Yaz geldi mi reklam sezonu canlanır. Özellikle mayo sektöründe...
Bilboardlara mayo yasağı gündeme geldi ya... Anlayın ki, müthiş bir enformasyon atağı başladı demektir.
Zeki Başesgioğlu bu reklam atağının başkahramanıdır.
Peki bu söylenenler reklam değil mi?
Eh... Ama ne yapalım ki, bu “çelişkiyi” tanımlamak gerekiyor.
Yasak “var/yok” tartışmaları süredursun, Zeki Başesgioğlu nam işadamı gazete sütunlarını, haber bültenlerini “süslemeye” başlar.
Nasılsa her haber “reklam” onun için.
Başesgioğlu:
“20 ülkede astığım afişleri ülkemde asamıyorum” diye ağlıyor.
Göz ve gönülleri kirleten müstehcenlikleri cadde ve sokaklarda asmanın derdinde adam. Sanırsınız ki, müthiş bir ideal için mücadele ediyor.
Bir de gazetelere “belediyenin yasak ilanı” sızar.
Yasakladı, yasaklamadı tartışmaları gündeme otururken, asıl kazananın “mayo firmaları” olduğunu görmüyoruz.
Ne diyelim, kimsenin kazancında gözümüz yok. Ancak “müstehcen resimler” asılırsa, gençlik çok şey kaybedecek, bilesiniz.
MUHTAR KLASİKLERİ
Hani Reha Muhtar “Çapraz Ateş”ten ayrılmıştı? (Fox TV)
Demek bu sansasyonu “reklam aracı” olarak kullandı. Başardı.
Muhtar, eski formuna kavuşuyor. Yine, o geren ve kavgacı üslubunu konuşturuyor.
“Ben bilirim” havalarından tutun, agresif üslubuna kadar, her argümanı kullanıyor. Ratingi nasıl yakalayacağını biliyor.
Son programda, Zeki Triko’nun avukatlığını üstlendi.
Diyor ki:
“Ben Zeki Trikonun değil, modern Türkiye’nin temsilcisiyim. Mayo serbestliğini savunuyorum.”
Denilebilir ki:
Reha Muhtar, klasiklerine bir yenisini daha ekledi.
Gazeteci Nazlı Ilıcak’a üzülüyorum.
Çıplaklığı “modernlik” sayan bir kafayla aynı masada oturuyor. Ne söylese dinletemiyor.
Kanal 7’deki ağırbaşlı havası gitmiş, yerine sözünü anlatmaya çalışan bir tartışmacı gelmiş.
Ilıcak, Muhtar’ın oyuncağı durumuna düştüğünün farkında mı?
POPSTARDAN ARTA KALAN
Oscar töreninde aktris Jennifer Hudsan, en iyi kadın oyuncu ödülünü alırken, sunucu onun “halk elemelerinden” geldiğini söylemişti. (American İdol)
Yani bizde karşılığı olan “popstar” yarışmalarından gelmiş olduğu hatırlatılıyordu... İrili ufaklı rollerden sonra, büyük bir film projesinde yer alıyor ve zirveye oturuyordu.
Bizim “popstar” yarışmalarından gelenlere bir bakın. Bu gün onlar nerede?
Yok.
Hemen akla, Abidin ve Firdevs geliyor. Gazetelere göre onlar işsiz...
Mesela; 2002 yılında İngiltere’de düzenlenen ‘Pop Idol’ yarışmasının birincisi Willi Young ilk single’yla dünyanın en prestijli müzik ödüllerinden Brit Awards’ı kazanmış. Hatta, dört hafta bir numarada kalarak altın plak kazanmış.
Hatta, basına göre, popstar birincisi Abidin memleketi Adana’da ailesiyle birlikte yaşamaya devam ediyor ve hiçbir işle uğraşmıyormuş.
Ya popstar kadın birincisi Firdevs?
Firdevs’in de şöhreti kısa sürmüş... İş bulamadığı için geceliği 50 YTL’den pavyonlarda şarkı söylüyormuş.
Bayhan’ı biliyorsunuz:
Bayhan’ın adı ise en son polisle girdiği silahlı çatışmada duyuldu. 2 ay önce Kadıköy’de çevreye ateş açan Bayhan, tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. Şimdi işsiz. Popstar yarışmasında üne kavuşan diğer isimler Serkül, Selçuk Yapar ve Elena da kısa sürede unutulan isimler kervanına katılmış.
Şimdi bu gençler artık kaybolanlar dosyasında.
Ha unutmadan:
Bu gün 19 Mayıs, gençlik bayramı!
Bu bayramda, “gençliği” oturup ciddi ciddi tahlil etmenin vaktidir.
19.05.2007
E-Posta:
[email protected]
|