“Dinin direği” olan “namaz”dan ürkenlerin öncülüğünde, namaz aleyhtarlığı devam ediyor. Milletimiz de, medyanın kullanıldığı bu kampanyayı ibretle ve hayretle izliyor.
İslâma teslim olanlara göre ‘namaz’ kılmak farzdır. Bu, Kur’ân’ın ap açık emridir. Bu konuda şüphesi olan, hiç değilse Diyanet İşleri Başkanlığına müracaat edebilir. Elbette kişilerin namaz kılıp kılmamaları kendi tercihleridir. Ancak namaz kılmayı teşvik etmeyi ‘suç, kusur, kabahat’ saymak anlaşılır gibi değil.
Medyaya yansıyan haberlere göre, Denizli’deki bir okulda (Yatılı İlköğretim Bölge Okulu) “Dinin Direği Namaz” isimli kitapçık dağıtılmış. Adından da anlaşılacağı üzere kitap, ‘namaz’ı anlatan bir çalışma. Adı geçen okulda okuyan öğrenciler sanki ‘din dersi’ görmüyor, yahut ders kitaplarında namazla ilgili bahisler yokmuş gibi belli mahfillere şikâyet ediliyor. Her hangi bir okulda ‘namaz’ı anlatan bir kitap dağıtılıyorsa bu durumdan şikâyet etmek değil; olsa olsa ‘yardımcı ders kitabı’ şeklinde bir ‘hizmet’ olarak değerlendirilebilir.
Öğrencilerin namazla ilgili yazılar okumasından rahatsız olanlar şunu bilmeli: Din, bir ihtiyaçtır. Namaz kılmak da İslâmın şartlarından biridir. Millet ekseriyeti, çocuklarının dinini, diyanetini, namazını bilmesini arzu etmektedir. Zaten ders kitaplarında da namazla ilgili bahisler vardır. Yani, namazla ilgili bir kitabın okullarda dağıtılmış olması yanlış değil, aksine faydalıdır.
Belki çok uç bir örnek olacak, ama aynı gazete ve televizyonlar; her hangi bir okulda ‘uyuşturucu’ dağıtılmış olsa belki de bu kadar tepki göstermeyecek! ‘Namaz’la ilgili bir kitabın dağıtılmasını, sanki ‘uyuşturucu’ dağıtılmış gibi tepkiyle karşılamak, Türkiye ve dünya gerçeklerine uyar mı?
Lütfen; dostumuzu, düşmanımızı, faydalıyı, zararlıyı, iyi ve kötüyü ayırd edelim. Faydalı olan işleri ‘zararlı’ diye damgalamayalım. Çocuklarımızı ve gençlerimizi gerçekten düşünüyorsak, onları gerçek anlamda ‘zararlı’ olan şeylerden korumaya çalışalım. Sigara başta olmak üzere her türlü tehlikeli alışkanlıklarla tehdit edilen çocuklarımızı, ‘namaz’dan değil; uyuşturucudan, alkolden, biradan ve ‘kötü arkadaş’lardan korumaya çalışalım. Gerçek tehlike, ‘namaz’ değil, namazsızlıktır. Bunu görmek ve bilmek için ‘bakmak’ yeterli değil midir?
Televizyon ve medya vasıtasıyla; kahvehanelere, internet kafelere, ‘çete’lere, kavgalara, hırsızlığa, itaatsizliğe çağrılan çocuklarımızı hep birlikte ‘namaz’a çağıralım. Çünkü namazda felâh ve kurtuluş var.
“Haydin namaza, haydin felâha!”
19.05.2007
E-Posta:
[email protected]
|