Her seçim devresinde ayrı bir handikap (4)
Bir askerî cuntanın gerçekleştirdiği 27 Mayıs İhtilâlinden sonra, Türkiye'deki demokratik sistem büyük yara aldı. Aynı şekilde, siyasî yapı da paramparça edilerek dağıtıldı. Bu arada, devrilen hükûmetin başbakanıyla en gözde bakanları idam edildi. Yüzlerce yönetici de işkenceli bir cendereden geçirildi.
Siyaseti yeniden toparlamak maksadıyla, darbecilerin kapatmış olduğu Demokrat Partinin yerine 11 Şubat 1961'de Adalet Partisi (AP) kuruldu.
Partinin Genel Başkanlığına, vaktiyle darbecilerin gadrine uğramış olan Org. Ragıp Gümüşpaya getirildi.
Ne gariptir ki, bu partinin kuruluşundan sadece iki gün sonra, yani 13 Şubat 1961'de Yeni Türkiye Partisi (YTP)kuruldu.
Bu köksüz ve misyonsuz, yani nevzuhur partinin genel başkanlığına ise, vaktiyle DP'yi bölmek için Hürriyet Partisinde aktif görev almış bir kişilik olan Ekrem Alican getirildi. Parti üst yönetiminde Dr. Yusuf Azizoğlu, Kılıç Ali, F. Kerim Gökay ve T. Rüştü Aras gibi etkili şahıslar da vardı.
YTP, hiç şüphesiz ki cuntacıların emrinde ve onların isteği doğrultusunda siyasete atılmışlardı. Partinin başkanı Alican, ileride bu gerçeği şu sözlerle itiraf edecekti: "Benim parti kurmaya niyetim yoktu. Sayın Cumhurbaşkanı Gürsel, bir gün beni çağırdı ve parti kurmamı istedi. Aksi halde, ya Millet Partisinin ya da Adalet Partisinin tek başına iktidar olabileceğini, bunun ise beklenmeyen durumlar meydana getirebileceğini söyledi. Partiyi kurduktan sonra da, müracaat eden herkesi partime almak zorunda kaldım." (Hilmi Tutar; Türk Siyasetinde Sancılı Yıllar, sayfa 37.)
Demokrat kesim üçe bölündü
Parçalanan siyaset sebebiyle, 1961'de yapılan genel seçimlerde hiçbir parti tek başına iktidara gelecek gücü bulamadı.
15 Ekim'de (yani, idamlardan tam bir ay sonra) yapılan seçim yarışına dört parti katıldı. Bu partilerin aldıkları sonuçlar ise, şu şekilde belirginleşti:
CHP : Yüzde 36,7 oyla 173 m.vekili
AP : " 34,8 " 158 "
CKMP: " 13,9 " 54 "
YTP : " 13,7 " 65 "
Tabloda da görüldüğü gibi, ihtilâlcilerin gözdesi olan CHP yekpâre halde ve eski oy oranıyla sandıktan çıkmış olmasına bedel, onun rakibi durumundaki Demokratların siyasî sermayesi ise, tam üç parçaya bölünmüştü.
Bu tablo üzerinden siyaseti şekillendirmeye devam eden ihtilâlciler, yeni hükümeti kurmakla CHP Genel Başkanı İsmet Paşayı görevlendirdi.
Böylelikle, Türkiye ilk koalisyon hükümetiyle de tanışmış oldu.
(Aynı dönemde, ayrıca senatör seçimleri de yapıldı. Dört partinin Senato'da kazandıkları üye sayısı şöyle gerçekleşti: AP (Demirel): 70, CHP (İnönü): 36, YTP (Alican): 28, CKMP (Bölükbaşı): 16.)
Dört sene müddetle devam eden bu parçalı ve koalisyonlu tablo, nihayet 1965 seçimleriyle birlikte sona erdi. DP'nin devam olan AP, bu seçimlerde yüzde 50'den fazla oy alarak tek başına iktidara geldi.
Diğer iki parti ise, güçlerinin yarıdan da fazlasını kaybederek siyaset sahnesinde pasif rollere çekildiler.
24.05.2007
E-Posta:
[email protected]
|