Kazım GÜLEÇYÜZ |
|
Almanya’da 10. buluşma |
Almanya’da 2000 yılında başlayıp her sene daha da gelişerek devam eden Üstadı anma programlarının 10. ve sonuncusu, geçtiğimiz hafta sonu yine Köln’de gerçekleşti. Programın konusu Türkiye’deki toplantılarla aynı idi: Küresel kriz ve Said Nursî’nin görüşleri. Toplantıya Türkiye’den katılan Prof. Dr. Nazif Gürdoğan ve Prof. Dr. Mehmet Emin Ay, Üstadın izahlarına da atıfta bulunarak, ilgiyle takip edilen doyurucu, tatminkâr konuşmalar yaptılar. Alman konuşmacı, Prof. Dr. Friedhelm Hengsbach, bizlerin vermeye çalıştığımız mesajlarla kendi fikirleri arasında büyük paralellikler ve buluşma noktaları olduğunu özellikle ifade etti. Böylece bu toplantıların, Müslümanlarla Hıristiyanları da buluşturacak bir platform olma yolunda önemli mesafe kat ettiği görülmüş oldu.
Alman konuşmacıların mesajları Aynı salonda evvelce yapılan ve bizim de katıldığımız toplantılardan 2003’tekinde, Prof. Dr. Karl Josef Kuschel Said Nursî’nin görüşlerine atıfla Müslüman-Hıristiyan ittifakını yorumlamıştı. 2004’te Prof. Dr. Janbernd Oebbecke, başörtüsünü “toplumu bölen bir işaret” olarak algılayan yaklaşımı ilmî tesbitlerle reddetmiş ve “Birçok genç kadın Müslüman kimliği ile toplumda yer almak istediği için başörtüsü takıyor” demişti. 2005’te, yıllar önce İslâmı seçen Alman diplomat Murad Hofmann, “Dünya için gerçek alternatif İslâm, gelecek İslâmındır” mesajı vermişti. 2006’da Alman Müslüman Salim Abdullah’ın “Nurcular tam bir şeffaflık içinde çalışıyorlar. Avrupa’daki entegrasyon sorununu çözmenin yolu Nurcuları desteklemekten geçer. Said Nursî’nin fikirleri, zamanın doğruladığı öncü fikirlerdir” sözleri toplantıya damgasını vurmuştu. Bu yılki toplantıda ise küresel finans krizi ve çıkış yolları, Müslüman ve Hıristiyan bakış açılarındaki ortak noktaların ışığında yorumlandı. Prof. Hengsbach’ın “zayıfın, yabancının ve ezilmişin avukatı” olarak nitelediği “İncil adaleti” ile “Kur’ân adaleti”nin örtüştüğü vurgulanırken, yine Alman konuşmacının dikkat çektiği “servetin belli ellerde toplanması” sorununu İslâmdaki zekât emriyle faiz yasağının çözeceği belirtildi. Ve Vatikan’ın resmî yayın organında “Kriz faizsiz bankacılıkla aşılabilir” mesajı veren bir yazının çıktığı hatırlatılarak bu mesaj tahkim edildi. Toplantının fikrî boyutundaki verim ve tatminkârlık, Prof. Ay’la Bahri Güngördü ve arkadaşlarının musikî ziyafetleri, hanımların kermes etkinlikleri ve ikramlarıyla ayrı bir çeşni kazandı. Şimdiye kadar aynı program, ertesi gün daha küçük ölçekte Güney Almanya’da tekrarlanıyor; Münih veya Stuttgart’ta icra ediliyordu. Bu sene güzün müstakil olarak yapılması kararlaştırılmış. Hedef, daha iyi organize edilecek ve bölgede daha fazla ses getirip istifadeye medar olacak bir etkinliğin gerçekleştirilmesi. İnşaallah öyle olur.
Ahlen'deki hizmet merkezi Köln programının ertesi günü Ahlen’e giderek oradaki dostlarımızla görüştük ve Almanya’daki nur hizmetlerinin ilk merkezlerinden biri olan bu şirin kasabada 2003’te satın alınan geniş binanın her ihtiyaca cevap veren mükemmel bir mekân haline getirildiğini memnuniyetle gördük. Erkekler ve hanımlar için—girişi de—ayrı ders salonları, mescidi, öğrencilere eğitim desteği verilen sınıfları, internet odası, yemekhanesi, kantini, spor salonu, misafir lojmanları... ile, bize Avustralya Nur Vakfının Melbourne’daki binasını hatırlatan bu kompleks, ortak bir emeğin eseri. Katkıda bulunan herkesi kutluyor, sa’ylerinin Hak nezdinde de makbuliyeti için duâ ediyor ve temelindeki ihlâs harcıyla vücut bularak bu hale getirilen bu muhteşem tesisin kıyamete kadar nice hayırlı hizmetlere vesile olmasını diliyoruz. Son bir not: Dom kilisesini barındıran dinî merkez Köln’deki cami inşaatını da görme imkânı bulduk ve bunu “Avrupa İslâma hamile” müjdesi için fa’l-i hayır telâkkî ederek döndük. 11.06.2009 E-Posta: [email protected] |