16 Haziran 2009 ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET VE ŞÛRÂDIR İletişim Künye Abonelik Reklam Bugünkü YeniAsya!

Eski tarihli sayılar

Günün Karikatürü
Dergilerimiz

Kazım GÜLEÇYÜZ

İki kronik mesele


A+ | A-

Taraf gazetesinin “AKP ve Gülen’i bitirme planı” manşetiyle gündeme taşıdığı yeni andıç ve sonrasındaki gelişmeler, demokrasimizin yapısal karakterdeki iki kronik problemini bir defa daha gözler önüne serdi.

Ve bu iki problem, bu olayda iç içe geçiyor.

Bunlardan biri: Genelkurmay’ın kurumsal yapısı içinde, seçilmiş iktidara ve sivil toplumu oluşturan unsurlardan biri olarak nitelenmesi gereken bir cemaate karşı “komplo” tezgâhlayan bir anlayış varlığını hâlâ devam ettirebiliyor mu?

Taraf’ın manşeti sonrasında Genelkurmay, olaya el koyup, Askerî Savcılığa, konuyu tüm boyutlarıyla soruşturma talimatı verildiğini bildirdi.

Genelkurmay talimatıyla soruşturmayı başlatan Askerî Savcılığın, ilk iş olarak, belgenin içeriğiyle ilgili yayınlara yasak konulmasını istemesi ve Askerî Mahkemenin bu yönde karar vermesi, ortaya çıkan istifhamları güçlendiriyor.

Çünkü evvelce başka birçok kritik olayda, soruşturma ve dâvâ sürecini kamuoyunun takip alanı dışına taşımak için kullanılagelmiş olan yayın yasağı formülüne burada da başvurulmuş olması, “Yine birşeyler gözlerden kaçırılıp karartılmak mı isteniyor?” kuşkusunu alevlendiriyor.

Devlete ve kurumlarına duyulan güvenin ciddî şekilde sarsıldığı bir ortamda bu şüphelerin ortaya çıkması, yadırganacak birşey olmasa gerek.

Genelkurmay’ın, belge için açılan soruşturmanın sonucuyla ilgili olarak, Taraf’ın manşetinden dört gün sonra yaptığı “Evvelâ gerçek mi, sahte mi olduğunun belirlenmesi gereken belgenin bize bağlı birimlerde hazırlanmadığı kanaatine varıldı” açıklaması, kuşkuları dağıtmaya yeter mi?

Bunun bir sonraki adımı, kimilerinin daha ilk günden seslendirmeye başladıkları, “Bu belge askerin değil, AKP ile polisteki F tipi yapılanmanın komplosu” şeklinde olursa iş nereye varır?

Yargıda da asker-sivil ikilemi

Devlet Bakanı, Başbakan Yardımcısı Arınç’ın, Ergenekon sanıklarından birinin bürosunda bulunduğu söylenen belgeyle ilgili kararın Ergenekon dâvâsına bakan sivil mahkemece verilmesi gerekirken askerî mahkemenin andıça el koymasındaki garipliğe dikkatleri çekmesi de ilginç.

Ve bu durum, yargı sistemimizdeki “sivil ve askerî yargı” ikileminin, uygulamada ne gibi sonuçlar doğurabileceğini bir kez daha gösteriyor.

Aslında sistemdeki bu ikilem de, her an böyle sonuçlar üretebileceği de, bilhassa iktidar partisi mensupları ve hükümet üyeleri tarafından bilinmeyen bir husus değil. Dolayısıyla son gelişmelerin onlar için sürpriz olduğu da söylenemez.

Burada anlaşılması çok zor olan nokta, iktidarın, 12 Eylül anayasası ile kurulan sistemin bu gibi sonuçları üreteceğini bildiği ve gördüğü halde, AB’nin de ısrarla takipçisi olduğu anayasa reformuna bir türlü yanaşmaması ve tam tersine bilhassa kapatma dâvâsının karara bağlanmasından sonra bundan köşe bucak kaçması.

Oysa hep yazageldiğimiz üzere, özellikle asker-sivil ilişkilerini AB’nin demokrasi standartlarına uygun hale getiremediğimiz ve yargı reformunu da gerçekleştiremediğimiz müddetçe, ne bu çeşit andıçların sonu gelir, ne de seçilmiş iktidarın altını oyma girişimlerinin önü alınır...

