Tek kelime, tek sözcük...
“Anne”.
Sadece insanlarda değil, diğer hayvanlarda da bu his var.
O olunca bütün sular durulur, bütün duygular açıkça ve cömertçe sergilenir.
Annedir; yavrusunu bağrına basar.
Annedir; yemez yedirir.
Annedir; giymez giydirir.
Annedir; yavrusunu köpeğin ağzından kurtarmak için ona saldırır. Aslana saldırır, kaplana pençe atar.
Annedir; hayatını yavrusuna feda eder.
Anne en sıcak kucak, en güvenli bir sığınaktır.
Sınırsız ve sorunsuz bir okyanustur anne.
“Ana başa tâç imiş, her derde ilaç imiş” diyen şairin önemli tesbiti dillere destan olmuştur.
Annenin bu şefkati, Allah’ın “Rahman ve Rahîm” isimlerinin bir tecellisidir, bir yansımasıdır.
Bir gün, Sahabe-i Kiram, gönüllerin sevgilisi Peygamberimiz (asm) ile bir arada iken, yavrusunu kaybedip sonra bulan bir annenin yavrusuna kavuşmasına ve onu sıkı sıkıya kucaklamasına şahit olurlar.
Bu olay karşısında Peygamberimiz (asm) şöyle buyurur:
“Bu annenin şefkati, Cenâb-ı Hakk’ın şefkatinin sadece küçük bir pırıltısıdır” der.
Annenin şefkatine şahit olan insan, bunun yanında Allah’ın şefkat ve merhametini kıyas ediyor.
O bizi çok seviyor.
Bütün annelerin şefkatleri bir araya gelse bile, o anneleri yaratan Allah’ın şefkatinin sadece bir pırıltısı olur.
İşte anne bu.
Şefkatinin kaynağı Allah sevgisidir.
17.05.2007
E-Posta:
[email protected]
|