M. Latif SALİHOĞLU |
|
Bayramlık yazılar (5) |
Prof. Dr. Kenan Demirkol'un sağlıklı beslenme dair sorulara vermiş olduğu cevapları aktarmaya bugün de devam ediyoruz.
Mera hayvanı ve besi hayvanı
S: Merada yetişen hayvanın eti, sütü... ihtiyaca kâfi gelir mi? C: Çok güzel bir konuya değindiniz. Yıllardır hep böyle aldatılıyoruz: "Dünya nüfusu aç. Dünyayı besleyebilmemiz için yapay gübreye, yapay yeme ihtiyacımız var" deniliyor. Hayvansal proteini, tek kaynak olarak görmemeli. İnsan ekmek yerken bile protein almış oluyor. Hububat, baklagillerde bile protein var. Meselâ, mercimekli bulgur pilavı yaptığınızda, bulgurda eksik olanı mercimekten, mercimekte eksik olanı bulgurdan alıyorsunuz. Anakız diye bir yemek varmış, ben de yeni gördüm, bulgurdan yapılan küçük köftecikler nohutla birlikte pişiriliyor.
S: Antep yöresinin yuvalaması gibi yani... C: Bir baklagil ve bir hububat. Birbirinin eksiklerini tamamlıyorlar. Tam ete eşdeğer protein almış oluyorsunuz. Bizim süte kalsiyum açısından ihtiyacımız var. Eğer merada otlayan bir hayvanın sütüyse, içinde bulunan omega–3'e ihtiyacımız var. Türkiye'de biliyorsunuz gençlerde inanılmaz bir demir eksikliği var. Kırmızı et doğadaki en önemli demir kaynağıdır. Bitkiden demir çok daha az özümsenebilmektedir. Dana eti bir demir kaynağıdır, protein kaynağı değildir. Ben proteinimi bulgurdan, baklagilden alıyorum zaten. Ama yapay yem üreticileri "Biz dünyayı nasıl doyuracağız" yalanıyla kandırarak hayvancılığı katlettiler. Hayvanları meralardan ahırlara çektiler ve bugün her ahır hayvanı şeker hastası. Çünkü neyle besleniyor? Pancar küspesiyle, yapay protein yemleriyle, patatesle ve mısırla besleniyor. Hızla kan şekerini yükselten, hayvanın yağlanmasına yol açan ve hayvanın şeker hastası olmasına yol açan bir beslenme şekli. Doğal beslenen ineğin sütünde omega–3 vardır, yapay beslenende hiç yoktur. Doğal beslenen ineğin sütünde damar sertliği yapıcı doymuş yağ asidi yoktur, yapayda vardır. Bu asitler fruktoz gibi kolesterolün oksitlenmesine yol açar. Doğal beslenen ineğin sütünde dünyanın bugüne kadar bildiği en büyük antioksidan olan alfaminolimik asit vardır. Bu maddeyi tüketen kadınlarda meme kanseri yüzde 40 daha az görülmektedir. Yapay beslenen ineğin sütünde bu hiç yoktur. Yine merada beslenen ineğin sütünde insüline benzer büyüme hormonu vardır. Bu gençlik aşısıdır, bütün hücrelerin kendisini yenilemesini sağlayan maddedir. Duymuşsunuzdur kırsal alanda 100 yaşını aşmış bazı insanlarda ikinci kalıcı dişler düşer ve onun yerine üçüncü dişler çıkar. İşte bu doğal sütün eseridir. Bir inek nasıl beslenir doğada? Öyle beslersek ineğin sağlıklı olmasını sağlarız. Dolayısıyla verdiği ürünün de insanlara sağlıklı olmasını sağlarız.
S: Yemekten hemen sonra çay içme adetimiz var. Doğru mu? C: Şekerle içmediğiniz takdirde hiçbir zararı yok. Yemekten hemen sonra çay içilebilir. Ben tekrar omega–3'e dönmek istiyorum. Çünkü hayati bir olay. Omega–3'ün eksikliği insanları şeker hastalığına itiyor. Damarların sertleşmesine yol açıyor. Pıhtılaşabilirlik oranın artmasına, dolayısıyla kalp damarının veya beyin damarının pıhtıyla tıkanıp "inme" veya "enfarktüs" olmasına yol açıyor. Bir yandan omega–3 kaynaklarımız çok azaldı Toplum olarak zaten balığı çok az tüketiyoruz. Omega–6'yı çok tükettiğimiz için omega–3'ün yolunu kesiyoruz. Artık kesin olarak biliyoruz ki, ayçiçeği ve soya yağı kansere sebep olabiliyor. Akciğer kanseri, meme kanseri, kalın bağırsak kanseri, şeker hastalığının oluşumunu kolaylaştırıyor.
