Şu futbol stadlarındaki kadar özgürlük istiyorum düşüncelere. Belki o kadarı fazla, Atatürk heykelinin önünde sakız çiğnemenin bile suç sayıldığı bir ülkede, ama isteklerime gem vuramıyorum. Pazarlığa açığım, yarım, hatta onda bir futbol sahası kadar bir özgürlükle de yetinebilirim.
Çılgınca çiğnemek 301’leri, 216’ları, 288’leri, 5816’ları ve adımın bile anılmaması meselâ; nasıl olurdu?
Ben halkı kin ve düşmanlığa açıkça tahrik edince, daha doğrusu savcının yorumuna göre tahrik etmiş sayılınca, İstanbul’un trafiği İzmir’e verilsin: Çocuklar top oynasın TEM otoyolunda. Köprüde ip atlasın küçük kızlar. E-5’te saklambaç oynasın, aklı beş karış havada büyükler.
Benim en hafifinden, ama nedense hakaret sayılan sözlerimle kendini aşağılanmış hissedince kimi kurumlar; Marmara Bölgesi boşaltılsın. Bir haftalığına memleketlerine gönderilsin insanlar. Şöyle doya doya sirkülasyon yapsın İstanbul havası. Biraz özlensin bu güzel şehir, özlemek diye bir duygu kaldıysa.
Ben bazı şeylerin ilerlemeye değil, aksine gerilemeye tekabül ettiğini söyledim diye; hiçbir polis beni arayıp sormadığı, hiçbir savcı hakkımda takibat başlatmadığı, hiçbir mahkeme, adıma dosya açmadığı gibi, televizyonlar da bir ay yayın yapmasın. Ceza olsun onlara, ceza olsun.
Halk askerlikten soğutuldu diye, (ki aslında o benim, ama madem stadlardaki kadar özgürlük istiyorum, kimse “kim soğuttu halkı şimdi askerlikten, sıcak sıcak oturuyorduk ne güzel” demiyeceği için) askerler ikinci bir emre kadar evlerine gönderilsin. Ya da bir süre içtima yapılmasın. Ya da belki “asker gülmez” özdeyişi askıya alınsın, “asker yorulmaz” varsayımı kulak arkası edilsin.
Başka şeylerden etkilendiği halde etkilenmez görünen, ama bir gazete yazısından hiç etkilenmediği halde çok etkilenen yargımız, 288. madde ihlâl edildi diye, kanunları özgürlükten yana yorumlasın, bireyi devlet karşısında korusun; maksat ceza değil mi, değişik bir şey yapsın ve resmî ideolojiden bağımsız olsun…
Özgürlük istiyorum, bir futbol sahası büyüklüğünde özgürlük. Kimsenin kafasını yarmak için değil, küfretmek için değil, sesim kısılana kadar bağırmak için hiç değil, insanlar düşüncelerini özgürce ifade etsin diye… Bir futbol sahası büyük mü geldi, gelin onda bir futbol sahasında anlaşalım…
22.05.2007
E-Posta:
[email protected]
|