Trabzon’dan bir ihbar telefonu geliyor... Polis, İstanbul Ümraniye’de bir gecekonduyu basıyor.
Ne görüyor?
Bir cephanelik... Evin çatısında bir sandık içine gizlenmiş 27 el bombası, bomba yapımında kullanılan TNT kalıpları... Çok sayıda fünye ele geçiriliyor...
Ev sahibi kıskıvrak yakalanıyor ve ötüyor!
Bu bombaların Oktay Y.’ye ait olduğunu söylüyor.
Kim bu Oktay Y.?
Gazeteler yansıyan habere göre:
Özel Harp Dairesi’nden emekli... Daha doğrusu “malûlen emekli.”
Gözaltına alınan eski astsubay, bombaları Hasdal Kışlası çöplüğünden topladığını iddia etti.
Bombaların, Danıştay saldırısından önce Cumhuriyet gazetesine atılanlarla aynı marka olduğu belirleniyor.
Biraz daha eşelendiğinde Oktay Y’nin Kuva-yı Milliye Derneği İstanbul Şubesi Başkanı olduğunu öğreniyorsunuz.
Dahası; Ulusalcı eylemlerde hep ön planda...
Bir başka düğüm daha:
İşadamı Nesim Malki’yi öldürdüğü iddia edilen “zanlı” 12 yıl aradan sonra Bursa polisine teslim oluyor. Ama “ötmüyor.” Susma hakkını kullanıyor.
Size de ilginç gelmiyor mu?
Bu yazılanlar tıpkı “Kurtlar Vadisi” dizisi gibi.
Üstelik “gerçek.”
Yani, bu sahnelenen oyunlar “tamamen hayal ürünü” değil, düpedüz gerçek!
“Kurtlar Vadisi-Gerçek” yapımcılarını buradan tebrik ediyorum. Televizyondakini aratmıyor.
SİYASETÇİ TATLISES
YSK, Türkücü İbrahim Tatlıses’in “çifte adaylığını” iptal eder mi bilemem.
Tatlıses yıllardır içinde bir ukde taşıyordu... O da “meclise girme hayali”ydi ve bir “pürüz” çıkmazsa gerçekleşecek gibi.
Genç Parti Başkanı Cem Uzan’ın aday tanıtımında ona özel ilgi göstermesi boşuna değil.
Tatlıses’in adaylığına bir sözümüz yok. Her Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olarak en tabiî hakkını kullanır ve adaylığını koyar.
Ancak:
Tatlıses’in geçmişine bakıldığında “özel hayatında” yaşadığı çalkantı... Türk halkının örf ve ananelerine uymuyor...
Devirdiği çam sayısının haddi hesabı yok. Tatlıses’in hayat tarzı “magazin”e malzemedir, gider. Şarkıcı olması hasebiyle, milletin ona olan teveccühü, sahnedeki Tatlıses’edir.
Peki, ünlü türkücünün yaşadığı bu hayat, siyasete ters gelmez mi? O “çalkantılı hayatı” siyasi çizgide ne kadar orantılı olabilir?
15.06.2007
E-Posta:
[email protected]
|