|
“Cumhurbaşkanı da yapsalar sakalı kesmem”
AK Parti’nin küskün milletvekilleri çok öfkeli. En çok da listeye neden alınmadıklarını bilmedikleri için kızgınlar. Bunlardan biri de “sakallı” milletvekillerinden Gaziantep Milletvekili Nurettin Aktaş. Listeye girmeme sebebini soruyorum. Ve başlıyor anlatmaya:
“Listeye niçin girmediğimi ben de bilmiyorum. Tenezzül edip telefon bile etmediler. Tayyip Beyin listeyi açıkladığı gün, 1969’da başladığım siyaseti 2007’de noktaladım. Evime dönüyorum. Biraz nefis terbiyesiyle uğraşacağım. Sakalımı sünnet diye bıraktım. Bıraktıktan sonra kelleyi keserim, sakalı kesmem. Milletvekilliği değil, cumhurbaşkanlığını verseler yine kesmem.”
Küskün milletvekilleri barut fıçısı gibi. Bir dokun bin ah işit. Her an patlayabilirler.
***
Siyaset bağımsız olacak mı?
22 Temmuz seçimleri için yapılan değerlendirmelerin ortak noktası daha önce yapılan seçimlere benzemediği yönünde. Bugün itibariyle 37 gün kaldı, ama Türkiye hâlâ seçim havasına giremedi.
22 Temmuz’un farklılıklarından biri de bağımsız aday sayısının çok olması. Geçici aday listelerine göre 7 bin 535 adayı var. Bunların 764’ü bağımsız. 2002’de sayı 190’da kalmıştı. Bağımsızlar modasına bir çok partinin eski ve yeni liderleri de katıldı.
Bağımsız adayların çokluğu seçimleri ve siyaseti bağımsızlaştırır mı, bunu hep beraber göreceğiz.
***
Siyasî “mücahit”lere karşı ulusalcı “müşahit”ler!
Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği (ÇYDD), Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD) ve Çağdaş Eğitimi Destekleme Derneği (ÇEV), 22 Temmuz seçimlerinde 516 bin sandık müşahidini eğitmek için “Bir oyumuz var” isimli bir kampanya başlattı.
Öncelikle 248 kişi Bahçeşehir Üniversitesi’nde 10 günlük bir eğitimden geçirilecek. Bu kişiler daha sonra yurdun dört bir yanına yayılarak gönüllü müşahitlere iki saat eğitim verecek. Kampanyayı düzenleyen ulusalcı derneklerin amacı “seçimlerin meşrûiyetini korumak.”
Eğitim şart tabiî. Ancak “mücahitleri engelleyeceğim” diye ulusalcı dernekler tarafından eğitilen “müşahitler” sandık başlarını mitinge çevirip de ortalığı germesin!
***
Trafik canavarı Şemdinli’ye bulaştı
Seçim, Kuzey Irak, terör derken belki de içinde bulunduğumuz belirsizliğin ana sebebi olan Şemdinli dâvâsı da devam ediyor.
Tamam devam etsin, ama ortaya çıkan bir gerçek, bu tür olayların sadece Türkiye’de olacağını gösteriyor. Olay özetle şöyle:
“Şemdinli dâvâsı dosyasını taşıyan PTT aracının kaza yapması sonucu önemli sayıda evrakın zarar gördüğü ortaya çıktı. Yargıtay 9. Ceza Dairesi’nin bozma kararından sonra dosya yeniden yargılama yapılması için Van 3. Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderilmek üzere postaya verilmişti. Mahkemeye geçen hafta PTT’den gönderilen 21 FF 128 No’lu posta aracının 28 Mayıs 2007’de Kurubaş mevkiinde kaza yaptığı, Şemdinli dâvâ dosyasının da bulunduğu çok sayıda postanın zarar gördüğü belirtildi. Zarar görmeyen dosyaların mahkemeye ulaşmasının ardından hazırlanan tensip zaptında dosyadaki eksikliklerin bir kısmının giderildiği belirtilerek dâvâ dosyasının 1, 2, 3, 4, 5, 11, 16 ve 17 nolu klasörler ile mahkemenin gerekçeli kararının 60 sayfası, esas hakkındaki mütalâa ve bazı tutanakların zarara uğradığı bazı evrakların ise yırtık olduğu belirtildi.”
Biri trafik canavarını durdursun!
|
