Click Here!
      "Gerçekten" haber verir 20 Nisan 2007

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Halil USLU

Gemlik'te görkemli gece



Gemlik, Bursa’nın 32 km kuzeybatısında, Marmara denizinin en sakin ve adını verdiği körfezi kıyısında kurulmuştur. İlçenin yüzölçümü 413 km²’dir. Gemlik, M.Ö. 1390 yılında savaştan dönen Siyüs adlı Yunanlı bir kumandan tarafından kurulmuştur. Sonraları, sırası ile Mısırlıların, Romalıların, Perslerin, İyonların, Osmanlıların eline geçmiştir. Birinci Cihan Harbi’ne kadar Osmanlıların elinde kalan Gemlik, bu harbin sonunda Yunanlıların eline geçmişse de 11 Eylül 1922’de düşman işgalinden kurtarılmıştır. Gemlik, yeşil Bursa’nın 17 ilçesinden bir görkemli ilçesidir.

Türkiye, nasıl ki Osmanlı devlet-i âliyesinin bir mozaiki ve özeti ise, Gemlik de Türkiye’nin bir mozaikidir. Türkiye’nin dış dünyaya açılan kibar, renkli, ılıman bir il makamında ilçe merkezidir. Nüfusu günden güne artan, her ırktan ve Türkiye’nin her yerinden çıkıp gelen vatandaşlarımızın ikamet ettiği yemyeşil bir diyardır. Sosyal ve içtimâî hareketliliği bol olan ve çok ilgi gören bu ilçemizin Yeni Asya gazetesi temsilciği, çağımızın Mevlânâ’sı olarak kabul edilen Bediüzzaman Said Nursî Hazretlerin Hakka vuslatının 47. sene-i devriyeleri için Belediye düğün salonunda, geçtiğimiz hafta bir anma programı tertip ettiler.

Böyle bir anma programına konuşmacı olarak, Yeni Asya gazetesi imtiyaz sahibi Mehmet Kutlular ve Bediüzzaman Hazretlerinin fiilen hizmetinde bulunan talebesi Mehmet Fırıncı (Güleç) ve biz, konuşmacı olarak dâvetli idik. Gecenin konusu ise “Bediüzzaman’ın Aile Hayatına ve Gençliğe Bakışı” idi. 1.500’ü aşkın sandalyeli salonda çokları ayaktı kaldı. Üçüncü kez konferans verdiğim Gemlik’te her seferindeki izdiham, çok illerden fazla takdire şâyân bir teveccüh ve sivil toplumun dayanışma örneği.

Şuayb Serdaroğlu’nun takdim ve açış konuşması yaptığı gecede Sn. Mehmet Kutlular, aile hayatında ve gençlik konusunda yılların birikimini çeşitli örneklerle konuşmasını süsledi. Ayrıca bugünkü ve geçmişteki hükümetlerin bu konu üzerindeki gevşekliklerini ve verilen sözlerin yerine getirilmediğini dile getirdi. Sn. Mehmet Fırıncı ise kısa konuştu, öz konuştu. Konuşmasının özetinde; iç bünyemizden ve dış dünyadan tesbitlerini dile getirdi. Her iki büyüğümüzün konuşmaları büyük alkış aldı.

‘Sen ne yaptın bu dâvette, ey Halil Uslu?’ denilirse; bizler de dilimizin döndüğü kadar ve verilen 45 dakikalık zaman mefhumunu aşmadan elimizdeki dokümanlarla, dinleyicilerle bir diyalog manzumesi içinde, kendi üslubumuzca gönüllere ve kalplere hitap ettik. Aile hayatı ve gençlik hususunda, başta sevgililer sevgilisi, güneşler güneşi Hz. Peygamberimiz (asm) ve Kur’ân-ı Kerim’den, daha sonra Hz. Mevlânâ’dan, Hz. Yunus Emre’den, Hz. Bediüzzaman’dan ve sâir gönül erlerinden, dış dünyadan çeşitli tesbitler sundum.

