını da bilir. Tıpkı, yemeği kaşıklaması, ekmeği yutması dışında, işleyen muhteşem psiko-biyo-fizyolojik hiçbir faaliyette müdahil olmaması, hatta haberdar olmaması gibi...

İman gücünü çeşitli şekillerde hissederiz, yaşarız veya tezahür ettiririz.

Meselâ inancımız, moral gücümüz, tevekkülümüz ve iman gücümüzle; Rabbimizin emirlerini yerine getirir; yasaklarından kaçınırız. Duygularımızı kontrol ile olumlularını geliştirebilir; olumsuzlarını yönlendirebiliriz. Sağlam bir karakter ve kişiliğe sahip oluruz. Sevgi ve cesaret sahibi oluruz. Gayr-i meşrû yollara sapmayız. Dolayısıyla; hastalıklara kolay kolay yakalanmayız. Yakalandığımızda da, ilâçlara iman gücümüzle (yüksek moralle) yardım ettiğimizden kolayca atlatırız. Veya, hastalıkların sonucu ölüm de olsa, korkarız, fakat dehşete düşüp başımızı-saçımızı yolmayız! Çünkü, ölümün bir paydos, bir mekân değiştirmek, hayatın başka boyutuna, daha doğru bir ifadeyle sonsuz hayat boyutuna geçmek olduğuna inanırız.

25.05.2007

E-Posta: [email protected] [email protected]


 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Önceki Yazıları

  (24.05.2007) - İman ve paranın kimde olduğu bilinmez mi?

  (23.05.2007) - İman gücü ne demektir? (2)

  (22.05.2007) - İman gücü ne demektir?

  (19.05.2007) - İmanı güçlendirmek için...

  (18.05.2007) - Ruhumuzun gücü

  (17.05.2007) - İmanı ilim ve tefekkürle güçlendirmek

  (16.05.2007) - Mutlu ferd ve toplum

  (15.05.2007) - İlm-i iman

  (12.05.2007) - İman bilimi, bilim ilerlemeyi gerektirir

  (11.05.2007) - Ruhî tekâmül ve duygu terbiyesiyle gelen iman gücü

 

Bütün yazılar

YAZARLAR

  Abdil YILDIRIM

  Abdurrahman ŞEN

  Ali FERŞADOĞLU

  Ali OKTAY

  Cevat ÇAKIR

  Cevher İLHAN

  Davut ŞAHİN

  Faruk ÇAKIR

  Gökçe OK

  Habib FİDAN

  Hakan YALMAN

  Halil USLU

  Hasan GÜNEŞ

  Hasan YÜKSELTEN

  Hülya KARTAL

  Hüseyin EREN

  Hüseyin GÜLTEKİN

  Hüseyin YILMAZ

  Kazım GÜLEÇYÜZ

  M. Ali KAYA

  M. Latif SALİHOĞLU

  Mahmut NEDİM

  Mehmet KARA

  Meryem TORTUK

  Mikail YAPRAK

  Murat ÇETİN

  Murat ÇİFTKAYA

  Mustafa ÖZCAN

  Nejat EREN

  Nimetullah AKAY

  Raşit YÜCEL

  S. Bahattin YAŞAR

  Saadet Bayri FİDAN

  Sami CEBECİ

  Sena DEMİR

  Serdar MURAT

  Suna DURMAZ

  Süleyman KÖSMENE

  Vehbi HORASANLI

  Yasemin GÜLEÇYÜZ

  Yasemin Uçal ABDULLAH

  Yeni Asyadan Size

  Zafer AKGÜL

  Zeynep GÜVENÇ

  İslam YAŞAR

  İsmail BERK

  Şaban DÖĞEN


 Son Dakika Haberleri
Kadın ve Aile Dergisi Çocuk Dergisi Gençlik Dergisi Fikir Dergisi
Ana Sayfa | Dünya | Haberler | Görüş | Lahika | Basından Seçmeler | Yazarlar
Copyright YeniAsya 2004