Ali FERŞADOĞLU |
|
Nefis terbiyesinde uyku ve biyo ritmik saat |
Her canlıda olduğu gibi, bizde de dakikalık, saatlik, günlük, haftalık, aylık, mevsimlik ve yıllık hayat devrelerinde iç dünyamızda sayısız değişmeler ve gelişmeler yaşanır. • Kimimiz sabahın erken saatinde kalkar, zihni açıkken kitap okur, ibadet ve duâ ederek işe koyulur. • Kimimiz öğleden sonra hayata başlar. Kimimiz yazın daha canlı ve hareketli, kimimiz ise kışın. • Kimi, “ruh saatini ve biyoritmini” ayarlayarak gece uykusunda bile beynini çalıştırır, formüller üretir. Ruhumuzu/duygularımızı tekâmül ettirmenin, nefsimizi terbiye etmenin, beden sağlığını korumanın şartlarından birisi de bedenî ve ruhî faaliyetleri, hayatın ve günün belirli saatlerine göre düzenleyen biyoritmik/biyolojik saatimize göre programlamaktır. Zira hayat ritmini, beden ve ruh saatimizi düşünce, çalışma, yeme, dinlenme, uyku durumu gibi günlük ruhî ve bedenî faaliyetlerimize göre ayarlarız. Ve o saat gelince biyoritmik saatimiz bizi uyarır. Acıkır, yemek yeriz, vakit girer ve ibadet için kalkarız. Uyku, beden, dimağ ve ruhumuzun en iyi dinlendirme vasıtasıdır. Hayatımızın programı Kur’ân, “Rahmetinden ötürü Allah, geceyi ve gündüzü yarattı ki, geceleyin dinlenesiniz, gündüzün O’nun fazl u kereminden rızkınızı arayasınız ve şükredesiniz” diye uykunun nimet yönüne işaret eder. Ayrıca, En’âm, 96; Yûnus, 67; Furkan, 47; Neml, 86; Mü’min, 61; Nebe’, 10 âyetlerinde de “gecenin örtü ve dinlenme zamanı” olarak takdir edildiği vurgulanır. Uyku esnasında kasların gevşemesi, duyuların istirahata çekilmesi, şuurun çözülmesi, uyanıklığın ortadan kalkması uykunun psiko-fizyolojik izahıdır. Uyku durumunda; • Solunum ve kalp atışları yavaşlar; • İrademiz dışında çalışan merkezi sinir sistemindeki elektriksel tesirler azalır. • Kan basıncı düşer. • İdrakin iç ve dış dünya ile olan bağlantısı alt seviyelere iner. • Beyin pasif dinlenmeye geçer. Gündüz, duygu ve organlarımız enerji harcayıp kısa devreler yapar. Uykuda; enerjimiz optimum seviyeye getirilip dengelenir. Ancak, ona düzen ve ölçü getirmez, aşırıya kaçarsak, dinlenelim derken yorulur ve başka rahatsızlıklara sebep oluruz. Biyoritmik saat açısından değerlendirdiğimizde uykunun süresinin, uyku pozisyonunun, ruh ve beden sağlığının, nefis terbiyesi üzerindeki olumlu ve olumsuz pek çok etkileri olduğunu görürüz. Ömrümüzün üçte birini “yarım ölüm”e kaptırmamak için uykuyu kısaltmalı. Genel olarak fıtrî uyku dört saattir. Bunun dışında aşırı uyku ya tiryakilik, alışkanlık, bağımlılık veya bir rahatsızlığın sonucudur.
TAZİYE:
Aziz dâvâdaşım, arkadaşım, ahbabım, dâvâ adamı Şaban Döğen Hakkın rahmetine kavuşmuştur. Merhuma Cenâb-ı Hak’tan rahmet, mağfiret, akraba ve dostlarına sabır-ı cemil niyaz ederim. 05.11.2009 E-Posta: [email protected] [email protected] |