S: Ayçiçeği de bir bitki. Neden zararlı? Kimyasal yapısından dolayı mı, üretim hatasından mı? C: Kimyasal yapısından. Kültür bitkisidir. Omega–6 yağ asidi içerdiği için. Mesela zeytinyağı omega–9 yağıdır. Tekli doymamış yağdır ve omega–3' ün emilimine hiçbir zararı yoktur. Ayrıca ayçiçeği yağının bir olumsuzluğu daha var. Pişirme esnasında maruz kaldığı ısıdan sonra birtakım yapay yağ asitlerine dönüşüyor. Biz bunlara trans yağ asitleri diyoruz. Bu yağ asitleri de yine kolesterolu oksitleyerek damar sertliği yapıyor. Diğer taraftan trans yağ asidi beyindeki sinir kılıflarına girerek beyindeki iletiyi bozuyor ve parkinson, alzheimer gibi hastalıklara sebep oluyor.
Kısa kısa "Omega–3"
S: Günlük Omega–3 ihtiyacımızı nasıl karşılamalıyız? C: Omega–3 kaynakları hayvansal ve bitkisel olmak üzere ikiye ayrılıyor. İnsan vücudunun günde 1–1,5 gr. hayvansal Omage–3'e ihtiyacı vardır. Hayvansal Omega–3 kaynakları arasında, ilk sırada yumurta yer alıyor. Her gün bir yumurta (köy yumurtası tercihen), Omega–3 ihtiyacının büyük bölümünü karşılar.
S: İkinci sırada yer alan Omega–3 kaynağı nedir? C: Balık…
S: Ama hangi balıklar? C: Özellikle küçük balıklar tercih edilmeli. Çünkü, büyük balıklar, denizlerdeki ağır metaller açısından risk içeriyor. Ağır metaller, balıkların yağlarında birikir, onları yediğimizde vücudumuzda serbest radikallere dönüşerek hastalıklara zemin hazırlar... Balık, kızartma yapılabilir; ancak kesinlikle ayçiçeği veya mısır yağı ile değil! Balığı, ayçiçeği yağında kızarttığımız zaman, balıktaki Omega–3 yok oluyor! Sadece ve sadece (sızma) zeytinyağı ile kızartılmalı. Evliya Çelebi'nin "Seyahatnâme"sinin Trabzon bölümünde, hamsiyi zeytinyağında pişirme tarifi vardır... Zeytinyağı yanınca kanser yapar iddiası, tamamen emperyalist oyunun bir parçasıdır. Margarin ve mısırözü yağını dünyaya pazarlayabilmek için! Yunanistan'da yıllık zeytinyağı tüketimi kişi başı 20 kg. Türkiye'de ise 1 kg. Sağlık sorunları Türkiye'de neden artıyor gerisini siz düşünün! Zeytinyağı ısıya dayanıklıdır, zeytinyağının yanma derecesi 250 derecedir. Sızma zeytinyağında daha düşük ısılarda duman görürsünüz ama bunun hiçbir zararı yoktur... Bu arada kızartma sevmeyenler, balık buğulama yapabilirler.
S: Çiftlik balıklarındaki Omega–3, deniz balıkları ile aynı oranda mıdır? C: Çiftlik balıkları yapay yem ile besleniyor ve deniz balıklarının yediği yosunu, yeşil Omega–3 kaynaklarını yiyemiyor.
S: Bitkisel Omega–3 kaynakları nelerdir? C: Meselâ Ceviz, Omega–3 kaynağı olarak bilinir. Cevizden vücudumuzun ihtiyacı olan Omega–3'ü alabilmek için çok fazla kalori alabileceğimiz noktasına dikkat edilmelidir.
S: Başka hangi bitkiler Omega–3 içerir? C: Tüm yeşil otlar… Semizotu, bu yeşil otların başında gelir. Salatada tercih edilecek yeşillikler, iyi birer Omega–3 kaynağıdır. 19.11.2010 E-Posta: [email protected] |