Şu anki sistem, hem askere, kapalı kapılar ardındaki Dolmabahçe görüşmeleriyle değiştirilemeyecek bir özerklik ve başına buyrukluk statüsü veriyor, hem de siyasallaşmış bir yargıya ülkeyi tek başına yönetme imkânlarını bahşediyor.

AB kriterlerine uygun yeni bir anayasa ile bu sistem bir an önce değişmeli ki, milletin seçtiği sivil hükümet, asker üzerinde demokratik bir otorite kurabilsin; hukuk ve demokrasi dışı tertiplerin hesabını sorabilsin ve açık veya örtülü darbe girişimlerine kapıyı tamamen kapatabilsin,

Ve yargı, sadece ve münhasıran adaleti tecellî ettirme görevine döndürülüp, onun dışındaki siyasî ve ideolojik duruşlardan uzak tutulabilsin.

Bunlar yapılmadan, tribünlere yönelik hamasî nutuklarla işi geçiştirmenin hiçbir yararı olmaz.

16.06.2009

E-Posta: [email protected]


 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Önceki Yazıları

  (14.06.2009) - Kriz dersleri

  (13.06.2009) - AB, içki ve AKP

  (12.06.2009) - AB ve Obama

  (11.06.2009) - Almanya’da 10. buluşma

  (05.06.2009) - Mayın belâsı

  (04.06.2009) - Bize neler oluyor?

  (03.06.2009) - Bu dağınıklıkla nereye?

  (02.06.2009) - Siyasî yargı ve AİHM

  (31.05.2009) - Müstehcenlik ve tesettür

  (30.05.2009) - Bu tutuklukla nereye?

Bütün yazılar

YAZARLAR

  Abdil YILDIRIM

  Abdullah ERAÇIKBAŞ

  Ahmet ARICAN

  Ahmet DURSUN

  Ahmet ÖZDEMİR

  Ali FERŞADOĞLU

  Ali OKTAY

  Atike ÖZER

  Cevat ÇAKIR

  Cevher İLHAN

  Elmira AKHMETOVA

  Fahri UTKAN

  Faruk ÇAKIR

  Fatma Nur ZENGİN

  Gökçe OK

  Gültekin AVCI

  H. Hüseyin KEMAL

  H. İbrahim CAN

  Habib FİDAN

  Hakan YALMAN

  Halil USLU

  Hasan GÜNEŞ

  Hasan YÜKSELTEN

  Hüseyin EREN

  Hüseyin GÜLTEKİN

  Kadir AKBAŞ

  Kazım GÜLEÇYÜZ

  M. Ali KAYA

  M. Latif SALİHOĞLU

  Mehmet C. GÖKÇE

  Mehmet KAPLAN

  Mehmet KARA

  Mehtap YILDIRIM

  Meryem TORTUK

  Mikail YAPRAK

  Murat ÇETİN

  Nejat EREN

  Nimetullah AKAY

  Osman GÖKMEN

  Osman ZENGİN

  Raşit YÜCEL

  Recep TAŞCI

  Rifat OKYAY

  Robert MİRANDA

  Ruhan ASYA

  S. Bahattin YAŞAR

  Saadet BAYRİ

  Saadet TOPUZ

  Said HAFIZOĞLU

  Sami CEBECİ

  Selim GÜNDÜZALP

  Semra ULAŞ

  Suna DURMAZ

  Süleyman KÖSMENE

  Umut YAVUZ

  Vehbi HORASANLI

  Yasemin GÜLEÇYÜZ

  Yeni Asyadan Size

  Zafer AKGÜL

  Ümit KIZILTEPE

  İbrahim KAYGUSUZ

  İslam YAŞAR

  İsmail BERK

  İsmail TEZER

  Şaban DÖĞEN

  Şükrü BULUT

Hava Durumu
Yeni Asya Gazetesi, Yeni Asya Medya Grubu Yayın Organıdır.
Kurumsal Linkler: Risale-i Nur Kongresi - Bediüzzaman Haftası - Risale-i Nur Enstitüsü - Yeni Asya Vakfı - Demokrasi100 - Yeni Asya Gazetesi - YASEM - Bizim Radyo
Sentez Haber - Yeni Asya Neşriyat - Yeni Asya Takvim - Köprü Dergisi - Bizim Aile - Can Kardeş - Genç Yaklaşım - Yeni Asya 40. Yıl
Reklam Linkleri: Risale Yorum- Risale Çocuk- Oktay Usta - Euro Nur - Fıkıh İnfo- Ahmet Maranki- Cevşen - Yeni Asya Barla - Makdis