Show TV’de ekrana gelen ve direkt “namazı” hedef alan suçlamalar, infiale yol açtı.
Bize gelen tepki telefonların haddi hesabı yok.
Biz gelen eleştirileri hem RTÜK’e, hem de ilgili kanala yönlendiriyoruz.
“Haber Özel”in yaptığı saygısızlık ortada iken, kalkıp bir “özür” dahi dilemiyor.
Dahası, bazı diğer kanallar mevcut görüntüyü ekrana getirince, onları arayan vatandaşların yüzüne telefon kapatıyorlar. “Atv”yi arayan bir vatandaşımız düşüncelerini ilettikten sonra, cevap almak yerine telefon yüzüne kapanıyor. Bu “terbiyesizliğin” bir açıklaması olmalı.
Hem mukaddesata söveceksin, hem de inancına sahip çıkan vatandaşların yüzüne telefon kapatacaksın.
Lâfı uzatmadan:
Haber Özel’in yapımcılarının ve Show TV kanalının bu millete bir “özür” borcu var.
RTÜK’ün bu konuda bir an önce harekete geçmesini istiyor ve soruyoruz:
“Daha ne bekliyorsunuz?”
***
Anadolu Ajansı İl Millî Eğitim Müdürlüğü Basın ve Halkla İlişkiler Bölümü “Ata Özer” imzasıyla bir açıklama yayınlandı.
Bir nev’i tavzih.
Özetle diyor ki:
“Bu ülkede din ve vicdan özgürlüğü var, ibadet yapacak olan kişi temiz olan her yerde ibadetini yapar...”
Amaaa...
“... Ama bu okul olmamalı.”
Ancak:
“Yanlış bir uygulama değil, artık o araştırma neticesinde ortaya çıkar.”
Ve:
“Araştırmak için iki müfettiş görevlendirildi.”
Devlet görevini yapar.
Biz şunu biliyoruz ki:
Devlet millet için var. Milleti olmayan bir devletin ne hükmü var ki?
BAĞIMSIZ ADAY: TATLISES
Türkücü İbrahim Tatlıses, memleketi Şanlıurfa’dan bağımsız milletvekilliği adaylığı için avukatı aracılığıyla başvuruda bulunmuş.
Tatlıses bu ülkenin vatandaşı, elbet “vekil” olma hakkına sahip.
Meclis’te hep yumruk görüyorduk.
Eh bir de “türkücü” görsek ne kaybederiz... Seçilirse tabii.
AKREDİTASYON
Genelkurmay basına ayrı bir “akreditasyon” uygular.
Hükümet ayrı...
Sayıştay’ın 145’inci kuruluş yıldönümü etkinliğine Kanal B, Kanal Türk ve ART “Başbakanlık akreditasyonu”na takılmış.
Ne o, ne bu...
“Akreditasyon”ların bütününe karşıyız.
KAPATMA KARARI
Radyo Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) Üyesi Mehmet Dadak, seçim yayın ilkelerinin ihlâliyle ilgili olarak Yüksek Seçim Kurulunun (YSK) kendileri tarafından gönderilen ve kapatma talebini içeren 8-10 raporu incelemiş...
Ulusal kanallardan oluşan bir liste bu.
Dadak uyarıyor:
“Kapatma cezası verilirse seçim öncesinde bu infaz edilecek.”
Yani:
“Türkiye’nin demokrasi geleneğinde seçim zamanı radyo ve TV kanalları açarak bazı kişilerin kendi veya parti propagandalarını yaptıklarını biliyoruz. Bu kanallar adil, dengeli, tarafsız, objektif yayın yaptıkları sürece sorun yok. Bu dönemde belli parti ve kişiler adına yayın yaptıkları takdirde cezaya çarptırılacaklarından kimsenin şüphesi olmasın.”
MÜSTEHCENLİK
Yaza doğru “müstehcen reklâm” artış gösteriyor.
Hiç alâkası olmayan ürünlerin tanıtımı “et pazarı”na dönüyor.
Dahası “haber bültenleri” son bölümlerini “diyet ve zayıflama” ürünlerine ayırıyor. Alâkasız plaj görüntüleri berdevam.
Haberi izlenmez hale getiriyorlar ya, ne mutlu! Televizyonu daha sık kapatacağız demek.
02.06.2007
E-Posta:
[email protected]
|