16 Haziran 2009 ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET VE ŞÛRÂDIR İletişim Künye Abonelik Reklam Bugünkü YeniAsya!

Eski tarihli sayılar

Günün Karikatürü
Dergilerimiz

Ali FERŞADOĞLU

Meşrû moda var mı?


A+ | A-

Aileleri zor durumlara sokan, eşler arasında tartışmaları alevlendiren “giyim ve moda” konusunda zihnimize takılan şu soru da cevap bekliyor:

“Ahsen-i takvim, (tam kıvamında, en güzel şekilde) yaratılan insan, canlıların efendisi. Öyle ise güzel giyinmeli değil mi? Modayı takip etmesinde ne mahzur olabilir?”

Elbette, nezih, temiz, güzel giyinmeye değil; modanın esiri ve kölesi durumuna düşmeye karşı olabiliriz. Çünkü, canlılar içinde en mümtaz, en müstesna, en lâtif bir mizaçta yaratılmış, sosyal ve medenî varlıklarız. Bundandır ki, çeşit çeşit meyiller, arzular taşırız. Meselâ, en seçkin şeyleri ister, en güzel şeylere meyleder, ziynetli şeyleri arzu ederiz. Ve insaniyete lâyık bir hayat standardı ve şerefiyle yaşamak isteriz.

Diğer taraftan potansiyel halindeki yetenek ve kabiliyetlerimizi geliştirecek sınırsız meyiller, sonsuz emeller, sayısız fikirler (akıl, düşünce), hudutsuz gadap (itme, savunma) ve şehvet (her türlü zevk ve lezzeti isteme) gücü verilmiştir.

Aynı zamanda hepimizde takdir edilme, alkışlanma ve başkasının dikkatini çekme isteği, guddeleri var. Giyinme, tesettür de bu arzuların, duyguların içindedir. Ne var ki, bu temel duyguların her birisinin “ifrat-tefrit/aşırı ve vasat (orta) olmak üzere üç derecesi vardır.1 Üretim, tüketimde ve giyimde de ifrat veya tefritten uzaklaşıp,“orta yolu, dengeyi” tutturmamız gerekir. Asıl vazifemiz;

* İstidât (potansiyel halindeki yetenek) ve kâbiliyetlerini (yeteneklerini) inkişaf ettirmek,

* Ulvî duygularını, olumlu hasletlerini geliştirmek; olumsuzlarını kanalize etmek ve yönlendirmek,

* Yaradanın ve meleklerin takdirlerini toplamaktır.

Yani iç güzelliği, ahlâk, merhamet, diğergâmlık, yardım, iyilik, sevgi, cömertlik, hürmet gibi bediî duyguları tezâhür ettirmek, olgunlaşmak, gelişmektir.

İnsan alkışlanmak ve takdir edilmek ister. Bu duygu ve arzuların meşrû yolla tatmin edilmesi, insanların iyi ve güzel huylarını tebrik, hattâ teşvik etmekle mümkün. Daha önemlisi ise insanın Yaratanca takdir edilmesidir. Onun istediği tarzda giyinmek, kuşanmak, hareket etmek…

Buna muvaffak olmayanlar, maddî gücün sembolü giyim-kuşam, dünyevî mevki, makam ve servetle tatmin olma cihetine gider. Ki, bu yol zahmetli, masraflı ve çok tehlikelidir.

Meleklere imanın da bunda büyük önemi vardır. Çünkü, yüce âlemlerin trilyonlarca sâkini, İlâhî kameramanlar gibi insanların filmlerini çekmekte, onları seyretmekte ve alkışlamaktadır. Bu inanç insanı hiç iyiye, güzele kanalize etmez mi?

Herşeyde orta yolu tutan İslâm, israf ve lüks derecesine varan “tüketim”e yer vermez. Hayatın bütün safhalarında tüketimi, “aslî ve zarûrî ihtiyaçları” akıl, mantık ve çerçevesinde karşılamayı tavsiye eder.

Ayrıca İslâm insanın izzetine yakışır seviyede yaşamasını ister. Sefalete razı olmaz. Giyim, kuşamda da insana yakışır bir tarzda giyinmesini ister. Zaten, diğer hayvanlar gibi fıtri bir elbise vermemesinin sebeplerinden birisi, diğer varlıkların kumandanlığı ve tasarrufunun insana verilmesindendir. Dolayısıyla onlardan istifade ederek elbise yapabilir, yapmalı.

Müslümanlar hayatlarını modacılara göre değil, Kur’ân ve sünnet ışığında düzenlemeli. Bu da gösterişe, israfa varmayan sade bir hayatı gerektirir.

Terakkîye, zenginliğe, refaha, ilme, araştırmaya, tahkike “Evet,” ama, israfa, çılgın tüketime/israfa ve bunlara sebebiyet veren “moda”ya “Hayır!”

