* İman gücü; aczin ve fakrın çaresizliğinde kıvrandığımız zaman (ki, her an bu haldeyiz), gözlerimizi kapatıp, derinden derine Sonsuz Kudret ve Gına Sahibini hatırladığımızda hissettiğimiz sükûnet ve huzurdur.
* Kimi zaman intihara sevk edecek belâ, musibet, iflâs ve benzeri olaylarla karşılaştığımızda O’na sığındığımız an bizi vazgeçiren güç de iman gücüdür.
Korku, gelecek kaygısı vs., insanı kötü alışkanlıklar bataklığına iter. İflas, işini veya çok yakınını kaybetme kimi zayıf karakterli insanları alkol, uyuşturucu ve intihara sevk eder. İman gücü, intiharlara giden yolları kapatır. Gayr-i meşrû hayat sürmekten alıkoyar. Zira, iman gücü; tevekkül ile olumlu bakış, ümit, aşk, şevk aşılar. Ki, modern tıp, iman gücünü, “yüksek moral veya stresten uzaklaşmak” şeklinde tabir eder. İman, hariçten alınan mikrop ve darbeler müstesna, bütün hastalıkların kaynağı olan stresi engeller. Kanserden kurdeşene, nezleden gribal enfenksiyonlara kadar pek çok hastalığın sebebi stres ve gayr-i meşrû hayattır. İman, nefsimizi kontrol etme mahareti kazandırır. Dolayısıyla günahlara, harama karşı direnç aşılar.
* Yalnızlığın pençesini yediğimizde, her yerde hâzır ve nâzır olan Rabbimizi ve her tarafı dolduran meleklerle dünyamızın şenlendiğini hissetmektir iman gücü.
* Ne yapacağımızı, nasıl hareket edeceğimizi, kimin peşinden gideceğimizi bilememenin şaşkınlığını yaşadığımızda O’nun gönderdiği elçiler ve mukaddes kitaplara bakarak yolumuzu aydınlatmamızdır iman gücü.
* Tesadüflerin oyuncağı olmanın azap verici kaygılarına dûçâr olduğumuzda; atomdan yıldızlara, güneş sisteminde samanyoluna, galaksilerden nebulalar, quarklar ve kâinatın bütün cephesine kadar O’nun muhteşem plan ve programının varlığını görerek, anlayarak ve sezerek rahat bir nefes almanın, rahatlamanın diğer bir adıdır iman gücü.
* Ve başta ruhumuz, sevdiklerimiz, akrabalarımız, malımız, mülkümüz, hemcinslerimizin sık sık ölümlerine, yok olup gittiklerine şahit olmaktan gelen dehşetli firak sillesini yerken; birden bire ölümün bir paydos, bir terhis tezkeresi ve sonsuz âlemlere, mutluluklara açılan bir kapı olduğunu görmek, bilmektir iman gücü.
İşte; iman, ruhî/duygusal ve zihnî boyutlu bir hakikat olduğundan pozitif gücünü bu olgulardan alır. Zira, rûhumuzu/duygularımızı besleyen, çalıştıran, yöneten, yönlendiren inançlarımız ve imânımızdır. İnanç ve imanımız da marifetullah, yani bilgi/ilimle oluşur. Tabiî ki, marifet derken, manevî, fen ve sosyal ilimlerin harmanlanması kast edilir.
23.05.2007
E-Posta:
[email protected] [email protected]
|