Sürgüne yolladım, bu gece bütün duygularımı.
Bütün duyguların başını, bir duygu için yaktım.
Uslanmaz bir his uğruna, yine kendimi, kendimle bağladım.
Kaç zamandır ses çıkmadı, bir şey mi geldi başlarına?
Meraklandım, aradım; yoktu kimsecikler ortada.
Bir sürgün gibi, nereye gittiler bensiz?
Oysa vefalı dost, yalnızlık…
İlk köşede çıktı karşıma.
Gidememiş bir türlü bırakıp.
Pişman olacağımı biliyormuş.
Hemdert düştük yollara, aradık sürgün ettiklerimi…
Ağlarken bulduk hüznü, birkaç sokak ötede.
Elinden tutup nemli gözlerine sürme çektik.
Sessiz sedasız kucaklaştık.
Kıskançlık geldi sonra, tahammülsüz bakışlarla gözden kayboldu.
Sabır koştu itirazsız, sataşan aceleciliğe aldırmadan…
“Kimsecikler yok mu daha?” derken,
Aşkı bulamadık…
Her faydasız arayışın kıyısında yolumuz acıya çıktı.
Acıya dayandık her vahşi dalganın sesinde.
Özlemdi kapımızı çalan her gündoğumunda…
Her günbatımında suskun bakışlardı konuşan…
Kelimeler bir bir intihar ederken dilimizde,
Bulamadığımız, mutluluktu ufukta.
Arıyoruz hâlâ…
Ses yok, seda yok…
Kaç zaman oldu gelen de yok.
Haber yolladık umuda
Kuşlardan o sihirli müjdeyi bekledik.
Nergis olduk yollarda, gözlerimiz şehla
Ey mutluluk! Bekliyoruz…
Hâlâ !
Haberin olsun!...
06.09.2008
E-Posta:
[email protected]
|