Şu uyarıyı çerçeveletip her zaman görebileceğimiz bir yere (yemek masası, gardrop veya televizyonun ekranı) asarsak, giyim, kuşamda da orta yolu, dengeyi tutturma şansımız artabilir:

Bedevîlikte (sanayi devriminden önceki köylülük döneminde) beşer, üç-dört şeye muhtaç oluyordu. O üç-dört hâcâtını tedârik etmeyen, on adette ancak ikisi idi. Şimdiki Garp zalim medeniyet, sû-i istimâl ve isrâfât ve hevesâtı harekete getirmekle, gayr-ı zarûriyeyi, zarûrî hâcatlar hükmüne getirip; görenek ve tiryâkilik cihetiyle şimdiki o medenî insanın tam muhtaç olduğu dört hâcâtı yerine yirmi şeye bu zamanda muhtaç oluyor. O yirmi hâcâtı tam helâl bir tarzda tedârik edecek, yirmiden ancak ikisi ólabilir. On sekizi muhtaç hükmünde kalır.

“Demek, bu medéniyet-i hâzıra, insanı çok fakir ediyor. O ihtiyaç cihetinde beşeri zulme, başka haram kazanmaya sevk etmiş. Bîçâre avâm ve havas tabakasını dâimâ mübârezeye (kavga, dövüş, çekişmeye) teşvik etmiş.2

Dipnotlar: 1-İşaratü’l-İ’caz, Yeni Asya Neşriyat, Aralık 2006, s. 228.; 2-Hutbe-i Şâmiye, s. 156-157.

16.06.2009

E-Posta: [email protected] [email protected]


 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Önceki Yazıları

  (15.06.2009) - “Eşim dindar, namaz-niyazında ama…”

  (14.06.2009) - Moda tutkunu modern kölelerle evlenmeyin!

  (13.06.2009) - Sakın feministlerle evlenmeyin!

  (12.06.2009) - Kadına hor bakan zihniyetlilerle asla evlenmeyin!

  (11.06.2009) - Evlenilmesi sakıncalı kişilikler? - 6

  (10.06.2009) - Evlenilmesi sakıncalı kişilikler? - 5

  (09.06.2009) - Evlenilmesi sakıncalı kişilikler? - 4

  (08.06.2009) - Evlenilmesi sakıncalı kişilikler? - 3

  (07.06.2009) - Evlenilmesi sakıncalı kişilikler? - 2

  (06.06.2009) - Evlenilmesi sakıncalı kişilikler? - 1

Bütün yazılar

YAZARLAR

  Abdil YILDIRIM

  Abdullah ERAÇIKBAŞ

  Ahmet ARICAN

  Ahmet DURSUN

  Ahmet ÖZDEMİR

  Ali FERŞADOĞLU

  Ali OKTAY

  Atike ÖZER

  Cevat ÇAKIR

  Cevher İLHAN

  Elmira AKHMETOVA

  Fahri UTKAN

  Faruk ÇAKIR

  Fatma Nur ZENGİN

  Gökçe OK

  Gültekin AVCI

  H. Hüseyin KEMAL

  H. İbrahim CAN

  Habib FİDAN

  Hakan YALMAN

  Halil USLU

  Hasan GÜNEŞ

  Hasan YÜKSELTEN

  Hüseyin EREN

  Hüseyin GÜLTEKİN

  Kadir AKBAŞ

  Kazım GÜLEÇYÜZ

  M. Ali KAYA

  M. Latif SALİHOĞLU

  Mehmet C. GÖKÇE

  Mehmet KAPLAN

  Mehmet KARA

  Mehtap YILDIRIM

  Meryem TORTUK

  Mikail YAPRAK

  Murat ÇETİN

  Nejat EREN

  Nimetullah AKAY

  Osman GÖKMEN

  Osman ZENGİN

  Raşit YÜCEL

  Recep TAŞCI

  Rifat OKYAY

  Robert MİRANDA

  Ruhan ASYA

  S. Bahattin YAŞAR

  Saadet BAYRİ

  Saadet TOPUZ

  Said HAFIZOĞLU

  Sami CEBECİ

  Selim GÜNDÜZALP

  Semra ULAŞ

  Suna DURMAZ

  Süleyman KÖSMENE

  Umut YAVUZ

  Vehbi HORASANLI

  Yasemin GÜLEÇYÜZ

  Yeni Asyadan Size

  Zafer AKGÜL

  Ümit KIZILTEPE

  İbrahim KAYGUSUZ

  İslam YAŞAR

  İsmail BERK

  İsmail TEZER

  Şaban DÖĞEN

  Şükrü BULUT

Hava Durumu
Yeni Asya Gazetesi, Yeni Asya Medya Grubu Yayın Organıdır.
Kurumsal Linkler: Risale-i Nur Kongresi - Bediüzzaman Haftası - Risale-i Nur Enstitüsü - Yeni Asya Vakfı - Demokrasi100 - Yeni Asya Gazetesi - YASEM - Bizim Radyo
Sentez Haber - Yeni Asya Neşriyat - Yeni Asya Takvim - Köprü Dergisi - Bizim Aile - Can Kardeş - Genç Yaklaşım - Yeni Asya 40. Yıl
Reklam Linkleri: Risale Yorum- Risale Çocuk- Oktay Usta - Euro Nur - Fıkıh İnfo- Ahmet Maranki- Cevşen - Yeni Asya Barla - Makdis