Dert yanageldiğimiz kötülüklerden uzak; barış, huzur ve mutluluk dolu bir dünyada yaşamayı kim istemez ki?
İnsanın içinde kötülük yapma duygusu varsa, bu duygu köreltilmemişse insanları polisiye tedbirlerle nereye kadar kötülüklerden uzaklaştırabiliriz ki? Polis de nihayet insandır; polise de bir polis gereklidir. Bunun sonu gelmez.
Ama Allah inancı kalplere gizli bir polis gibi yerleştirilir, görev bilinci aşılanırsa o zaman polise de gerek kalmaz; insanlar kendi istekleriyle kötülüklerden uzaklaşırlar.
Peki, namazın kötülükleri önlemedeki rolü nedir?
İmanın ilk ve en önemli meyvesi, imandan sonra en büyük hakikat olan namaz inkişaf ettiği ölçüde kötülüklerden uzaklaştırır insanı. Namaza başlayan insan hayatına bir çekidüzen verir, nice yanlışlarına elveda çeker.
Tabiî ki bu da namazın şuuruna varıldığı ölçüde gerçekleşir. Kur’ân açıkça “Muhakkak namaz, insanı aklın ve dinin kötü gördüğü her şeyden uzaklaştırır”1 buyurmuyor mu?
Resûl-i Ekrem (asm) zamanında bir gençten söz ettiler: “Ya Resûllallah!” dediler. “Falan genç var ya, hem namaza geliyor. Hem de günahlara devam ediyor. Ne buyurursunuz?”
“Ona dokunmayın!” buyurdu Allah Resûlü (asm). “Onun namazı onu kötülüklerden alıkoyacaktır.”
Gerçekten de gencin bir süre sonra kötülükleri terk ettiği görüldü.
Namazdaki bu sır çok şey anlatır insana. Dünyanın dirlik ve düzenini, huzur ve mutluluğu isteyen herkes kendi namaz kılmasa, hatta inanmasa dahi barışı sağlamak için bu kadar önemli olan namaza mutlaka taraftar olur.
Nisan ayının başlarında Şadi Eren ve Ramazan Tamer Beylerle birlikte mahallî Diyanet Sen’lerin davetlisi olarak Isparta’nın ilçeleri Şarkikaraağaç ve Yalvaç’la Afyon’un Sandıklı ilçesinde peşpeşe namazla ilgili konferanslara katıldık. Herbirimiz namazın değişik yönlerini ele aldık.
Ülkenin dört bir yanında değişik il ve ilçelerde yüzden fazla verilen namazla ilgili konferanslar bu hakikate olan açlığımızı göstermiyor mu?
Namazı gerçekten hakkıyla anlasak ve onu hayatımıza yansıtsak iç dünyamız olduğu gibi dış dünyamız da güllük gülistanlık olacak; barış, huzur ve mutluluk dolu bir dünya kuracağız.
Âyet-i kerime ve hadis-i şeriflerde namaza onca önem verilmesinin bir sırrı da bu değil midir?
Dipnotlar:
1- Ankebût Sûresi: 45.
21.04.2007
E-Posta:
[email protected]
|