Konuşmamın devamında bazı satır başları şöyle idi: Dünya Sağlık Örgütü’nün tesbitleri, Dünya Nüfus Teşkilâtının bugün ve gelecekle ilgili tesbitleri... Dünyanın 7 milyarlık bir aile olduğu... Küçük daireden büyük daireye intikal eden hususlar... A, B, C vitaminlerinin önemi yanında iman, merhamet, muhabbet, kardeşlik vitaminlerinin önemi... 1927’lerde Bediüzzaman’ın üzerinde durduğu “Çocuklar, gençler, ihtiyarlar ve aile hayatı”; bu dört unsurun eğitim istemini BM 70 yıl sonra 1997’de Danimarka’nın Kopenhag şehrinde 80 devlet adamının iştirakiyle tasdik ettikleri... Türkiye’de MEB’in, Sağlık Bakanlığı’nın, Adalet Bakanlığı’nın, İçişleri Bakanlığının “aile ve gençlik” hususunda resmî tesbitlerinin çare olmadığı ve çıkış yolları...

Ve dedim ki; BM kültür ve eğitim ünitesi olan UNESCO, Mevlânâ’yı 2007 itibarıyla bütün dünyada anıyorsa, Türkiye’nin Millî Eğitim, Adalet, İçişleri ve Sağlık Bakanlıkları, kendi okul, ünite ve birimlerinde Hz. Mevlânâ’nın ve Hz. Bediüzzaman’ın eserlerini ders kitabı olarak okutmalıdır. Okuyanlarla okumayanlar ortada, bunların kıyaslarını da sundum.

Güzel sesi ile gönül tellerine vuran Ali Oktay kardeşimizle noktalanan Gemlik’teki program süresince emeği geçen bütün ağabey ve genç kardeşlerimize, başta Tevfik Ağabey, Abdülkadir, Şuayb ve E. Otman Beye ve katılan bütün zevâta gönüller dolusu teşekkürler ve tebrikler. Hizmetinizi melekler dahi alkışlıyor.

20.04.2007

E-Posta: [email protected]


 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Önceki Yazıları

  (13.04.2007) - Tokat ilinde sevgi

  (16.02.2007) - Neden Adalet Partisi?

  (09.02.2007) - Nur mesleğinin istinad duvarları

  (02.02.2007) - Barış ve masum insanlar

  (26.01.2007) - Milliyetimiz bir vücuttur

  (19.01.2007) - Zeytin ve kasem-i Kur'âniye

  (12.01.2007) - 24 kara nokta

  (05.01.2007) - Kelime-i şehadet, hakkıdır

  (29.12.2006) - Erdemli - Mersin durağı

  (22.12.2006) - Akşehir'de sevgi ve hoşgörü

 

Bütün yazılar

YAZARLAR

  Abdil YILDIRIM

  Abdurrahman ŞEN

  Ali FERŞADOĞLU

  Ali OKTAY

  Cevat ÇAKIR

  Cevher İLHAN

  Davut ŞAHİN

  Faruk ÇAKIR

  Gökçe OK

  Habib FİDAN

  Hakan YALMAN

  Halil USLU

  Hasan GÜNEŞ

  Hasan YÜKSELTEN

  Hülya KARTAL

  Hüseyin EREN

  Hüseyin GÜLTEKİN

  Hüseyin YILMAZ

  Kazım GÜLEÇYÜZ

  M. Ali KAYA

  M. Latif SALİHOĞLU

  Mahmut NEDİM

  Mehmet KARA

  Meryem TORTUK

  Metin KARABAŞOĞLU

  Mikail YAPRAK

  Murat ÇETİN

  Murat ÇİFTKAYA

  Mustafa ÖZCAN

  Nejat EREN

  Nimetullah AKAY

  Raşit YÜCEL

  S. Bahattin YAŞAR

  Saadet Bayri FİDAN

  Sami CEBECİ

  Sena DEMİR

  Serdar MURAT

  Suna DURMAZ

  Süleyman KÖSMENE

  Vehbi HORASANLI

  Yasemin GÜLEÇYÜZ

  Yasemin Uçal ABDULLAH

  Yeni Asyadan Size

  Zafer AKGÜL

  Zeynep GÜVENÇ

  Ümit ŞİMŞEK

  İslam YAŞAR

  İsmail BERK

  Şaban DÖĞEN


 Son Dakika Haberleri
Kadın ve Aile Dergisi Çocuk Dergisi Gençlik Dergisi Fikir Dergisi
Ana Sayfa | Dünya | Haberler | Görüş | Lahika | Basından Seçmeler | Yazarlar
Copyright YeniAsya 2004