İman inanılacak esaslar yönünden artıp eksilmez; ancak keyfiyet bakımından güçlenir ve zayıflar. İmanın şartları altıdır. Bu, Hz. Âdem’den (as) âhirzaman peygamberi Hz. Muhammed’e (asm) kadar değişmez ve değişmemiştir. Ancak inanç bakımından zayıf inanç ile kuvvetli inanç arasında fark vardır.
Işık, ışık olması ve aydınlatması arasında fark yoktur; ama mum ışığından güneş ışığına kadar aydınlatma keyfiyeti itibarıyla pek çok mertebeleri vardır. İmanı kuvvetlendiren en önemli husus “Allah’ın âyetlerinin okunması”dır. Allah’ın âyetleri okundukça mü’minlerin imanları artar.1 Bu Kur’ân-ı Kerim ve tefsirlerini okumak demektir. “Amel-i salih” dediğimiz Allah’ın emirlerini yapmak ve haram kıldığı şeylerden kaçınmak da mü’minin imanını artırır ve güçlendirir.
Salih amellerin başında evvelâ “kalbin ameli” olan “niyet ve ihlâs” gelir. Çünkü “Ameller niyetlere göredir.”2 Niyet, sevabı günaha ve günahı sevaba çeviren bir iksirdir. Allah rızası niyeti ile yapılan dünyevî amelleri sevaba çeviren, gösteriş niyeti ile yapılan ibadeti günaha çeviren niyettir. İyi niyetle işlenen amellerin değerini artıran ve sevabını birden bine çıkaran ise “ihlâs”tır. Yine ihlâs, yapılan bir ibadetin ve hayrın, hiçbir beklenti içinde olmadan sadece Allah emretmiş olduğu için yapılmasıdır. Mü’min bu konuda ne derece samimi olursa, ihlâsı da o nispette artar. İhlâsı arttıkça işlediği amelin sevabı da o derece fazla olur.
Yüce Allah Kur’ân-ı Kerim’de şöyle buyurur: “İnsanlar dinde yalnız Allah’ın rızasını kazanmak, inanmak ve ibadet etmekle emrolunmuşlardır. Yine onlar namazı dosdoğru kılmak, zekâtı vermekle de emrolunmuşlardır. İşte gerçek din budur.”3
İbadeti en güzel şekilde îfâ etmek, abdesti farzları, sünnetleri ve adabı ile almak, abdestin sonunda abdeste mahsus duâları okumak imanı güçlendiren en önemli hususlardan biridir. Zira Yüce Allah, mü’mine önce abdesti soracaktır. Peygamberimiz (asm) “Allah önce gusül ve abdestten hesaba çeker. Abdestin hesabını güzel verenin diğer hesapları da kolay olur. Abdesti güzel olanın diğer amelleri de güzel olur”4 buyurmuşlardır. Yine Peygamberimiz (asm) “Her kim güzel bir şekilde abdestini alır, sonra huşu içinde Allah için iki rekât namaz kılarsa, o kimseye Cennet vacip olur”5 buyurmuşlardır.
Ezanı dinlemek, ezandan sonra “Vesîle duâsını” okumak ve camiye, cemaatle namaz kılmaya koşmak, cemaatle namaz kılmak da kişinin imanını kuvvetlendirir. Peygamberimiz (asm) “Kim ezandan sonra vesile duâsını okursa şefaatim ona vacip olur”6 buyurmuşlardır.
Allah’ı zikretmek de insanın imanını güçlendirir. Allah’ı zikretmek, isim ve sıfatlarını öğrenmek, kâinattaki şuunâtını düşünerek Allah’ın âyetleri üzerinde tefekkür etmek imanı kuvvetlendiren en önemli hususlardandır. Peygamberimiz (asm) “Size amellerin en hayırlısını, Allah katında en değerlisini, derecenizi yükseltecek olanın en önemlisini, altın ve gümüş sadaka vermekten daha kıymetlisini, Allah için savaşmaktan daha sevaplısını haber vereyim mi? Allah’ı isim ve sıfatları ile bilmek ve zikretmektir”7 buyurdular.
Kur’ân-ı Kerimi okumak, ister mânâsını anlasın, ister anlamasın insanın imanını güçlendirir. Midenin gıdası yiyecekler ve içeceklerdir. Ruhun gıdası da Kur’ân-ı Kerim ve onun hakikatleridir. Mideye giden gıdalar bütün bedeni nasıl besliyor, hastalıklarımızın tedavisi için içtiğimiz ilaçlar bizi nasıl tedavi ediyorsa, Kur’ân-ı Kerim okumak da ruhumuzu ve bütün duygularımızı besler, hastalıkları tedavi eder. Ancak biz ilaçların bizi nasıl iyi ettiğini bilmediğimiz gibi, Kur’ân’ın ve zikrin manevî hastalıklarımızı nasıl tedavi ettiğini bilemeyiz. Biz ilacı doktor tavsiyesi ile içtiğimiz gibi, peygamberin tavsiyesi ile Kur’ânı ve ibadet amacı ile duâları okumak da böyledir. Her gün Kur’ân-ı Kerim’i okuyan, zamanla pek çok manevî hastalıklardan ve kötü huylardan kurtulur. Bu da mü’minin imanını güçlendirir ve ahlâkını yüceltir.
İmanın mertebeleri sonsuzdur. Kişinin ilmi arttıkça anlayışı ve düşünce ufku geliştiği ve arttığı gibi, Allah’ın âyetleri okundukça da imanı artar. Risâle-i Nur, Kur’ân-ı Kerim’in imana dair âyetlerinin hakiki tefsiri olduğu için okuyanların imanında inanılmaz inkişaflara sebep olmaktadır.
Ne mutlu, Kur’ân-ı Kerim’i ve onun hakiki tefsiri olan Risâle-i Nur eserlerini okuyanlara!
Dipnotlar:
1- Enfal, 8:2. 2- Buharî, İman, 41; Müslim, İmare, 155; İbn-i Mace Zühd, 26. 3- Beyyine, 98:5. 4- Ebu Davud, Salat, 9. 5- Darimi, Salât, 24. 6- İbn-i Mace, Ezan, 4 . 7- Tirmizî, 5:459.
17.05.2007
E-Posta:
[email protected]
|