Kirlilik, sadece eşyada değil.
Çevrede, okulda, sokakta, caddede, işyerinde, evde, denizde, dağda, bayırda ve her yerde.
Çevrede bu kirlilikler başgösterirken, ses kirliliği, görüntü kirliliği, manevî kirlilik insanın dünyasını alt-üst etmeye yetiyor da artıyor bile.
Özellikle gönümüzde medeniyetin getirdiği iyilikler, bazı iyi şeyleri de alıp götürüyor.
Temizlik, günümüz modern toplumlarında en önemli yeri işgal ediyor. Bir çok devlet, bunun için özel bakanlık kuruyor, caydırıcı bazı kanunlar çıkarıyor.
Ama kime? İnsana.
İnsanın bulaşık elinin bulaşmaması şartı ile kâinatta hiçbir intizamsızlık yoktur.
İnsan kirletir, insan berbat eder. Bereket versin kâinatta bir “tanzif” fiili vardır. O temizler. “Tanzif” temizleyen anlamına geliyor.
Eğer yeryüzündeki canlıların leşleri öylece kalmış olsa idi, dünya yaşanmaz bir hâl alırdı ve eğer sadece karasinekler temizlettirilmese idi yeryüzünün üzeri yirmi beş santim karasinek leşi ile kaplı olacaktı.
Halbuki kirletilmemiş toprak, temiz su ile eşdeğer kabul edilmiştir.
Maddî kirlilikleri bir an yok edebilirsiniz. Ama, manevî kirliliğe çare bulamaz iseniz, bu kirlilik bizi dünyada ve ahirette dehşetli bir cezaya sürükler.
Bu açıdan temizliğin her iki yönde gelişmesi ve insanda yerleşmesi gerekiyor.
“Temizlik imandandır” hadisini herhalde bilmeyen ve duymayan kalmamıştır? Hadisi bu iki katagoride değerlendirmemiz gerekiyor.
Dışı temiz, içi kin ve nefret tohumları ile dolu bir insanın kirlilikten kurtulması mümkün değildir.
Dünya ve ahiretin kıymetini bu anlamdaki temizler bilebilir.
11.01.2007
E-Posta:
[email protected]
|