Hepimizin başından geçmiş veya geçecek bir zaman dilimidir gençlik.
Genç zindedir, dinamiktir, atılgandır, alımlıdır, güzeldir, taze bir gül çiçeğine benzer.
Gençliğin zevkli anları olduğu gibi, hicranlı zamanları da vardır.
Mâlûm, taze ve alımlı şeylerin varlığı ile beraber onun muhafazası da o derece önemlidir.
Gençliğin cazibesi gibi, tehlikeleri de vardır.
Tehlikelerini düşünürseniz, bu defa o gencin şerrinden dehşete kapılırsınız.
Mallarınız, mülkleriniz, namusunuz, huzurunuz onlar sayesinde alt-üst olabilir.
Suçlu listesine baktığınızda, bunun dörtte üçünün gençlerden meydana geldiğini gördüğünüzde hiç şaşırmamanız gerekir.
Gençliğimizi zapt u rabt altına alacak yegâne unsur, cehennem korkusudur. İşlenen suçun önüne geçen en önemli unsur Allah korkusudur. Ancak bu duygu sayesinde genç, “Gerçi hükümetin emniyet güçleri beni görmüyor. Ama, beni Yaratan beni görüyor, günahlarımı kaydediyor” diyerek, kalbinde bir yasakçı koyabiliyor, günahlardan uzaklaşabiliyor.
Gençliğin dinamizmini muhafaza etmek için onu Kur’ân ile barışık, Peygamberimizle (asm) dost bir zeminde yetiştirmemiz gerekiyor.
Günümüzün teknolojik ürünleri ile beraber, hayatını da unutmayacak bir biçimde yönlendirmemiz lüzumludur.
Ben her 19 Mayıs’ta bunları düşünüyorum. Onun enerjisine bir yol yapmak için hep gönül penceresinden bakıyorum.
24.05.2007
E-Posta:
[email protected]
|