Dışişleri Bakanı ve Cumhurbaşkanı aday adayı Abdullah Gül’ün Hürriyet gazetesindeki açıklamaları “tartışılıyor.”
Siyasî boyutu bir yana... Ben “türban”ı magazin yönüne kaydırmalarına şahsen sinir oluyor ve tehlikeli buluyorum.
Modacıların kalkıp, bu konuda “fikir” beyan edip, ileri geri konuşmasını “akla ziyan” buluyorum.
Başörtüsü tartışmaları ağızlarda sakız olduğu günden beri, deyim yerindeyse “evrim” geçirdi.
Başörtüsü oldu, “türban.”
Şimdi “türban” oldu, “modern türban”.
Sanki “türbanın” modern olmayan versiyonu varmış gibi...
Bilinçaltı verdikleri mesaj şu:
“Örtünmek gericilik!”
Gerek siyasîler, gerekse bu konuda uzman olduğunu sanan isimler “hassas sularda” fikir beyan etmesin...
Eğer fikir beyan etmekte ısrar ediyorlarsa, yapacakları en büyük iyilik: susmak!
Çünkü susmak bir erdemdir.
TELETEBBUİES TEHLİKESİ
Bir dönem atv’de sabah kuşağında “Teletubbies” adlı çizgi film mi, kukla mı ne idüğü belirsiz bir dizi oynatılıyordu.
Doğrusu beni rahatsız eden unsurlar vardı. Ama “ne” olduğunu bir türlü anlayamamıştım.
Çocuklar bayılıyordu.
“Teletubies” gösterildiği dönem, uzmanlar tarafından çok konuşuldu.
Çocukları “ruhsuz” yapıyor tartışmalarından tutun, bunu izleyenlerin ileride “manyak, psikopat katile dönüşeceğine” dair bir dizi iddia...
Hatta çok ciddi bir görüş daha vardı:
Teletubbies insanı hipnotize eden bir çocuk programıydı.
Tinky Winky karakterinin başındaki dönen parça yüzünden çocukların etkilenerek, başka bir kanala geçmesini engelliyordu. Yani bu yapım yasak olmasına rağmen “hipnoz” yöntemi kullanıyordu.
Şimdilerde çok şükür, bizim kanallarda görünmüyor.
Ama Polonya’da izleniyor.
Bize ne diyebilirsiniz.
Bilinsin diye söylüyoruz. Polonya’da “çocuk hakları savunucu bir kurum” bu diziyi “izlemeyin” çağrısında bulunuyor.
Hatta “Teletubbies” yapımı için mutlaka “inceleme” başlatılmasını istiyor.
Sebebine gelince:
Kurumun yetkilisi Eva Sowinska, mor renkli başının üzerinde üçgen bir anten bulunan Tinky Winky karakterinin kadın çantası taşıdığını ve cinsiyetinin hemen kavranamadığını söylüyor.
Yani, bu çizgi dizi gizli gizli “eşcinsel”liğe özendiriyor. Polonya bile “hassasiyetini” koruyor. Hani diyorum ki, eskaza bizde tekrar gösterilirse bilin istiyorum.
BİRİ BİZİ “BÖBREK”LİYOR
Biri Bizi Gözetliyor’un vatanı Hollanda yeni bir yarışma için kolları sıvıyor.
BNN adlı özel bir televizyon kanalı, bu cuma “Big Brother” tarzında ve adına da “şov” dedikleri insanlığı utandıran bir yarışmaya imza atacak.
Bu “şov”(!)da böbrek nakline ihtiyacı olan 3 böbrek hastası, kanseri ölümcül derecede ilerlemiş bir kadının böbreğini almak için yarışacak! Üstelik kazananı SMS’lerle halka seçtirecekler.
Tarihte işe yaramayan köle ve esirleri aslanlara yem yaparlardı. Günlerce aç kalan hayvanlar, zavallı ve çelimsiz insanları görünce saldırır, iştahla midelerine indirirdi. Hipodromda bu vahşeti izleyen insanlar “hurra” diyerek zevkten dört köşe olurdu.
Modern hayatın bize sunduğu imkânlar da neredeyse geçmişte yaşanan vahşeti aratmıyor.
Zavallı hastalar ekran aracılığıyla bir kobay gibi kullanarak, üstelik halka seçtiriyor... Korkarım rating uğruna bizim yapımcılar böyle bir “gözü dönmüşlük” yapmasın!
31.05.2007
E-Posta:
[email protected]
|